bölüm 3

1.7K 47 28
                                    

(MUTLİ-ARAT DEMİREL)
-
Rüzgarın uğultusunla beraber,bir o kadar mahçup bir şekilde arabaya bindik.
Selen kucağımda kıvranırken,ben yarın o holdingde onun yüzüne nasıl bakacağımı düşünüyordum.
Dikiz aynasından bana baktı ve gözlerini ileriye dikip arabayı çalıştırdı,araba hızlıca ilerlerken camdan bakıyordum.
Arada onun gözlerini üstümde hissetsem de,ben bakmıyordum.Cidden rezil olmuştum,bir hastanenin önüne geldiğimizde arat seleni taşıyarak durumu birkaç hemşireye anlattı.
Hemşireler seleni baygın halde alırken bizde onları takip ediyorduk,bir odaya yatırdılar ve serum taktılar.
"Bi sorun var mı?"
Dediğimde hemşire güven verici bir gülümsemeyle bana döndü.
"Sorun yok,alkol biraz dokunmuş ve tansiyonu inmiş.Serum bitince gidebilirsiniz"
Sıkıntıyla nefes verip hemşireye teşekkür ettim.
"İsterseniz şimdilik çıkın,hastanın serumu yarım saate biter"
"Tamam,her şey için teşekkür ederim"
Dedim ve aratla beraber çıktık,mahçup bir ifadeyle ona bakmadan konuşmaya başladım.
"Ben çok özür dilerim,siz yarın patronum olucaksınız ve ben bu halde olmayı gerçekten istemezdim"
"Acıktın mı?" Dediğinde şaşkınca ona baktım,suratı yine aynı soğukluktaydı.
"Hayır,burda bekleyebiliriz"
Arat ilerlerken ben onu takip ediyordum,insanlar ise aratı izliyordu.
Bir tost ve meyve suyuyla yanıma gelip bana verdi.
"Ye" dediğinde merakla ona baktım,küçük bir masaya oturduk.Gözleri üstümdeydi,tosttan bir ısırık aldığımda gözlerinde tatmin olmuş bir hava vardı.
"Ben çok özür dilerim,inanın bunlar olsun istemezdim.Hepsi benim suçum"
Dediğimde gözlerini gözlerime dikmiş tek kelime etmiyordu,sanki merakla bana bakıyor gibiydi.
Gözlerimi ondan ayırıp tostumu yerken telefonu çalmaya başladı,kalkıp biraz uzağa gitti.
5-10 dakika sonra geri dönmüştü,onu bu kadar yakın mesafeden incelemeyi hiç düşünmemiştim.
Tam boğazında çok küçük bir doğum lekesi vardı,belli belirsizdi.
Gözbebekleri yok gibiydi,simsiyahtı.Herkesin aksine,sanki farklı bir şeyler vardı.
Gözleri kolundaki saatine takıldığında tostla meyve suyumu bırakıp ayağa kalktım.
"Yemeğini Ye"
Şaşkınca ona baktım,onda bir tuhaflık vardı.
"Teşekkür ederim,Selenin serumu bitmiştir.Biz gitsek iyi olucak"
Arat kalkıp yanıma geldi,omzuna geliyordum.
Gözlerini bana dikmişken konuşmaya başladı.
"Sizi bırakırım"
Başımla onayladıktan sonra saniyeler içinde gözleri dudaklarıma kaydı ve yukarı çıktık.
Selen oturuyordu,beni görünce hemen kalkıp sarıldı.
"Ben çok özür dilerim bitanem,Seni zor durumda bıraktım"
Ayrıldığımızda merakla sordum.
"Sen iyi misin?"
"Sorun yok,iyiyim"
Dedi ve gözleri Arata döndü.
Tekrardan bana dönerken sorgular bir şekilde bakıyordu.
"Bugün bölüm birincisi seçildim,yarından itibaren Demirel holdingde staja başlıyorum,Arat Demirel"
Dediğimde arat soğuk bir ifadeyle selenin yanına geldi.
"Sizi bırakıyım"
Dediğinde selen şüpheci ve imalı gözlerle bana bakarken hastaneden çıktık,ikimizde arka koltuğa geçtik.
Arat Bey de öne geçip arabayı çalıştırdı,tekrardan bana öldürücü bakışlar atıp hızlıca sürmeye başladı.Utancım hala geçmemişti,cidden berbat bir haldeydim.
Arada Selenin bacağımı cimciklemesinle suratımı buruşturduğumda,Arat yakalıyordu.
Evin önünde geldiğimde Selen kısaca teşekkür edip arabadan çıktı.
"İyi geceler Arat Bey,Tekrardan ben çok öz-"
"Özür dilemene gerek yok."
Suratım düşerken hafifçe gülümsedim.
"İyi geceler"
Fısıltıyla "İyi geceler" dediğinde ben arabadan inene kadar beni izledi,bu adam çok farklıydı.
Kapının önüne geldiğimde arabaya baktığımda,Arat beyin hala gitmediğini gördüm.
Gözlerimiz kısa bir süre buluştuktan sonra arabasını çalıştırıp hızla gözden kayboldu.
Kendimizi içeri atmamızla ikimizde koltuğa uzandık,Selen gözlerini bana dikmişken sinirle ona döndüm.
  "Ne bakıyosun selen ne var?"
Dediğimde sırıtıyordu,"Patronunu bana ayarlasan"
Demesinle gözlerimi devirdim,aklı başka hiçbir şeye çalışmıyordu.
"Saçmalama"
Dedim ve gözlerimi kapattım.
"Adamın çok değişik bir havası var,çok çekici değil mi sence?"
Dediğinde gözlerimin önüne geldi,sert yüz hatlarınla soğukça bana bakıyordu.
Kendimi garip hissedip gözlerimi açtım.
"Selen Yarın stajıma başlayacağım,saçmalıklarına kafa yoramam"
Dedim ve koltuktan kalktım,selenin bağırmasınla telaşla ona döndüm.
"E sen yarın ne giyeceksin!"
Bıkkınlıkla nefes verdim.
"Düz sade bir şey işte Selen,önemi var mı?"
Dediğimde kolumdan tutup odasına sürükledi.
"Bak bir sürü elbise var,seç beğen al işte ya"
Dediğinde odasından çıktım.
Odama ilerlerken arkamda bıraktığım selene seslendim.
"Hiçbirine gerek yok,iyi Geceler"
Odama girdim ve kapıyı kapattım,hala bu saçma kıyafetler üstümdeydi.
Hepsini çıkardım ve dolaba geri koydum,Yarın için Kumaş bir pantalon,altına düz siyah babetlerimi üstüme de beyaz gömleğimi aldım.
  Hepsini sandalyemin üstüne bırakıp pijamalarımı giyip yatağa uzandım ve alarmımı kurdum,yorucu bir gün olacaktı.
-
Gözlerimi açtığımda,alarm çoktan çalmıştı.
Geç kalmıştım.
Daha ilk gündü,ve ben geç kalmıştım.
Lanet ederek hızlıca giyindim ve elimi yüzümü yıkadım.
Saçlarımı da topladıktan sonra çantamı alıp çıktım,selene bakamayacaktım hiç.
  Bir süre bekledikten sonra ilk geçen taksiye bindim ve hızlıca adresi söyledim.Taksici bu halime gülmüştü.
  "İlk iş günün mü kızım?"
   "Stajım varda,biraz geç kaldım"
   Adam gülerken bende gülümsüyordum,sonunda DEMİREL yazısını gördüğümde taksinin ücretini verip indim.
  Ayağım geçmişti,artık acısı kalmamıştı aslında.
   Holdingin önünde durdum ve hızlıca içeri girdim,telefonla konuşan kadının yanına geçtim.
  Konuşması bitince meraklı bakışlarla bana bakıyordu.
   "Merhaba,ben staj için gelmiştim de."
Kadın sonradan anlamış gibi yanıma geldi.
  "Tebrik ederim,oldukça prestijli bir holdingde staj fırsatı kazandın.Beni takip et"
  Beraber asansöre bindiğimizde konuşmaya başladı.
   "Arat beyin katında bir odan var,Arat beyin emrinde çalışıcaksın ama onun bölümde değil,kısacası emirlerin ondan gelicek.Dikkat et derim,sıcak kanlı olduğu söylenemez"
  Yalancı bir gülümseme atarken o şirketin geri kalan bilgilerinden bahsetmeye başladı.
  "Haftasonları Cumartesi İş 2.00 ye kadardır,o gün resmi giyinmek zorunlu değil."
  Kafamı olumlu anlamda sallarken kapılar açıldı,Gelmiştik.
  İleriki odaya doğru ilerlediğimizde,bir staj için oldukça ferah bir odaydı.
  "Burası senin,Yan bölümde Arat bey var.O şirkete pek sık uğramaz,uğradığında da şirketi kolaçan etmeyi ihmal etmez.Sıkı biridir,en ufak hatanda stajyer demeden seni burdan gönderir"
Bir an hayallerim gözümün önünden geçti,anlaşılan arat beyle aramın kötü olmaması gerekiyordu. 
  Kadın kısaca işimi anlattıktan sonra yanımdan ayrıldı,bende işlerime yoğunlaşmıştım.
Aslında daha stajyerdim ve ilk günümdü,ama işlerimi aksatmadan yaparsam arat beyle de aramın düzgün olacağını düşünüyordum.
Bilgisayarla ilgilenirken içeri elinde kocaman bir buket gülle bir adam geldi.
  "Asya Hanım?"
Şaşırarak ayağa kalktım.
  "Buyrun benim?"
   Adam gülleri bana verirken şaşkınlıkla masama koydum,büyük ihtimal babamdandı.
  "Şuraya imza atabilir misiniz?"
Adamın gösterdiği yere imzamı attım,iyi günler dilediğimde adam da çıktı.
Gülün üstünde bir zarf duruyordu.
"Tebrik ederim,hak ettiğinin karşılığını her zaman alman umuduyla.. Suat"
Suat yazısını görmemle gözlerimi devirmeden edemedim,gülleri Masama koyduktan sonra kağıdı çöpe attım,aslında gülleri de atabilirdim ama en sevdiğim çiçekti,kıyamadım.
   Öğle molasının geldiğini anladığımda,çok aç olmadığımı fark edip kendime bir bardak kahve aldım.Geri asansöre çıkarken dış kapının önünde bir araba durdu,içinden siyah takım elbisesinle beraber Arat bey çıkmıştı,biraz inceledikten sonra hızla odama çıktım.
   Asansörün kapısı kapanırken Arat bey içeri girdi,gözleri vücudumu süzerken ben gülümsüyordum.
"Günaydın arat bey,bana verilen işleri hallettim ama Birkaç dosyaya sizde baksanız iyi olur"
   Yokmuşum gibi davranıyordu,bu beni kırarken gelmiştik. 
   Sesimi çıkarmadan odama ilerledim,odamın kapısı açıldığında arat bey içeri daldı.
   "Dosyalar nerde?"
Telaşla dosyaları toplarken yere düşürmüştüm.
"Affedersiniz"
Hepsini toplayıp uzattığımda gözleri güllere takıldı,bir süre güllere baktıktan sonra bakışlarını bana çevirdiğinde sessizdim.
   Hatları bariz belliyken sakalları biraz daha uzamıştı ve bu onu daha cazip hale getiriyordu,kafamdaki saçma düşünceleri kenara ittim.
  O ise hala bana bakıyordu,kafasını çevirip odadan hızlıca çıktı.
  Kapı sert bir şekilde kapandığında,içimdeki korkuyu bastırıp düşüncelerimin ardından işime devam ettim,çıkış saati geldiğinde gülleri elime alıp çantamı da toparladım ve odamdan çıktım.
   Yan tarafta Arat bey birkaç adamla konuşuyordu,tahminen işle alakalıydı.Adamlar tek tek giderken gözleri beni bulunca hızla asansöre ilerledim ama kaçmak ne mümkün.
  "Bekle!"
Hızlıca yanıma geldi,parfüm kokusu burnumu hapsederken dudaklarını yavaşça yaladı,gözlerim dudaklarına kaymıştı.Bunu fark etmiş olucak ki o da gözlerini dudaklarıma sabitledi.
  Kafamı başka yöne çektiğimde bu ortam bozulmuştu.
   "Bir sorun mu var Arat bey?"
Biraz korkuyla ve biraz da yalanla gülümsedim.
    "İş yerimde bu tarz şeylerin olması hoşuma gitmez"
Şaşkınca ona bakarken gözleri güllere,sonra tekrar bana döndü.
    "Arat bey siz yanlış anladınız,ortada yanlış bir şey y-"
    "Her ne diyorsam onu dinlemek zorundasın,bir daha görmek istemiyorum"
    Merdivenlerden aşağı indi,bir süre daha yerimde sabit kalırken aşağı indim.
Taksi beklerken önümde Bir araba durdu,Camı yavaşça açıldı.
  "Güzellik nereye?"
Suatın sesinle suratım asıldı.
  "Eve gidicem"
"Gel bırakayım seni"
"Ben giderim saol"
"Bu saatte burda durmana gerek yok,gel"
İstemeyerek de olsa arabaya bindim,o an ilerde Arat beyin arabasını gördüğümde aklıma az önceki o an gelmişti.
  Düşüncelerimi dağıtan suatın rahat sesi olmuştu.
"Bu akşam yemeğe çıkalım diyorum,baş başa ne dersin?"
  "Selenle olsam daha iyi olur,Teşekkür ederim"
"Kafa dağıtırız işte,bi şey olmaz"
"İyi tamam"
En sonunda ne kadar istemesem de kabul etmiştim,büyük ihtimal de bir daha onunla çıkmayacaktım.
Eve geldiğimde selen yoktu,büyük ihtimal arkadaşlarınlaydı.
Dolabımdan siyah bir pantalonla ince askılı bir badi çıkarıp hızla giyindim,saçlarımı da topladıktan sonra beyaz spor ayakkabılarımı giyip üstüme kot ceketimi astım,Suat beni bekliyordu.
Arabaya bindiğimde gözleri ilk vücudumda gezindi,sonra sürmeye başladı.
"Bildiğim çok güzel bir mekan var,oraya gidelim"
Arabayı hızla sürerken başımla onaylamayı tercih ettim.Camdan akıp giden yolu izlerken,büyük ve gürültüsü buraya kadar gelen bir mekanın önündeydik.
"Suat böyle bir yere gelmeye gerek var mıydı cidden?"
"Eğlenicez"
Elini omzuma atmasınla bu ortamın çok da hoş olmadığını anlamıştım.
İçerisi kırmızı eşyalarla doluydu,müzik kulağı patlatıcak cinstendi.
"Şöyle oturalım güzelim"
Kendi kendime sabır dilerken oturduk.
"Ne içersin?"
Etrafta göz gezdirirken,alışık olmadığım bu tarz bir yere geldiğim için kendime lanet ediyordum.
"Bir şey içmem,keyfine bak"
"İyi madem"
Kendisine içki söyledi ve bana daha çok yaklaşıp saçımla oynamaya başladı,gözlerim istemsizce kapıya gittiğinde,Arat bey ve arkadaşlarının girdiğini gördüm.
Gözlerimiz buluşurken tehditkar bir şekilde gözleri Suatı bulmuştu.

ARAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin