EMMA - KAÇIŞ

798 95 10
                                    

Babam evde yoktu. Bu da kredi kartımı alıp para çekmem için bir fırsat demekti. Para çekmek zorundayım çünkü kaçtığımı anlarsa babam kredi kartımı bloke edebilirdi. Belki ev hapsi belki yatılı okul. Ev hapsi ise daha fazla özel ders demekti. Yani ikiside birbirinden beterdi.

Merdivenleri hızla çıktım. Koridoru dönecektim ki Chloe ve babamın kapısının açık olduğunu gördüm. Kafamı uzattım. Chloe altın rengi saçlarını tarıyordu. Bir eli karnındaydı. Birşeyler fısıldıyordu. Onu daha iyi duyabilmek için biraz daha eğildim ve kapıyı hafıfçe açtım.

"Yakında o başbelasından da kurtulacağız, bebeğim. Cici babası George bu fotoğrafları gördüğünde, yatılı okul konusunda beni haklı bulacak."

Chloe masanın üzerindeki fotoğrafları çekmecesine ittiğinde biri yere düştü. Bir küfür savurup eğildiğinde, beni görmemesi için kapıdan çekildim ve emekleyerek odama ulaştım. Kapıyı kapattım. Bu gece herşey bitecekti. Sadece kredi kartımı değil herşeyimi alıp gidecektim. Gitmek zorundaydım. Gitmezsem ya yatılı okula gidecektim ya da en iyi ihtimalle ev hapsi -ki bu da daha çok özel ders ve daha çok Chloe ile kavga demekti.-

Çantamı alıp içine cüzdanımı, iç çamaşırları, birkaç tişört ve pantolon, iki şort, birkaç takı -gözüme çarptığı için- , mavi bir gömlek koydum. Çantamı zar zor kapattım. Minicik çanta dev gibi olmuştu. Ne yazık ki en büyük çantam buydu -seyehatleri hiç sevmem.- Üzerime lacivelt bir yağmurluk giydim. Babamın annemden kaldığını söylediği -bugüne kadar hiç çıkarmadığım- melek kolyesini elimde sıktım.

Kapıyı usulca açıp çıktığımda Chloe'nin odasından su sesi geliyordu. Duş aldığını anladığımda bunu fırsat bilip merdivenlerden fırladım. Dış kapıyı açıp dışarı çıktığımda siyah porsche a yaslanmış Bay Lenaly ile karşılaştım. Gazete okuyordu. Yutkundum.

"Nereye küçük hanım? Ben götüreyim."

"Ah, teşekkür ederim Bay Lenaly. Gerek yok."

"Kaçıyor musun?"

-Sırtımdaki kocaman çantayı saymazsak- Nereden anlamıştı?

Bay Lenaly gazetesini katladı. "Şu yatılı okul meselesini duydum." Sesini alçalttı. "Aramızda kalsın ama Chloe tam bir cadı."

"Kaçtığım için bana engel olmayacaksın değil mi?"

"Tabiiki olacağım." dedi göz kırparak.

Güldüm ve Jackson Malikanesinden koşarak uzaklaştım. Önce Plus Bankasına gidip para çekmeliydim. Bir taksi çevirdim.

30 dakika kadar sonra Plus Banktan kartımda ne kadar para varsa -72 bin dolar- kağıtlara sarıp çantamın kenarlarına tıkıp bir uçak bileti aldım. Çantam iyice genişlemişti. Patlamamasını umarak gidecek yerlerimi düşünmeye başladım. Bella'ya gidebilirdim. Onu başka bir yerden hatırlıyorum. Neydi soyadı? Bella Mellow? Hayır. Bella Swan? Saçmalama Emma. Tam o sırada Green evinin önünden geçiyordum. Bella Green. Evet. Anasınıfında beraberdik. Lisede de Matematik dersini paylaşıyoruz. Sessizdi. Mahalle dedikoduları ve evlerinden gelen gürültüler yüzünden Chloe pek yakınlaşmamızı istememişti.

Elime bir taş atıp Green evinin üst camına attım. Ses gelmeyince bir tane daha denedim. Bella cama çıktı.

"Ne bok yiyorsun burada?"

"Evden kaçtım."

"Şimdi kaçmayacaktın! Aptal mısın rol mu yapıyorsun?"

"Zorundaydım. Bu gece kaçmasaydım yarın New York'a gelemezdim. Sende beş parasız kalırdın."

BULLSHITHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin