on bir

9.9K 707 509
                                        


Kitap 11. Bölüme gelmiş ama tüm bölümlerin yorum toplami 11'i geçmemiş, garip...

"Chanyeol senin yanında ne arıyordu? Neden telefonu yüzüme kapattı ve öyle konuştu? Daha sonra yüzlerce kez seni aradım ama kapalıydı telefonun? Bu ne demek oluyor? Ve siz ne yapıyordunuz beraber?"

Baekhyun başına bunun geleceğini biliyordu. Telefonunu açtığında gerçekten fazlaca aradığını görmüştü yinede ona geri dönmedi.

"Uhh..." diye başladı. Ne diyeceğini bilmiyordu. Şerefsiz Chanyeol'un yaptığı şey için kusura bakma o sırada beni becermekle meşguldü?

"Biliyorsun, dersleri iyi olduğu için sadece yardım istemiştim. Ders sırasında aradığın için sinirlendi. Sana haber vermeyi unuttuğum için çok kötü hissediyorum." Bunu dedikten sonra kendini tebrik etti. Yalanda çığır aşmıştı son zamanlarda ve söylerken hiç zorlanmıyordu.

"Onu çok şımartıyorsun. Benimle nasıl öyle konuşabilir?"

"Onun suçu yok gerçekten suç ben de, derslerime vaktinde çalışmadım..." Üzgün gibi mırıldandı. Jiyoung uzatmayarak başını sallamıştı. Dedikleri kötü gelmiyordu, inanabilirdi. Baekhyun'un dersleri kötüydü, Chanyeol'un ki iyi. Yardım edebilirdi elbette sadece onun takıldığı nokta kendisine haber vermemeleriydi.

"Bir daha ondan yardım istemene gerek yok. İhtiyacın olduğunda bana söyleyebilirsin."

Baekhyun umrundaymış gibi başıyla onaylayıp gülümsemeyi denedi. Bahçede yürürken gözleri karşılıklı oturan Chanyeol ve Mari'ye takılmıştı. Baekhyun dönerek Jiyoung'u bu konudan bahsetmemesi için uyardı. Yanlarına gittiklerinde Chanyeol Baekhyun'u görünce tepki vermemişti. En azında bir gülümsemesini felan almayı umuyordu...

"Rahatsız etmiyoruz umarım?" Yanlarına gelince Mari Chanyeol'un yanına geçmişti. Baekhyun ve Jiyoung yanyana oturmak zorunda kalmıştı. Baekhyun Chanyeol'un karşısına otururken çantası ve siyah hırkasını çıkardı.

Chanyeol'un üzerinde sarı tişört altında ise yırtık bir kot vardı. Baekhyun'un en sevdiği renk sarıydı...

Mari yine dekolteli şeyler tercih etmişti. Baekhyun Chanyeol'un onu uyarıp uyarmadığını merak ediyordu. Bu kadar açık giyinmesine razı mıydı? Yani... kıskanmıyor muydu?

Onlar sohbeti koyulaştırırken Baekhyun dalgınlığından yeni kendine geldi. Gözleri Chanyeol ile buluştuğunda bakışlarını kaçırıp kucağındaki bento'yu sardığı bez parçasını sıktı.

Jiyoung farketmiş olacakki konuştu. "Baekhyun, bentonu açsana." diye istediğinde Baekhyun gözlerini büyüterek ona baktı. Hayır, bunun içinde ilk defa yaptığı yemek vardı! Ve onu sadece Chanyeol'e tattırmayı düşünüyordu.
"Elinde gezdirip duruyorsun, yemeyeceksen bize ver." Diye eklediğinde Baekhyun üçününde ona baktığını hissetti.

"Uh... şey-" Jiyoung onu dinlemeden elinden çekerek masada yemeğin kabını açmıştı.

(Bento'yu bilmeyen ya da görmek isteyenler)

"Woaah Baekhyun böyle şeyler yapabildiğini bilmiyordum!" Deyip izin istemeden önüne çekti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Woaah Baekhyun böyle şeyler yapabildiğini bilmiyordum!" Deyip izin istemeden önüne çekti. Baekhyun alt dudağını ısırarak başını öne eğdiği zaman Chanyeol onu izliyordu.

Jiyoung chopstick yerinde kaşığı eline alarak tadına baktı. Birkaç kere ağzında gezidirip yüzünü buruşturarak bentoyu ileriye itmişti.

"Berbatsın Baekhyun... Çok tuzlu ve yenmiyor." Bu Baekhyun'un başını daha çok gömmek istemesine sebep olmuştu. Chanyeol'un denememesine sevinmişti. Zaten tadını tutturduğundan emin değildi. Yinede görünüşüne çok özen göstermişti...

"Ben de deneyebilir miyim?" Chanyeol sorduğunda Baekhyun tam cevap vermek için ağzını açmıştı ama Jiyoung araya girerek yine onu kötülemişti.
Sırtını geriye yaslayarak memnun bir şekilde gülerken Baekhyun kutuyu kapatmaya çalıştı.

"Baekhyun, yemek istiyorum." Dediğinde Baekhyun dudaklarını incelterek kapağı bıraktı ve ona chopstickleri uzattı. Mari diyette olduğu için yemek umrunda değildi. Chanyeol'un yemek istemesini de anlıyordu çünkü o ev yemeklerini severdi.

Chanyeol ilk parçayı aldığında gerçekten tuzlu olduğunu farketmişti ama yenmeyecek kadar kötü değildi ve uğraşılmıştı. Bir şey demeden ikinci üçüncü dördüncü parçayı ardarda ağzına atmaya başladı.

Baekhyun onun zorla yediğini düşünerek kısık bir sesle, "Bunu yapmak zorunda değilsin." Demişti.

Chanyeol duymamış gibi yemeği bitirmeye yaklaşmıştı. Gerçekten aç mıydı yoksa sırf Baekhyun için mi yiyordu bilmiyordu ama Baekhyun o an Chanyeol'e aşık olmak için sebep bulmuştu.

"Yemek için teşekkürler." Dedi başını kaldırıp gözlerine bakarak. Mari telefonula ilgilenirken Jiyoung da onların bakışmasını izliyordu.

"Tuzlu değil miydi?"

"Benim sevdiğim şekildeydi." Chanyeol kabı kapatıp bırakırken midesinin dolduğunu hissetti. Tuzu gerçekten çok yediği için dokunmuştu. Baekhyun onun itiraf etmediğini düşünerek çantasını alıp yerinden kalkarak onları geride bırakıp okula doğru koştu. Chanyeol ve Jiyoung onun nerete gittiğini merak ederken Chanyeol önüne dönüp paketi topladı. Bu sırada Jiyoung ile göz göze gelmişlerdi.

"Neden kendini zorladın ki? Kötüydü."

"Damak zevkimiz farklı olabilir Jiyoung."

"Chanyeol her şeyi yiyebilir." Dedi Mari araya girerek. Chanyeol karşısındaki oğlana bakmayı kesmeyince oğlan gözlerini devirerek ters yöne başını çevirdi.

Baekhyun nefes nefese geri döndüğünde elinde su şişesi vardı. Chanyeol'un önüne bırakarak karşısındaki yere oturup nefesini dizginlemeye çalıştı.

"Neden ona su alıyorsun ki? Bunu yapmana gerek yoktu." Jiyoung onun hareketine tepki gösterirken Baekhyun'un umrunda gibi durmuyordu.

"Yemeği sen yaptın değil mi?" Chanyeol emin olmak isteyerek sordu. Eğer öyleyse neden yaptığını merak ediyordu çünkü daha dün bunun hakkında konuşmalardı. Baekhyun başıyla onayladığında Chanyeol gülümseyerek teşekkür etti ve önündeki suyu açarak bir yudum alıp çantasına şişeyi attı.

Baekhyun o gün, yanında sevgilisi varken ona aşık olmuştu.

Body Talk - CHANBAEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin