on altı

8.8K 580 331
                                    

Iyi okumalar 🌦

"Chanyeol ile aranızda tam olarak ne var?" Baekhyun Kyungsoo'dan sonunda böyle bir soru geleceğini biliyordu.

"Eger dürüst olmam gerekirse ona aşığım ama bilmiyor." Diye başladı. Arkadaşına olan biteni söylemeliydi. Belkide ona yol göstermesini istemeliydi çünkü ne yapacağını bilmiyordu. Bu sırada Chanyeol yavaşça kapıyı açıp içeri girişti. Hafif aralikli bırakılan kapıya yanaştığında onların konuştuğunu duymuştu. İçeri girmek yerine konuşmayı dinlemeyi tercih etmişti. "Beni kendi aşık etmesini söyledim."

Kyungsoo eline anahtarı vererek onu zorla markete göndermişti. Baekhyun bu sırada onun gitmesine engel olamamıştı. Kyungsoo bazen korkutucuydu...

"Ama aşığım demiştin?"

"Evet, düşünmeden hareket ettim. Onu bırakacağım."

"Baekhyun dediklerini takip edemiyorum. Düzgünce anlatacak mısın?" Kyungsoo Chanyeol'u kapıda dinlerken görebiliyordu ancak Baekhyun'un sırtı kapıya dönüktü.

"Onu seviyorum ama onu haketmiyorum. Mari hem zengin hem güzel, bense sadece benim. Ne zekiyim ne de güzel. Ondan uzak durup tekrar Mari ile olmasını sağlamalıyım." Chanyeol anlamayarak kaşlarını çattı.

"Saçmalıyorsun, seni sevdiğini söylemedi mi?"

"Sadece duygularından emin değil." Diye inkar etmişti. Oysa Chanyeol kendini iyi ifade ettiğini düşünüyordu. "Yanlış düşünmeye başlamadan onu uyarabilirim..."

"Az önce sen onu sevdiğini itiraf etmiştin?"

"E-evet ama biz çok farklıyız. Bir kere yan yana durduğumuzu düşünsene, yakışmıyoruz bile..." diye bahanelerini öne sürdü. Aslında tüm mesele kendini ona layık görmemesiydi.

Kyungsoo kaşlarını çatarak ona baktı. Hiç mantıklı değildi... "Bence yakışıyorsunuz ve gayet iyi anlaşıyorsunuz Baekhyun. Sizi kaç kez öpüşürken yakaladım, çabuk sinirlenmesem oturur izlerdim ama birbirinizi severken başkalarıyla sevgili olmanız beni sinirlendiriyor."

"Haklısın, ihanete giriyor ancak bunun nasıl başladığını bilmiyorum..."

"Şuan pisman mısın?" Chanyeol kapıya daha çok yaklaştı. Pişmanım derse bir daha ona bakmadan çekip gidecekti çünkü kendisi hiç pişman değildi. Jiyoung'un Baekhyun'u her gün aldattığını biliyordu Mari ise yanındayken bile başkalarıyla konuşuyordu. O bir anda Baekhyun'u öpmüştü ve sonra ona çekilmeye başlamıştı. Bundan asla pişman değildi.

"Asla pişman değilim, sadece onun daha iyilerine layık olduğunu düşünüyorum..."

"Aşık olduğun kişiyi bırakacaksın yani?" Kyungsoo onu çözmeye çalışırken zorlanmaya başlamıştı.

"Hafızam güçlü değil. Unuturum, o da unutur." Diye üzgün bir şekilde mırıldandı. Yalan söylüyordu. Chanyeol'un hiçbir davranışını unutamazdı...

"Kalbinle aşık oluyorsun geri zekalı, nasıl unutacaksın? Bunları Chanyeol ile konuşmaya ne dersin?"

"Benden uzak durmasını söyleceğim."

"Lütfen saçmalama..."

Baekhyun verdiği kararla hızla verinden kalktı. Fikri değişmeden gidip Chanyeol'u karşılayıp tüm bunları konuşacaktı. Chanyeol onun kalktığını görünce hızla girişe koşup yeni gelmiş gibi davrandı. Poşetleri koyduğu yerden alırken kısa olan yanına varmıştı.

"Ne zaman geldin? Anahtarı mı almıştın?" Kyungsoo'nun verdiğini söylemeyerek başıyla onayladı.

"Seninle konuşmam gerek." Chanyeol yine başını sallayarak önden mutfağa gidip elindekileri tezgaha bıraktı. Baekhyun peşinden takip ederek yanına gelmişti.

"Ne konuşacağız?"

"Artık görüşmeyelim. Bence ben sana aşık olamam çünkü aşık oldugum biri var. Şimdiden keselim-"

Chanyeol kaşlarını kaldırarak dinlerken daha fazla dayanamadı. Yalan bile olsa bunları duymak istemiyordu...

"Kime aşıksın?" Baekhyun bunu düşünmemişti. Alt dudağını ısırarak bir anda cevap verdi.

"Shawn diye biri. Yabancı olduğu için tanımazsın. Hem seni ilgilendirmiyor."

Chanyeol gülmemeye çalışarak Baekhyun'a yaklaşıp dudaklarına küçük bir öpücük bıraktı.

"Chanyeol ciddiyim. İstemiyorum seninle görüşmek, sevmiyorum seni diyorum..." Chanyeol umursamadan tezgaha yaslanıp Baekhyun'u da belinden tutarak kendine çekti. Eğer konuşmaları duymasaydı bile bu dediklerine inanmazdı.

"Doğru mu anlamışım, Shawn Mendes'e aşıksın ve benden uzak durmak istiyorsun?" Baekhyun şaşırarak ağzını açtı. Mendes oldugunu nasıl anlamıştı ki!?

"Dediğin kişiyi tanımıyorum! Evet, benden uzak dur." Chanyeol başıyla onaylayarak ellerini ince belinde gezdirdi.

"Pekala..."

"Kabul mu ediyorsun?" Baekhyun merakla sorunca Chanyeol küçük bir kıkırtı bırakıp onayladı.

"Bir şartla." Dediğinde şartın ne olduğunu tahmin edebiliyordu. Son kez birlikte olalım diyeceğinden emindi. Yinede sordu. "Ne şartı?"

"Ailemle tanışacaksın, seni sevmezlerse peşini bırakırım."

"Ne?"

"Çoktan senden bahsettim ve tanışmak istiyorlar."

"Nasıl bahsettin! Chanyeol utanırım ben, nasıl sevecekler beni!? İstemiyorum, az önce ne konuştuk biz!?"

"Seni seviyorum Baekhyun."

"Sevme Chanyeol!"

"Sen de seviyorsun."

"Sevmiyorum!"

"Seviyorsun."

"Sevmiyor-" Chanyeol başını önde eğerek dudaklarını dudaklarıyla kapatmıştı. Baekhyun pes ediyordu!
Gözlerini kapatarak ellerini uzun olanın yanaklarına yerleştirdi ve öpücüğü uzattı. Chanyeol başlatmış olabilirdi ama şuan Baekhyun onun alt dudağını içine çekmekle meşguldü.

Belindeki eller onu kendine çekerken gözleri kapalı, hissediyordu onu. Chanyeol neden onu seviyordu ki? O mükemmeldi. Baekhyun kendinde hiçbir sey göremezken Chanyeol'u kusursuz olarak tanımlıyordu.

Dudakları ayrılıp birleştirken çıkan ses mutfağı dolduran tek şeydi. Bir an durup Chanyeol'un dudaklarına kaç kişinin dokunduğunu düşünmek istedi. Öpücük onu eritirken parmak ucunda durmaktan yorularak geri çekildi. Yavaşça gözlerini aralayarak kendisine bakan gözlerle buluşturdu ve dediği şey uzunun gülümsemesine sebep oldu.

"Seviyorum."

--

Depresyona girdim sanırım... umarım bölüme yansımamıştır yazarken baya zorlandım, uzun sure bekletip unutturmamak için paylaşıyorum

Yanlislar vardir yine bir yerlerde, görmezden gelirseniz sevinirim.

じゃね。

7k için teşekkür ederim

Gelecek bölüm final olsun mu?

-Bbhyun

Body Talk - CHANBAEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin