Yine bir hata ile karşınızdayım
Beni azarlar gibi bu çocuğun adi jiyoung mu yoksa jinyoung mu diye yorum bırakan arkadaş sayesinde tüm bölümlere göz attim ve sadece iki yerde jinyoung yazılmış bunu da görmezden gelin artık... Ne var yani Allah Allah sanki anlamiyorsunuz ayni kisi oldugunu hvdjdhdhhdjdbdbdb
Ama lütfen insan gibi yanlış yazmissin diye düzeltin ya da okuyup gecin ne oy verin ne yorum yapın, bunlara gerek yok
Bölümler arası zaman olunca unutuyorum napiyim¿
Lan okuyan 30 kisi var sinirlendirip kaldirtmayin vxndnxjdndndb
Şaka şaka hadi iyi okumalar
---
Chanyeol Baekhyun'u evine getirene kadar kimse konuşmamıştı. Jongin okul gezisinde olduğu için kimse yoktu ve yanında olmak istiyordu bu yüzde evine getirmişti ve Baekhyun hiçbir şey dememişti.
Apartman merdivenlerinden çıkarken bu sessizliğe ve Baekhyun'un bu hâline dayanamayarak merdivenlerde Baekhyun'u bebek gibi kucağına aldı. Ya da geliniymiş gibi... Baekhyun korkarak kolları ani bir refleksle boynuna sarmıştı.
"Park Chanyeol, belin ağrıyacak."
"O zaman gülecek misin?" Chanyeol merdivenleri çıkarken biri görecek diye korkmuyordu. Yakınındaki yüze bakarken gülmesini bekledi. Baekhyun üzgün bir şekilde başını göğsüne yaslayarak kapıya varmalarını bekledi. Çok kötü hissediyordu ancak şuan ki de hali çok güzeldi!
Chanyeol'un böyle sevecen davranmasının tek sebebi ona acıyor olmasıydı. Başka bir sebep düşünemiyordu.
"Keşke ona vurmasaydın..." yatağın üzerine bırakılırken mırıldandı. Chanyeol yanına oturtarak onun yüzüne bakmasını beklemişti. Baekhyun neden böyle davranıyordu ki? Suçlu olan başkasıydı ama sevgilisine vurulmasına belkide üzülmüştür?
"Üzüldün mü?" Chanyeol anlamayarak sorunca Baekhyun ona baktı. "Ona vurdum diye üzüldün mü?" Kısa olan şaşırarak ağzını açmıştı. O sadece Chanyeol'u düşünüyordu.
"Ben sana bir şey olur diye düşünüyordum. Belki seni şikayet eder." Chanyeol ona güvenerek gülümsedi.
"Sana neden vurdu?"
Baekhyun'un yüzü donmuştu. Ne demesi gerektiğini düşünüyordu. Ona zorla dokunmaya çalıştığı için mi yoksa Chanyeol'den uzak durması için miydi?
"Hatırlamıyorum." Diye geçiştirdi.
"Baekhyun?"
"Sen neden ona vurdun ki?" Baekhyun konuyu değiştirmeye çalıştı ancak diğeri cevap bekliyordu hâlâ.
Kısa olan gözlerini devirerek cevap vermişti. "Senden uzak durmamı istedi. Ben karışamayacağı söyleyince sinirlendi." Diye açıkladı.
"Bu kadar mı?"
"Bir de ona ait olduğumu söyleyerek dokunmuş olabilir." Hızlıca söylesede Chanyeol anlamıştı. Sessizce Baekhyun'a bakarken derin bir nefes bırakarak kısayı kendine çekerek sıkıca sarmıştı.
"Sana bir daha beş adımdan fazla yaklaşamayacak."
"Evet, ondan uzak duracağım. Çabuk sinirlenen kişileri sevmiyorum." Baekhyun gülmeye çalışırken kollar arasında sıkışmıştı ve Chanyeol'un yüzünü görmüyordu.
"Hayır, ben yanında olacağım."
"Mari buna takılabilir. Gerek yok ayrıca ona da açıklama yapman gerekiyor. Tanrım, çok kötü bir gün geçiriyorum." Chanyeol onun son sözlerine gülerek yüzünü Baekhyun'un boynuna gömüp oranın kokusunu içine çekti. Bu küçüğü gülümsetmişti. O kadarda kötü bir gün değildi.
"Pekala, üstüne rahat bir şeyler giyip aşağı in. Yemek hazırlıyorum." Baekhyun ondan uzaklaşan devi son anda yakalayarak kollarını beline sardı. Chanyeol şaşırarak olduğu yerde kalmıştı.
"Teşekkür ederim Chanyeol." Ne için teşekkür ettiğini anlamasada bir şey dememişti. Ayağa kalkarak Baekhyun'un üzerine giyebileceği kıyafet bırakarak odadan çıkmıştı.
Kalbine son zamanlarda sık sık dediği gibi yine sakin olmasını söyleyerek aşağı inmişti.
---
Chanyeol yemek hazırlarken yanına yaklaşan Baekhyun'a baktı. Kendi kıyafetlerini onun üzerinde görmek çok güzeldi! Dediği gibi sakin kalmaya ve umrunda gibi görünmemeye çalıştı.
"Yapabileceğim bir şey var mı?" Diye sorduğunda Chanyeol cevap vermeden ocağın altını kısıp mutfaktan çıkmıştı. Geri döndüğünde elinde beyaz bir çorap vardı.
Baekhyun'un oturduğu sandalyenin önünde diz çökerek söyledi. "Gerçekten unuttuysam söyle. Şu havada çıplak ayakla yere basmaman gerek. Hasta mı olmak istiyorsun?" Diye söylenerek Baekhyun'a çorapları giydirmişti.
Sonunda başını kaldırıp sessiz kalan Baekhyun'a baktığında küçüğün hareketsiz bir şekilde durduğunu gördü. Chanyeol neden ona bunu yapıyordu ki! Baekhyun ağlamamak için zor durmuştu.
Bakışlarını kaçırarak kendine geldi. Bu sırada hâlâ yanan ocak dikkatini çekmişti. "Chanyeol, yemeği ben hazırlayabilir miyim?" Diye sorduktan ayağa kalkan uzuna baktı.
Chanyeol başını sallayarak Baekhyun'un kalktığı yere oturmuştu.
"Uzun zamandır deniyorum. Bunu beğeneceksin. Tabaklar nerede?" Chanyeol gülerek bir şeylerle uğraşan Baekhyun'a bakıyordu. Kim bu çocuğu ağlarken görmek isterdi ki?
Baekhyun'u orada bırakarak masanın üzerindeki telefonları eline alıp ikisinide kapatmıştı. Sayısız aramalara bakmadan.
Sonunda Baekhyun onun önüne bir tabak yemek bıraktığında Chanyeol başını kaldırıp karşısına oturan çocuğa baktı. İkiside yemek için şükranlarını sunduktan sonra çatallarını ellerine almışlardı.
Chanyeol yemek boyunca konuşmadan hepsini bitirirken Baekhyun ara sıra onu kontrol ediyordu. Hiçbir sey dememesini anlamıyordu. Belkide kendi nasıl olduğunu sormalıydı.
"Baekhyun," diye söze başladığında Baekhyun yemeğin kötü olduğunu söylememesi için dua etti. "Biliyor musun, ben ilk defa annemin yaptıkları dışında birinin yemeğini yiyorum."
"Ne?" Dedi nasıl hissedeceğini bilmeden.
"Kimsenin yemeğini yemem. Nasıl olduğunu bilmiyorum ama senin yemeklerini yiyorum. Sanırım ilerde seninle evlenmem gerekecek."
Baekhyun ardarda gelen itiraf türü şeylerden sonra donup kalmıştı. Bardakdaki suyu içerken Chanyeol'un evlilikten bahsedeceğini düşünmüyordu. Su genzine kaçınca öksürmeye başlamıştı.
Bu sırada Baekhyun'un da sırf Chanyeol için yemek yapmayı öğrendiğini söylemesi gerekiyordu...