Yine yorucu ve sıkıcı bir gün daha bitmişti.
Artık okula giderken senin için gitmiyordum yada seni düşünmüyordum. Başka şeylerle ilgilendiğim için aklıma bile gelmiyordun ve bir şey fark ettim. Böyle daha mutluyum.
Sen yokken daha mutlu olduğumu bile bile, neden sana hala bir şekilde bağlıyım?
Yeni sınıf arkadaşlarıma da senden bahsettim. Hepsi çok heyecanlandı. Bir süre sonra şakaya vurduğum için herkes dalga geçmeye başladı. Açıkçası eğlenmiyor değildim ve bu olay beni onlarla daha çok yakınlaştırdı.
Bu senin sayende mi oldu?
Senden bahsetmeseydim de benle bu kadar yakın olurlar mıydı?
Ayrıca bu şekilde dalga konusu olduğunu öğrensen bana kızardın, değil mi?
Aradan aylar geçti ve bu aylar içinde seni çok az hatırladım ve dolayısıyla daha az üzüldüm.
Arkadaşlarım, teşekkür ederim.
Yine de akşamları servis sizin okulun önünden geçerken sen orada mısın diye bakmadan edemiyordum.
Bir gün kendime, '' Yeter artık! O gitti ve sen onu artık göremeyeceksin. Bununla yüzleş ve ondan vazgeç.''
Verdiğim en iyi karardı. Evet, artık silkelenmeli ve kendime gelmeliydim. Sen sadece bir hevestin.
Seni okulun oradaki durakta görene kadar.
O ana kadar senden vageçmiştim.
Neden çıktı yine karşıma?
Neden tam vazgeçtiğimde.
Ve o an düşündüğüm tek şey üstündeki kot ceketi yeni almış olduğundu.
Sana ne kadar yakıştığı.
Sonra aniden gelen otuz iki diş sırıtmam, servistekilerin bana garipçe bakması.
Çünkü bu garipti.
Kendime senden vazgeçme konuşması yaparken seni görmem garipti.
Kader garipti.
Belki sen de garipsindir?