TEK TANEM (TAMAMLANDI)

43. Bölüm "Anne"

"Ayye şimdi kaldeşim doğunca bana abi mi diyecek?"

Tatlı konusmasını dinlerken, yüzümden gülücükler eksik olmuyordu.

"Evet oğlum sana abi diyecek." Dedim. Bu soruyu kaçıncı soruşuydu bilmiyordum.

"Halamın yanına gidiyolum ben." Deyip paytak adımlarıyla benim yanımdan uzaklaştı.

Geçen gün Mustafa'nın dediklerine Fırat çok sinirlenmişti. Allah'tan bir sorun çıkmadan evimize gelmiştik. Mustafa'ya üzülüyordum ama yapacak bir şeyim yoktu. Ancak dua edebilirdim. İnşaAllah onu mutlu edecek biriyle tanışırdı.

Karnımı tutarak yerimden kalktım. Evi temizlemem gerekiyordu. Fırat ev işlerinde bile bana yardım ediyordu, Allah razı olsun ama onun yorulmasını istemiyordum. O da benim yorulmami istemiyordu. Sonumuz ne olacaktı acaba?

Düşuncelerime gülerek temizlik malzemelerinin olduğu odaya doğru gittim.

_____________
3 ay sonra

"Tamam, akşam kesin gel. Gelmezsen o saçlarını yolarım." Dedim telefondaki Fatih'e.

"Abla geleceğim dedim ya." Derken güldü.

Telefonu kapatıp arkama yaslandım. Bir kaç haftadır yanıma uğramıyordu. Haliyle ben de kızmıştım.

Yerimden kalkarak yavaş adımlarla Beyza'nın odasına gittim. Enes'le birliktelerdi. Enes, halasına düşkün bir çocuktu. Beyza da Enes'i seviyordu. Birbirlerine arkadaş oluyorlardı. Beyza 10 yaşında bir çocuk olmuştu. Enes de 3 yaşındaydı.

(Geçen bölüm yaş ve zamanda yanlış yapmışım.)

Beyza'nın odasına girdiğimde kocaman gülümsedim.

"Hala ama olmuyol ki."

Beyza bıkmış bir şekilde Enes'e baktı.

"Enes dediğimi yapmıyorsun ki. Tabi olmaz." Diye hafif bir sinirle konuştu. Ne yaptıkları hakkında bir fikrim yoktu. Arkaları bana dönüktü.

"Gelebilir miyim?" Dememle telaşla bana baktılar.

"Hayıl anne git."

Enes'in r'lere l demesine bayılıyordum.

"Niye?" Dedim meraklı bir tavırla.

"Yenge gelme lütfen." Dedi Beyza. Her ne yapıyorlarsa saklıyorlardı.

"Ne yapıyorsunuz?" Diye sordum.

"Anne biz halamla sa-"

Beyza'nın Enes'in ağzını kapatmasıyla Enes susmuştu.

"Enes söylemek yok." Diye uyardı onu. Anladığım kadarıyla sürpriz bir şeyler hazırlıyorlardı.

"Hadi sen de gitsene yenge." Dedi huysuzca.

"Tamam tamam gidiyorum." Diyerek odadan çıktım. Yüzümde güzel bir gülümseme vardı. Çok tatlılardı ve insan onlari görünce gülümsemeden duramıyordu.

Salona geçecektim ki zil çaldı. Fırat gelmişti. Kapıya doğru gitmeye başladım. Kocaman karnımla biraz zorlanıyordum ama iyidim.

Kapıyı açtığımda sevdiğim adamın sakallı çehresine baktım. Gözlerine kadar ulaşan gülümsemesiyle önce karnıma baktı sonra yüzüme.

"Selamun aleyküm hatun." Diyerek içeri girdi.

"Aleykum selam. Hoş geldin." Dedim. Kapıyı örtünce bana eğilerek alnımdan öptü.

"İyisin değil mi? Ağrın sızın yok." Diye ilgili sesiyle sordu. Bunu her gün soruyordu.

"İyiyim, korkma sen." Dedim.