EMMA - İNTİHARA TEŞEBBÜS

335 30 7
                                    

LISTEN; "JASON WALKER - DOWN" o bitince "ED SHEERAN - AFIRE LOVE"

"Günaydın." dedi usulca.

Başımı kalbinin attığı sol göğsünden yavaşça kaldırdım ve gözlerine baktım. "Günaydın." dedim gülümseyerek.

Koltukta yavaşca doğruldu. Dün yine içkiyi fazla kaçırmış, burada sızmıştık. "Seninle uyanmayı sevdim."

"Son olmayacak." Çenesi ile alt dudağı arasındaki boşluğu öptüm.

"Bazen korkuyorum." dedi. Gülümsemesi silinmişti. "Seni kaybedeceğim diye çok korkuyorum. Çünkü sen farklısın Emma Jackson. Seni bırakmayı hiç istemiyorum."

"Beni bırakman için bir sebep yok. Seni seviyorum. Seninle olmayı seviyorum. Sen beni bıraksan bile ben seni bırakamam ki Logan Hurt."

"Hurt." dedi yalancı bir gülümsemeyle. "Bu isim ikimize zarardan başka birşey vermeyecek." (Hurt kelimesinin türkçesi 'Zarar'dır.)

"Bak," Elini tuttum ve sıcaklığımı hissettirecek şekilde sıktım. "Önümüzde bazı engeller olacak elbette. Londra'da oldu. Ya kaçarsın benim gibi ya da birlikte göğüs gereriz."

"Seni tehlikeye atamam, Emma. O kadın sıradan biri değil. O bir hasta."

"Henüz onunla tanışmadım." Yanağına bir öpücük daha kondurdum. Kokusunu iyice içime çektim ve dudaklarımı kulağına doğru yaklaştırdım. "Eminim iyi biridir. Beni sevecektir. Ne olursa olsun Logan Hurt, sen benim için heryerdesin. Seni kaybetmek söz konusu bile değil. Bu yüzden bize aşıklar diyorlar."

Gözlerimi tekrar açtım. Anılar canımı acıtmaya yetiyordu. "Bella."

"Hıı?" dedi homurdanarak. Karnı iyice büyümüştü. Kanepede yavaşça doğruldu.

"Belki de New York'a gelmek bir hataydı."

"Yine başlıyoruz." dedi kafasını arkaya atıp. "Chloe'ye anne demeye hazır mısın? Ya da şehirde itilip kakılmaya. Logan yüzünden böyle düşünmen saçmalık."

"Alli, Evan'la birlikte olduğu gece bana söylediklerini hatırla o zaman." Minik çantamı omzuma atıp, işe gitmek üzere kapıyı çarparak evden çıktım.

.

.

.

isten sonra eve gidip, Bella ve Evan'ın öpüşmelerini kaldıracak durumda değildim. Onların mutlu aile tablosu beni ne kadar mutlu etse de bir o kadar da kıskandırıyordu. Elimde değil. Kendimi bir fazlalıktan başka birşey olarak görmüyordum. Biri dostum diğeri ise çok yakın bir arkadaşımdı. Peki ben neydim? Aynı hafta içinde iki farklı kişi tarafından terkedilmiştir. Birini yıllardır beklemiştim oysa. Diğeri ise yıllarca izi kalacak yaralar açmıştı bedenimde.

İkisini de geri istiyordum. Ekim bitmek üzere. Derslerinde çalışıyorum. Kemanı eskisi kadar iyi çalabiliyorum. Piyano'da hala çalışmam gerekiyordu. Bileğimdeki saatine baktım. Okul geç saatlerde kapanıyordu.

.

Piyano çalmak için müzik sınıfına ulaşmıştım. Çantamı yere atıp, piyano sandalyesinin başına geçtim. Parmaklarımı, tuşların üzerinde gezdirdim ve çalmaya başladım.

"I don't know where I'm at

I'm standing at the back

and I'm tired of waiting

BULLSHITHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin