Merhaba pandalarım!Bu güzel kitap sizlere iyi gelecek.Umarım beğenerek okursunuz.Pandalar için yazılmıştır!
Not:Kitap hakkında önyargılı olmayın.Özellikle son yazdığım bölümlere kadar önyargınızı tutun.Okuyucularım sizleri seviyorum.Fazla mı güzelsiniz ya?Yanlız başıma okul koridorunda gözlerimi yarı kapatan beremle sınıfı bulmaya çalışıyordum.Yürürken bir anda kolumdan tutuldu ve başımdaki bere hızlıca çekildi.Tabii ki de bere bırakılınca vücudumla temasa geçince "şap"sesi çıkması da eksik olmadı.
Şap sesi her neyse işte.
"Beril'im.Nerede kaldın?"dedi her zaman olduğu gibi Burak.Benim yıldızım.Her an beni düşünebilen bir yıldız.Mutlu olmam için parlayan bir yıldız.Bir numaralı koruyucum.Çocukluk arkadaşım.Her an yanımda olanım.Bir de iki bebeğim var.Cüneyt ve Uğur.Benim kahramanlarım.Neyse işte dostlarım.Kafama unicorn saldırısı olmuş da her an gökkuşağı olabilirim diye düşündüm.Sonra bu bana komik geldi ve saçma bir kahkaha attım.Burak bana garip bir bakış attı.Ben bunları düşünürken Burak hafifçe bana dokundu.Burak'a anlamsızca bakarken beni kucağına alarak sınıfa getirdi.
-"Burak'ım uyukum var her zamanki gibi."
-"Sen gözünü neden kapıyorsun bereyle kızım?Kaç kere panoya çarptın yüzüne raptiye girdi.Ders almadın mı?"
-"Ders ve ben.Kötü ship."
-"Beril hadi geç kaldık."
-"Sanki bu uykuyla anlayacağım."
-"Beraber uyuruz?"
Yapraam ne diyorsun.Diyemedim hocaya.
-"Beril uyandın mı?."dedi Burak omuzuma dokunarak.
-"Geldik mi?"
-"Geldik geldik..."
-"Şaka ya şaka."Derse girdik.Herkes farklı bir şeyler yapıyordu.Yanımda oturan Selen her zaman olduğu gibi insanlara hava atmak için farklı teoriler üretmişti.Sıramız makyaj masası gibi olmuştu.Hatta bir keresinde sırada uyurken başını kaldırdığında sırada makyajlı yüzünün izleri kalmıştı.Makyaja Selen yapıyordu kız.Aslında bu kız biraz bana karşı sinirliydi..Yani genelde sürekli benden nefret ederdi.Ben de onu çok seviyorum denmez ama beni tanımadan direkt canımı sıkmak için uğraşıyordu.Bugün olduğu gibi...
-"Nasılsın Beril?"
-"Seninle uğraşamam."
-"İyiki bir soru sorduk."
-"Boş yapma Selen."
-"Senin gibi mi?"
-"İlkokul laf sokmaları.1-C sınıfından Selen'i dövüyoruz çocuklar."
-"Sen bu lafları söylemek için fazla tipsizsin.Sen tipine bakıyor musun?"
-"Bakıyorum.Böyle saatlerce ne kadar güzelim diye ayrılmıyorum ayna başından."
-"Emin misin?Yataktan kalktığın gibi geliyorsun.Pantolon nedir ya?"
-"Pijama yok üzerimde.Senin gibi badana boya yapmıyorum en azından."Hemen bir kağıt kopardım ve üzerine "yeni boyandı"yazarak Selen'e yapıştırdım.
-"Bak şimdi oldu Selen."Selen hemen üzerindeki kağıdı alarak yırttı.
-"Erkek gurubuyla takılınca böyle oluyor herhalde."
-"Erkek gurubu.Ha?Anlamadığın için anlatmıyorum."
-"Sen anlat.Ben anlarım.Zaten Burak için hepsi değil mi?"
-"Uğraşma benimle.Burak ile arkadaşım.Anladın mı?Tabiiki anlamadın.Neyse neden soruyorsam.İyi sil bir şey kafandan anlatayım."
-"Ne alaka?"
-"Senin kafan telefon gibi.1 GB yani.Bir şeyler sil ki anlatayım.Yoksa almıyor kafan."
-"Anlatmazsan anlatma."Ve Selen'den de kurtulmuş oldum.Öğle yemeğine bir ders kala Burak'la sabah konuşmalarımız aklıma geldi.Sabahları o kadar anlamsız konuşuyorum ki özür dilemem gerektiğini biliyordum.
-"Burak kuzum.Sabah için..."
-"Alışkınım ben."
-"Hah tamam sorun yok.Saçmalama özür dilerim."
-"Tamam Panda."
-"Sus Burak."Daha sonra gereksiz Bora onu yanına çağırdı.Uzun süre konuştular.Geldiğinde sinirliydi.Kesin şu maç meseleleri.
Maç severimHem de çok.