ASTRAXX

534 26 118
                                    

"Saygı ve sevgi her varlığı dize getirebilecek bir güçtür"

"Vayy bee bu mükemmeldi" dedi kili

"İnanamıyorum! Demek bahsedilen bu sihirli güçler bunlardı" dedi fili

İki cüce kardeş sırayla hiç susmadan konuşuyor, kızın yaptığı büyüyü övüyorlardı. Bu da astranın hoşuna gitmedi değil.

"Heyy başka napabilirsin o çubukla?" Dedi fili

"Her şey"

"Peki bizde o çubuklardan alsak bizde yapabilir miyiz?" Dedi kili

"Imm... üzgünüm sihirli kanı olmayan kimse istediği kadar asa alsada yapamaz"

"Yapmayı isterdim" dedi kili üzüntüyle

"Bende" diye kardeşine katıldı fili

"Tamam artık siz büyünüzü sonra yaparsınız. Astra hadi gel sende yolculuğa devam etmemiz lazım" dedi thorin yanlarına gelerek. Astranın bu iki kardeşe hemen kanı ısınmıştı. Çok sevecen ve komiklerdi

"Görüşürüz çocuklar" diyip el salladı ve arabaya bindi. Onun ardından kardeşlerle biraz konuşan thorinde arabaya bindi.

"Hepsi çok etkilenmişe benziyor" dedi thorin

"Sanırım. Şey koltuğu düzelt istersen uyumayacağım"

"Olanlar için gerçekten üzgünüm. Saruman öğrenmiş demek ki! Ama korkma bir daha olmaz. Hem saraya varırsak orada hep güvende olursun. Erebora saldıramazlar" thorin kızın korkudan uyumadığını anlamıştı.

"Çabuk gitsek iyi olur o zaman. O iğrenç şeylerle bir daha karşılaşmak istemiyorum"

●●●○●●●

Kralla astra uzun süre konuştular. Yolculuk bayaa uzun geçmişti. Ama kız hiç uyumadı. Korkusu büyüktü. Ne zaman uykusu gelirde gözleri kapanmaya başlasa kabus gibi gözünün önüne geliyordu o orkun yüzü. Boğazı tekrar acıyor, nefes almakta güçlük çekiyor gibi oluyordu.

Psikolojik olduğunun o da farkınday-dı. Ama elinden bir şey gelmiyordu. Yolculuk esnasında bir ara durdular. Biraz dinlenmek ve yemek yemek için.

Cüceler ateş yaktı. Bütün cüceler ve kız ateşin başında bir yuvarlak oluşturdu. Etleri pişirip yemeye başladılar. Yemek yerken astra yeniden fili ve kilinin sorularını cevaplıyordu.

Ama şunu farkettiki onun cevaplarını dinleyen kişiler sadece fili ve kili değil bütün cücelerdi. Cüceler sihre pek meraklılardı.

"Bize maceralarını anlatsana" dedi bofur

"Aslında pek bir maceram yok. Sadece kızlarla birkaç kez ejderha kaçırmıştık"

"Nee! Ejderha mı?" Dedi dwalin

"Şey evet bayılırım ejderhalara. Bir keresinde Antipodean Opaleye (öbüruç opalgözü) ejderhasını çalmıştık. Normalde yeni zelanda'da yaşıyorlar ama panayıra gelmiştiler. O kadar güzeldi ki! Bizde gece biraz uçup geri getirmek zorunda kalmıştık kimse yokken."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ORTA DÜNYADA BİR TÜRKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin