"Chanyeol zorla beni öptü." Baekhyun üzerinden kalkıp yanına otururken konuştu. Chanyeol gözlerini devirmişti kanepede oturur pozisyona gelirken.
"Ama üstte olan sendin?"
"Konuyu değiştirmekte üzerine yok Jongin..." Dedi Baekhyun konuyu değiştirmeye çalışırken...
"Sevgili mi oldunuz?"
"Hayır." Dedi ikisi aynı.
"Ama siz öp-"
"Doğrusunu söylemek gerekirse," diye başladı Baekhyun. Olayı düzlüğe çıkaracaktı. "Öpüşmüyorduk." Demişti.
Jongin'in yanılma ihtimalini ele alırsak buna inanabilirdi...
Ancak Jongin ve Chanyeol gözlerini aynı anda devirdi. Her şey meydandaydı ama Baekhyun'un çabası takdir edilebilirdi.
"Uh tanıştırmayı unuttum." Jongin arkasındaki kızı yanına çekti. "Bu yeni sevgilim Yoon Sorim."
Baekhyun başını salladıktan sonra yerinden kalkıp banyoya doğru gitti. Chanyeol arkasından bakarken Jongin onun dikkatini çekmişti.
"Neden Baekhyun ile öpüşüyordunuz?"
"Doğrusunu söylemek gerekirse," diye başladı ve düşündü. Ne cevap vereceğini ve neden cevap verdiğini hiç bilmiyordu ama söyledi. "öpüşmüyorduk?"
Jongin inanamayarak kız arkadaşını bileğinden tutarak odasına götürdü. Chanyeol yerinde otururken önündeki aletine baktı. Vay canına, hangi ara?
----
"Chanyeol gerçekten birkaç kez öpüşmüş olabiliriz ama buna bir son verebiliriz. Bence bir daha birbirimizi görmesek iyi olur." Baekhyun tekrar salona geçtiğinde Chanyeol'un başınsa bitmişti.
"Pekala... Benim için sorun yok."
"Gerçekten mi?" Dedi Baekhyun inanamayarak. Sorunu tam olarak önünde görebiliyordu ama bir şey demedi.
"Baekhyun, bir kız arkadaşım var. Sana gerek duymuyorum, sadece bir anda oluyor her şey..."
"Chanyeol inan benim sana hiç ihtiyacım yok. Güzel öpüşmen umrumda bile değil. Sadece son verelim yoksa işler sarpa saracak." Diyerek az önce kalktığı yere geçip tekrar oturdu. Bu sefer Chanyeole bakmadan konuşuyordu.
"Haklısın. Öpüşmeyi ve diğer şeyleri unutalım."
"Bence de, ellerinin vücudumda dolaşması ve benim az daha seni emiyor olmam gibi şeyler-"
"Siktir Baekhyun! Bunu bu şekilde söyleyemezsin."
"Üzgünüm." Dedi dilinin ucuyla. Chanyeol'u sözleriyle deli etmek hoşuna gidiyordu. Bunu başkasıyla yapsa belki sevmezdi ama devam edecekti. Chanyeol'un yerinde kıvranmasını izlemeye devam edecekti.
"Chanyeol, gerçekten özür dilerim." Dedi suçlu hisseder gibi. Chanyeol sorun yok dercesine başını salladığında Baekhyun onun kulağına doğru yaklaştı.
"Eğer affettirecekse sana birkaç resmimi yolayabilirim?"
Chanyeol bunu çok isterdi ama cevap veremiyordu. Baekhyun yanıtını almış olacak ki gülümseyerek geri çekildi. Chanyeol'un telefonuna kendi sevimli ve güzel resimlerinden bir iki tane attıktan sonra telefonunu geri vermişti. Chanyeol yerinden kalkarak telefonunu aldı. Dışarı çıkması gerekiyodu. Hava almalıydı çünkü buna devam edemezdi.
Baekhyun gülümseyerek onun gidişini seyretti. Jongin'in inlemelerine göz devirerek banyoya girmişti. Chanyeol gerçekten eğlenceliydi. Keşke onunla daha önce tanışmış olsaydı ama Jiyoung olmasaydı onunla yakınlaşması imkansız olurdu.
------
Chanyeol kimsenin yanına gitmeden dışarı yarım saat kadar vakit geçirdikten sonra evine gittiğinde kapıyı kapatıp banyoya koşmuştu. Tişörtünü çıkararak telefonundan Baekhyun'un güzel bir resmini açtı. Sağ eli pantolonunun içine kayarken Baekhyun'u düşünmeye başlamıştı. Yavaşça kendini okşadı.
Bunu neden Baekhyun yapmıyordu?
Baekhyun'un resimdeki gülüşü... Eli biraz hız yaptığında alan dar gelmeye başlamıştı. Diğer eliyle düğmesini ve fermuarını indirdi. "Oh... Baekhyun..."
----
"Chanyeol?" Arayan Baekhyun'du. Gerçekten beş dakika önce aramış olmalıydı. Onu sesiyle bile boşaltabilirdi ancak geç kalmıştı...
"Efendim?"
"Sadece neler yaptın diye merak ettim." Baekhyun durumunu merak ediyordu. Bu şekilde ağzını aramıştı.
"Eve geldim ve rahat bir şekilde televizyon seyrediyordum." Chanyeol ise istediği cevabı vermişti. Hadi ama onlar birbirlerini anlıyordu. Neden yanlış kişilerle takılıyorlardı ki?
"Yardıma ihtiyacın olmadığına sevindim."
"Beş dakika önce aramadığı üzüldüm..." Baekhyun o görmediği için sırıttı ama Chanyeol anlamıştı.
"Onun için ben de üzgünüm ancak benimde işlerim vardı."
İki taraftanda ses gelmeyince Baekhyun tekrar konuşmaya başlamıştı. "O zaman iyi geceler?" Chanyeol kendine gelerek birden ne diyeceğini düşündü. Açıkçası kapatmak istemiyordu.
"B-baekhyun," dedi aniden kekeleyerek. "Yarın ne yapıyorsun?"
"Bilmiyorum."
"Dersin var mı?"
"Ne için soruyorsun?"
"Belki bir şeyler yaparız diyordum."
"Uh, Mari'ye ben haber veririm." Chanyeol bu yanıta alt dudağını ısırdı. O sadece ikisinden bahsediyordu ve Baekhyun'un bunu inadına söylediğine emindi.
"Bana gelebilirsin." Diye önerdiğinde Baekhyun birkaç saniye sessiz kalmıştı. Reddetmekte özgürdü.
"Bu olmaz Chanyeol... Üzgünüm kapatıyorum."
Chanyeol kapanan telefona baktı. Baekhyun da en az onun kadar istekliydi buna ne kadar karşı koymayı denesede en sonunda onu arayan yine kendisi olacaktı. Tıpkı Chanyeol gibi. Şuan onun attığı resimlere bakarken gözlerini kapatmıştı. Baekhyun karşı konulamazdı ve Jiyoung bunun farkında değildi.
Uzuuun zaman oldu sanirim. Merhabalar bölümler artik daha hızlı gelecek yani umarim
Hoşçakalın
