BÖLÜM TEKRAR DÜZENLENMİŞTİR...
İYİ OKUMALAR
"Neredesin Melis ?" Bu ablam her zaman ki gibi telaşlı.
"Otogar'dayım. Şimdi indim otobüsten. "
"Tamam tatlım ben birazdan gelirim."
Cevap vereceğim zaman dıt sesiyle olduğum yerde kaldım. Çünkü ablam yine suratıma kapatmıştı. Normalde olsa kızardım, ama şimdi buna tebessüm ettim. Onun bu hallerini bile özlemiştim.
En son üç ay önce İstanbul'a gala için geldiğinde görüşmüştük. O zamandan beri hiç görüşmemiştik.
Ayakta beklediğim için insanlar bana bakıyordu. Daha güneş bile doğmamıştı ama otogar insan doluydu. Daha fazla dikkat çekmemek için boş bir koltuğa oturdum. İnsanların -özellikle erkeklerin- bakışları hala üzerimdeydi. Bu durumdan fazlasıyla rahatsız olmuştum. Açık bir kıyafette giymemiştim.
Ayazdan sonra erkeklerden kendimi soyutlamıştım. Normalde sohbet ettiğim erkek arkadaşlarımla bile bir süre konuşmamıştım. Ayaz'ın adını bile duymak istemiyordum. Adını duyduğumda tüylerim diken diken oluyordu.
Ben ona güvenmiştim. Ama o beni aldatmıştı. Güvenim sarsılmıştı. Sadece Ayaz'a değil, bütün erkeklere...
Artık bunları rahatça anlatabiliyordum. Ama hala içimde düzelmeyen bir burukluk vardı.
O benim birçok şeyimde ilkim olmuştu. İlk sevgilim, ilk aşkım ve en önemlisi ilk öpücüğümün sahibi...
Biz Ayazla Lise 2'de tanışmıştık. O Ayaz Eroğluydu. Rüyalarımı süsleyen ilk erkek. O okulun popiler çocuğuydu. Ben de normal kendi grubumla takılan bir kızdım. Popiler sınıfına girmezdim. Ta ki müzik kulübüne girene kadar...
Bir kere piyano çaldıktan sonra herkesin dikkatini çekmiştim. Ve o günden sonra popiler olmaya başlamıştım. Piyano benim için çok farklıydı. Hislerimi, düşüncelerimi, duygularımı anlatmanın en güzel yönüydü.
Ayaz da müzik kulübündeydi. Gitar çalıyordu. O günü asla unutmam. Müzik hocamız, bir ödev vermişti. İkili ve erkekli kızlı yapılacaktı. Şansa Ayazla ben çıkmıştım. O gitar çalacaktı. Ben de şarkı söyleyecektim. Ve hocayı etkileyebilmek için dansta edecektim.
O ödevden sonra okulda herkes tarafından tanınmaya başlamıştım. Müzik hocamız dans konusunda iyi olduğumu düşünüp, dans hocasıyla konuşmuştu. Dans hocasından da onay gelince beni dans kulübüne kabul etmişlerdi.
Bu ödev sayesinde hayatım değişmişti. Liseler arası müzik ve dans yarışmalarına, okulu temsilen ben çıkmıştım. Okulumuz birinci olmuştu.
Müzik yarışmasında Ayazla beraber şarkı söylemiştik. Ben piyano ile o da gitarla.
Değişik ve güzel olmuştu. O günden sonra Ayazla konuşmaya başlamıştık. Bir gün yanıma gelip beni Yalın konserine davet etmişti. Ben de kabul etmiştim. Yalın'ın şarkılarını severdim.
İşte o akşam...
Benim için hayatımın en güzel günü olmuştu. O şarkı aklımdan gitmiyordu.
Birden yanımdan gitmişti. Ne yaptığını anlayamamıştım. Kafamı kaldırdığımda sahnedeydi. Şaşkınlıktan ağzım açık kalmıştı. Yalından mikrofonu almıştı. Gitarı eline alıp, Yalın'ın "Benimki " şarkısını söylemeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Notalarda Saklı (Askıda)
ChickLitGüven diye fısıldadı kız. Güldü. Çünkü güven görmeyen birine gökyüzünü anlatmak gibi. Melis, Ayaz yüzünden güveni sarsılmıştı."Güven ruh gibidir, terkettiği bedene geri dönmez." demiş Shakespeare. Peki Aslı Ayaz'a tekrar güvenebilecek miydi ? Yoksa...