Oy verirseniz mutlu olurum,,,
11 temmuz 18
İyi okumalar...."Jiyoung çok romantikmiş..." Baekhyun elindeki hediyenin notuna bakarken yanındaki arkadaşı Mari hayran bir şekilde hediye kutusuna bakıyordu. Baekhyun'un çokta umrunda değildi. Arkadaşının tepkisinede göz devirmişti.
"Sağolsun." Dedi Baekhyun ağzının içinde. Mari inanamayarak ona bakıyordu.
"Her neyse, ben sevgilimle buluşacağım." Derken çantasını toplamaya başladı Mari.
"Chanyeol ile mi?"
"Benim kaç tane sevgilim var Baekhyun?" Kız merakla sorduğunda Baekhyun gözlerini devirdi.
"Beni yalnız mı bırakıp gidiyorsun?"
"Alınma ama Chanyeol senden pek hoşlanmıyor..."
Baekhyun şaşırmıştı. Açıkçası böyle olduğunu sanmıyordu.
"Neden ki?"
"O kimseyle pek geçinen biri değildir. Biliyorsun ben yanındayken başkası olsun istemiyor. Rahatlık açısından yani..." Baekhyun yinede kızı anlamamıştı. Chanyeol'u az da olsa tanıyordu. Herkesle de geçinen bir tipti. Sadece Mari onu herkesten saklamaya çalışıyor gibiydi.
"Pekala."
"Sonra görüşürüz." Deyip kafeden çıkmıştı Mari. Baekhyun gittiği yere bakakalırken düşündü. Chanyeol'un sevgilisi vardı. Kendininde öyle, bir anlık istekle yanlışlar yapıyorlardı. Bunu sürekli düşünürken neden karşı koyamıyordu ki? Chanyeol'u öpmek, onunla takılmak, beraber uyumak istemesi sadece saçmalıktı.
Bunları yapabileceği bir sevgilisi vardı. Sadece onu düşünmeliydi...
----
"Baekhyun?" Chanyeol gerçekten onu beklemiyordu. Baekhyun buraya daha önce arkadaşı Jongin ile gelmişti. Jiyoung'dan önce Chanyeol ile tanımıştı ama pek konuşmamışlardı.
"Bir sorun mu var?"
"Uh, ben... Jongin için gelmiştim. Ders notlarını vermek için. Sınavlar yaklaştığı için bunları ona vermem gerek. Bunun için..."
"Anladım." Dedi Chanyeol karşısında kıvranan adama bakarken. Gülümseyerek geri çekildi ve Baekhyun'un girmesini bekledi. Chanyeol'un üzerinde her zamanki gibi siyah bol bir tişört altında ise siyah bir kot vardı. Saçları darmadağın dururken oldukça yakışıklı görünüyordu.
"Jongin daha gelmedi," çalıştığı için derslere gidemiyordu. Baekhyun bunu bildiği halde notları bahane olarak kullanmıştı. "İçeride bekleyebilirsin." Başıyla onaylayarak tanıdık eve girmişti.
TV karışındaki geniş koltuğa otururken Chanyeol yanında yer almıştı.
"Mari seninle buluşacaktı." Baekhyun sessizliği bozmuştu. İkiside bir birinin yüzüne bakmıyordu. Düz otururken konuşmaya başladılar.
Chanyeol başını salladı ve, "Biraz sonra gideceğim." Dedi.
Baekhyun başını salladı ve, "Kötü görünüyorsun," dedi. "En azından bir gömlek giyip saçını tarayabilirsin."
Chanyeol gülerek başını ona çevirdi. "Neden? Böyle sevilmeyecek biri miyim?"
"Nasıl anlıyorsan artık..." umursamaz gibi görünerek konuşurken Chanyeol'un yüzüne baktı.
"Benim anladığım, şuan tişörtünü çıkarmamı istiyorsun."
"Nasıl anlıyorsan." Dedi Baekhyun tekrardan, bu sefer kaşlarını kaldırarak ve gülmemeye çalışarak.
Chanyeol yüz yüze bakarken siyah tişörtünü bir çırpıda çıkarmıştı. Baekhyun gülümseyerek bakmaya başlamıştı.
"Beni kaslarınla etkileyeceğini düşünmedin heralde?"
"Onu çoktan geçtiğimi düşünüyordum." Chanyeol sırıtırken Baekhyun'u koltukta uzanır hale getirtip bacaklarını açarak üzerine yerleşmişti. Baekhyun şikayetçi olmayarak ellerini yavaşça onun göğüs kaslarında gezdirdi.
"Haklı olabilirsin ve bana kalırsa," dedi ve alt dudağını bir an ısırdı. Chanyeol'un gözlerine bakarken bir elini onun siyah kemerine yerleştirdi.
"Kotunu da değiştirmelisin."Chanyeol güldü. O da diğerinin üzerindekilerini çıkarmak isterdi ama yapmadı. Kulağına yaklaşarak fısıldadı. "Ama sen böyle çok güzelsin Baekhyun."
Baekhyun utanmıştı. Niye böyle bir şey söylüyordu ki!? Chanyeol de söylediğini yeni farkediyordu.
"Sadece beni öpecektin, neden böyle diyorsun ki?"
Chanyeol gözlerine bakarken ne cevap vereceğini bulamadı. Baekhyun'un dediği gibi dudaklarını birleştirdi. Baekhyun küçük öpücüklere karşılık verirken kollarını üzerinde adamın boynuna sararak kendine çekti. Chanyeol üzerine baskı uyguladığında Baekhyun'un gözleri kapanmıştı.
Baekhyun üzerindekilerle güzel görünsede diğeri onun çıplak tenine dokunmak istiyordu. Kendisi alta geçerken kısayı üzerine çıkarmıştı.
Baekhyun bu durumdayken hiç rahat durmuyordu. Chanyeol ellerini tişörtün içerisine gönderip teninde gezdirdi. Baekhyun yukarı çıktığı için mutlu görünürken aletlerini bir birine bastırmıştı.
"Çok yaramazsın." Diye tek solukta konuştu Chanyeol. Sürtünmeye dayanamayarak ellerini kalçasına yerleştirip kendine bastırarak durdurdu.
"B-böyle dur."
Baekhyun sırıtarak eğildi ve dudaklarını birleştirdi. Küçük küçük öpücükler bırakırken Chanyeol kalçalarını okşuyordu.
"Sevişelim."
Kısa olan hayır demezdi. Hata olursa olsun. Engel olamıyordu. Onu her gördüğünde içinde bir şeyler hareketlerinirken, bu isteğine engel olamıyordu.
"Siktir. Ne yapıyorsunuz?" Bu ses Jongin'e aitti. Baekhyun kızarmış dudaklarla ona dönerken yanındaki kızı da farketmesi uzun sürmemişti.