1.5

114 4 0
                                    

   Kapının önüne geldiğimde hislerim birbirine karıştı.Kapıyı vurarak çalmaya başladım.Annemin söylediklerine kulak asmadan odama çıktım.Burak'ın ona bu duyguyu söylediğimde gülmesinin sebebini daha iyi anlıyordum.Kapımı kapattığımda gözlerimden yaşlar akmaya başladı.Sanki birileri nefesimi tutuyormuş gibi sırtımı kapıya dayadım.Ona 10 yıl arkadaş gözüyle bakarken o bana sevdiği kız gözüyle bakıyordu.Üzerimde bunun yükü varken  kalbim Burak'ı uzaklaştırıyordu.Kardeşim gibi gördüğüm birine aşık olduğum için kendime de sinirliydim.Cüneyt ve Uğur'a nasıl söylerim diye deli gibi düşünmeye başladım.Ve Burak'a.Akşam olduğunda ceketimi alarak dışarı çıktım.Kulağımda kulaklık ve gözümden akan yaşları hızlıca silerken adeta makyajı akmasın diye ağlamayan kızlara dönmüştüm.Aslında umutlarım akmasın diye ağlamıyordum.Yolun kenarında Bora'yı gördüm.Beni görünce yanıma geldi.Ellerini ellerime götürdü ve romantikliği Google'da arayan ben eline bir tokat atarak aşağı indirdim.
"Beril biliyorum ama benim için ağlama."
"Bora bak hiç seninle uğraşamam."
"Sen ağlıyorsan bir nedeni var.Hemde önemli."
"Ya hem sanane bundan?Sen git idaaya gir benim için."
"Beril hadi söyle.Konu ne?"
"Sensin konu.Sen her şeyi mahvettin."
"Aşkı öğrettim."
"Maalesef."
"Yoksa birine mi aşıksın.Mesela ben."
"Sana aşık olmam için fırın yemem lazım.Bak ekmek değil fırın."
"Sen yeme ben yerim."
"Umurumda değil."
"Kime aşıksın."
"Bunu sana söyleyecek kadar gıcık değilim."
"Ama aşıksın.Sen olmasan da ben sana aşığım."

Ya çocuk zaten senin için üzgünüm.Hayatımın karanfilisin.

"Bana bak Bora."
"Zaten her an bakıyorum."
"Ben daha kararımdan emin değilken sana söyleyemem."
"Emin misin?"
"Hayır Beril'im."
"Çok komiksin."
"Görüşmemek üzere."
"Görüşmek için bekliyorum."

Hızlıca eve gittim.Bilin bakalım neden?

Anne ft. Beril Bugün De Azar Yedik

  Annemden gelen 25 cevapsız çağrı.

Eve gelince Bora'yı bile geçen konuşma hızıyla annem beni fırçaladı.Şaşırdık mı?Tabii ki hayır.

Burak sabah için beni evden alacağı için içim huzursuz oldu.Ona o kadar sinirliydim ki onun yanında olmak bile beni endişelendiriyordu.

Ya da yüzüne bakınca utanıyordum.

Sabah hızlıca kapıya çıktım.Sadece Burak gelmişti.Yere bakarak konuşmaya başladım.
"Uğur ve Cüneyt nerede?"
"Onların bu gün okul takımıyla maçı var."
"Senin?"
"Ben gidersem sen yalnız kalacaksın."
"Tamam gidelim."Çenemi hafifçe yukarı kaydırdı.
"Neyin var?"
"Hiç Burak."
"Bu akşam hemen öğreniyorum."
"Unut gitsin."
Okulda yine aynı soğukkkanlılığımla davrandım.Onun yüzüne bakmamak için elimden geleni yaptım.Yüzüne bakınca sarılmak geliyordu içimden.Ağlamak geliyordu...
Okul çıkışında hızlıca eve koşmaya başladım.Burak da arkamdan koşuyordu.En son yere kapaklandım.Beni yerden kaldırdı ve kollarına sardı.
"Neyin var?"Elimi yanağına götürdüm.Heyecanlanmıştı.Koşmaktan çok hızlı nefes alıyordu.On dakika boyunca aynı kaldı.
"Burak neden bu kadar hızlı atıyor?"
Uzun süre bekledikten sonra cevap verdi;
"Çok yoruldum."
Sonra konuyu dağıtmak ister gibi konuşmaya başladı;
"Neyin var?Ne oldu?"
"Sonra konuşalım.Ben eve kendim gideyim.Yarın sabah kafede buluşalım."
Yürümeye başladım.Sanki beni arkadan takip ettiğini anlamamış gibi...Akşam Burak'ın beni sevip sevmediğini anlamak için bir şeyler düşünmeye başladım.Beni Bora'dan kıskanıyordu.Ama onun duygularıyla oynamak istemiyordum.Belki direkt beni seviyor musun deyince yalan ya da sadece hırs yüzünden sevdiğini söyleyebilirdi.Ne kadar aşktan emin olmasamda kendimi yemek yerine bir şeyler yapmalıydım.Sabah buluşacağımız kafeye doğru yürümeye başladım.Burak masada oturuyordu.Yanına oturdum.Derin bir nefes aldım ve konuşmaya başladım;

Sabah YıldızımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin