BULLSHIT

BELLA - PARTİ VE GERÇEKLER

"Evan telefonu bırak artık. Faturaları ödeyemeyeceğiz." dedim inatla.

"Neden seslerini duymama izin vermiyorlar." dedi telefonu kapatırken. "Onları özledim."

"Anlıyorum. Ama iyidirler. Bir sorun olsaydı bize ulaşırlardı."

"Belki de haklısın." dedi Evan." Buna alışmam gereklidir."

Evan koltuğa geçip televizyonu açtı.

'Spor haberleri için teşekkürler Suzzy. Sıradaki haberimiz New York kökenli bir aileden. Hurt ailesi ödüllere doymuyor! Geçtiğimiz aylarda Oscar'da "En iyi kadın oyuncu." ödülünü alan Destiny Hurt, bu ay Teen Choice ödüllerinde "En ateşli kadın." ve "Yılın şarkısı." ödülünü alan kız kardeşi Katie Hurt yarın gece MTV ödül töreninde boy gösterecekler. Genç yıldızlar erkek kardeşleri olmadan katılacakları bu törende yalnız hissetmedikleri konusunda şaka yapıyorlar. Bu yaz Staten Island'da tatil yapmaya karar veren Hurt kardeşler, aylardır görmedikleri aileleleri ile vakit geçirip sezonun stresini atacakları için çok heyecanlılar.'

Kapı açıldı ve Emma içeri girdi. Donuk yüzüyle tezgahın üzerindeki beyaz gülü incelemeye başladı.

"Erken döndün. Sen iyi misin?" diye sordum.

"Güller. Logan'ın gönderdiğini sanıyordum. Ama göndermediğini söyledi." dedi Emma.

Evan televizyonu kapatıp bize döndü. "Ve bir gizem daha... Sakin bir hafta geçiremeyecek miyiz?"

"Kim olabilir ki?" diye sordum. "Güllerde bir işaret var mı?"

Emma gülü elinde çevirdi. "Dikenleri kesilmiş."

"Demekki sana zarar vermek istemeyen biri." dedi Evan. İkimiz de Evan'a baktık. "Ne var? Diken batarsa, canını acıtabilir? Pekala. Benim için bu kadar dedektiflik yeter. Ben işe gidiyorum."

Evan ceketini alıp çıktı.

"Birkaç gülün ne zararı olabilir ki?" dedim. "Endişelenmek için bir neden yok. Eminim bir süre sonra bırakacaktır. Hatta bir fikrim var. Bu gece sabahlayalım ve bahçede saklanıp gülü bırakan kişiyi gözetleyelim."

Emma başını onaylayarak salladı.

.

Saat on gibi bahçeye çıkıp gereğinden fazla uzamış ve bakımsız olan çalıların arkasına oturduk.

"Bella burada böcek vardır değil mi?" dedi Emma endişeyle.

"Hayır canım, sadece hamam böcekleri, örümcekler, solucanlar, karıncalar vardır. Onlardan korkmuyorsu herhalde?"

"Hayır Londra'da başucumda bir karadul beslerdim. Dalga mı geçiyorsun? Ya kıyafetlerime girerseler." Emma kıyafetlerini kontrol emeye başladı.

"Saçmalıyorsun. Boşa panik yapıyorsun. Yarın iş ve okul var. Sırayla nöbet tutacağız yoksa yarın asla ayakta kalamayız." dedim. "İlk nöbeti ben alacağım."

Emma uykuya dalmadan önce ona bilimsel bir gerçeği söyledim. "İnsanların hayatı boyunca 8 örümcek yediğini biliyor muydun?"

"Bella!" dedi öfkeyle. Güldüm.

"Pekala, sessiz ol." dedim.

.

.

Gözlerimi ne zaman kapattım bilmiyorum ama açtığımda heryer aydınlıktı. Emma ile çitlere yaslanmıştık. Emma'yı dürterek uyandırdım.

"Uyuya kalmışız." dedim kollarımı açıp esnerken.

"Her yerim tutulmuş." dedi Emma.

"Saat kaç?" diye sordum.