Annem ve babam,İkisi de karşımda oturuyordu şuan.
Bir koltukta,El ele tutuşmuş bir şekilde bana bakıyorlardı sadece ve hüzünlü gibi gözüküyorlardı.
İkisi de yaşlanmış gibiydi,Anlamıyordum.
"Anne"
Annem beni görmüyor gibiydi,Babamın yanına gittim.
"Baba?"
Babamın gözleri yaşlıydı,Annem destek olmak ister gibi elini omzuna koydu.
Üstünde kareli bir elbise vardı,Ne olduğunu anlayamıyordum.
Kendimi evden attığımda,Dışarıda birisinin cenazesi olduğunu gördüm.
Üstümde siyah,Kapalı bir elbise vardı.
Kalabalığa yaklaştım,Herkes ağlıyordu.
"Siz kimsiniz?"
Kimse duymuyor gibiydi,En sonunda kalabalığı geçtim.
Benim resmin duruyordu,Herkes ağlıyordu.
"Ben Burdayım,Ölmedim!"
Bağırıyordum ama sesim çıkmıyordu,Acı çekiyordum sadece.
Karşıma,benimle aynı olan yalnızca beyaz elbiseli bir kız çıktı.
"Sen bensin"
Tek dediğim buydu,Karşımdaki kendim ise sadece bana bakıyordu.
Ellerini iki omzuma da koydu ve beni bir anda itti,O an Üstünde durduğum toprak sanki yarıya bölündü.
Sadece düşüyordum.
~
Gözlerimi korkuyla açtığımda,Ter içinde kalmıştım.
Başıma vurdukları yerde korkunç bir ağrı hissediyordum.
Etrafıma bakarken,Tanımadığım bir odada olduğumu fark ettim.
Sanki burda benden başka kimse yok gibiydi,Ellerimle yüzümdeki saçları çektim.
Tam çaprazımda,Büyük siyah Deri koltukla Elinde içki olduğunu tahmin ettiğim Bir adam oturuyordu.
Gözlerim kararmıştı sanki,Adama gölge düşüyordu şu an.Tek görebildiğim ise üstündeki siyah gömlek olmuştu,Açıl kalan kısmından ise göğsündeki dövme az çok belli oluyordu.
Korkuyla yatakta geriye doğru kaydığımda,Kafam yatağın başlığına çarptı.
Adam öylece duruyordu,tek ses ise korkuyla verdiğim nefeslerdi.
"S-Sen kimsin!"
Ayaklarımı kendime doğru yaklaştırdım,Üstüm toz içinde kalmıştı.
Adam koltuktan kalktığında,Bardağı camın kenarına koydu,Yüzü hala belirsiz dururken Akmayı bekleyen göz yaşlarımı durdurmaya çalışıyordum.
Adam yatağa oturdu,Yüzü bariz önümdeydi.
Ne yapıcağınızı bilemediğiniz bir an olur ya,Şu an o haldeydim.
Karşımda gördüğüm Adam,Soğuk ve tehlikeli bakışlarını bana dikmişti.
Bu parfümü az çok tanıyabileceğimi düşünüyordum,Gözlerini de aynı şekilde.
Buzun aksine,Gözlerinde Ateşi görüyordum.
Beni asıl korkutan bu olmuştu,Karşımdaki Kişi Arat Demireldi.
Neden burada olduğumu bile bilmiyordum,Sadece yatağın ucuna kaymış çaresiz biriydim sanırım.
Çaresizce ona bakıyordum.
O ise yatağın kenarına oturmuş bir şekilde,Tepkisizce bana bakıyordu.
Sessizlik hakim olurken,Tek duyabildiğim şey korkuyla Atam kalbimin ritmi olmuştu.
Arat ise sadece Gözlerime bakıyordu,Benim için bir canavardan farksızdı şuan.
Gözlerimdeki yaşları serbest bırakırken,Hala bir şey demiyordu.Duygusuzca göz yaşlarımın izlediği yolu takip ediyordu sadece.
"B-Beni Neden Buraya getirdiniz?"
Ağzımdan küçük bir hıçkırık çıktığında göz yaşlarımı sildim.
"Seni Buraya Neden getirdiğimi,ancak ben istersem anlayabilirsin"
Gözyaşlarım artarken Yana kayıp kalkmaya çalıştım,aynı hızla Bileğimi yakaladı ve Oturduğum yere çekti.
Acıyan gözlerle beni inceliyordu,O anda İlk tanıştığımız günden itibaren yaşadıklarımız gelmişti.
Yatağın ucundan İki tane İp çıkardı,Bileğimle ayaklarımı birbirine sabitlerken,Dövmesini daha ayrıntılı görme şansım olmuştu.
Göründüğünden daha büyük gibi gözüküyordu,Kalbimin üstündeydi.
Bileklerimi bağladıktan sonra,Ayaklarımla onu itmeye çalışıyordum ama işe yaramıyordu.
İki ayağımı da tutup sertçe ipi bağladı,İşi bittikten sonra Doğruldu.
Gözleri üstümde gezindi,Yaklaşıp Yüzüme eğildi.
Dudakları,Kirpikleri,Gözleri.
Sanki hepsinin bir farklılığı vardı,Şuan aklımda olan ise Neden burda olduğumdan başka bir şey değildi aslında.
"Burda istediğin kadar Bağırabilirsin,Eğer şu kapıdan dışarı çıkarsan"
İşaret parmağınla kapıyı gösterdiğinde,Beyaz kapıya baktım.
Gözleri geri bana döndü,İşaret parmağı hala kapıya dönüktü.
"Aklına gelebilecek şeylerden çok fazlasını yaparım,Ve en ufak merhamet göstermem"
Bir süre daha soğuk gözlerini yüzümde gezdirdikten sonra yataktan kalkıp odadan çıktı,Kapının kilitlenme sesini duydum.
Midemde bulantı hissettiğimde,Kendi kendime Nefesim kesilene kadar ağlamaya başladım.Babama bir şey olmuş muydu bilmiyorum ama,Tüm bu olanların nedenini öğrenmek istiyordum.
"Şimdi olmaz"
Stres Anında Genellikle Midem bulandığı için,Sinirlerim bozulmuştu.
Odanın içinde bir dolap,Tahminen odaya özel tuvaletin kapısı ve Çaprazımda Da Siyah deri bir koltuk bulunuyordu.
Ellerim ve ayaklarım bağlı öylece Uzanırken,Artık gözlerimin acısına dayanamıyordum.
Başımın arkasına giren şiddetli ağrıyı saymıyorum bile,En son tuvaletteydim ve kafama sert bir şeyle vurulmuştu.
İpten dolayı,sargılı olan kolum acımaya başlamıştı.
Gözlerimin acısınla yavaş yavaş gözlerim kapanıyordu,Güneş yavaşça batarken gözlerimi acıyla yumdum.
~
Koluma giren acıyla beraber gözlerimi açtım,Bileklerim ve Ayaklarım açılmıştı.
Yatakta doğrulduğumda,Ağır adımlarla kapıya yaklaştım.Kilitli değildi,Odadan çıktığımda Büyük bir koridor ve sonunda da merdiven görünüyordu.
Acıyla kolumu tutarken aşağı indim,Mutlulukla gülümsedim.O yoktu,görünürde yokken kapıya uzandım.Kapıyı açmaya çalışırken duyduğum sesle yerimde dona kaldım.
"Burdan Asla Çıkamazsın"
Yavaşça Arata döndüğümde,Salonda Duran Kahverengi Deri koltuğa oturdu.Yüzünde küçük bir çizik vardı,Gözleri üstümdeydi.
Tam ortada Şömine yanıyordu,Bir an Aratı Anımsadım şömineye bakarken.Bu kadar tehlikeli diye düşündüm.
Gözlerimi ona çevirdiğimde,Kollarını koltuğa koydu.
Kafasını arkasına yasladı ve gözlerini kapattı,Bu kadar rahat olduğuna göre kaçamayacağımdan emindim diye düşünüyordum artık.
Ondan en uzakta duran koltuğa geçtim,Bana bakmıyordu.
Sadece gözlerini kapatmıştı,Buna ihtiyacı olduğu kesindi.
"Beni neden buraya Getirdin?Ben sadece stajyerdim!"
Korkudan ve Stresten tırnaklarımla oynamaya başladım,Ona bakmak istemiyordum.
"Cevap Ver!Beni Neden kaçırdın!"
Onun sadece gözleri kapalıydı,Bu hali daha çok sinirlerimi bozmaya başladı.Ağlamaya başlamıştım,Deliriyordum sanırım.
"Cevap Ver!Beni Neden Burda Tutuyorsun!Hastasın!"
Kafasını kaldırdığında,Sanki konuşmamı istemez gibi bana bakıyordu.
"Seni Buraya Neden getirdiğimi,Sadece ben istersem öğrenebileceğini söylemiştim.Ağzını Açma"
Tırnaklarımla oynarken koluma baktığımda,biraz kan olduğunu gördüm.
Bakışlarımı geri Arata yönlendirdim,Ayağa kalktı ve Yukarı çıktı.
Gözlerim etrafta gezinirken,Salonun Biraz uzağında Büyük mutfağı gördüm.Ben öylece etrafı incelerken Arat Geri geldi ve ortadaki büyük kahverengi sehpaya birkaç Resim Attı,Hepsi dört bir yana saçılırken arat eski yerine oturup dikkatle beni izlemeye başladı.
"Bunlar ne?"
Arat Sadece bana bakıyordu.
"Öğrenmek için bakman gerekir"
Sehpadaki Resimleri dağılan yerlerden topladım,Hepsini aldığımda geri yerime oturdum.
Arat Vericeğim tepkiyi bekliyor gibiydi.
Resimlere baktığımda,Şaşkınlığımı gizlemem mümkün değildi.
İçimdeki Öfke gittikçe artarken,Sinirden Nefeslerim hızlandı.
Ben eve girerken,Metinle Beraberken Hatta Salonda uzanırken bile fotoğraflarımı çektirmişti.
Fotoğrafları elime alıp Sinirle ayağa kalktım,Hepsini ona attığımda suratı ciddiydi.
"Pis Sapık!Böyle Bir şeyi nasıl yaparsın?Evimin içinde bile çektirmişsin!"
Ona Doğru İlerlerken Ayağa kalktı,Üstüme yürüdüğünde Korkarak geri çekildim.
Benden uzundu ve güçlüydü de,Suratında Öfke belirirken Kolumu Tuttu.Hemde Sargılı olan kolumu,Eli sargıyı daha çok sıkarken Acıyla bağırıyordum.
"Bırak!Bırak Beni!"
Parmağınla Yaraya bastırdığında,Gözlerimden yaşlar akıyordu.Canımın Acısı Tarifsizdi.
"Benim üstüme yürüyebilecek cesareti bulduğun yere seninle beraber gömerim!"Parmakları daha da sertleşip yaraya bastırırken gözlerimi yumdum.
Aynı zamanda bağırıp ağlıyordum,En sonunda kolumu sertçe ittiğinde Yanan gözlerimle ona bakıyordum.
"Senden Nefret ediyorum!Burdan Kurtulucam ve sende bunu göreceksin!"
Gözyaşlarım artarken Merdivenleri çıkmaya başladım,Korkudan koluma bakamıyordum bile.
Ne halde olduğunu az çok tahmin ediyordum çünkü,Burdan kurtulmak zorundaydım.
En son girdiğim odaya girip kapıyı sertçe kapattım,Öyle ki Yankı yapmıştı.
Odada bir ileri bir geri giderken düşünüyordum,Burdan nasıl kaçabilirdim?
En iyisi fırsatları kollamaktı sanırım,Tuvalet olduğunu tahmin ettiğim yere girdim.
İçerisi tertemiz duruyordu,Aynanın karşısına geçtiğimde gözlerimin hafifçe kızardığını fark ettim.
Koluma baktığımda,Yaranın olduğu kısım kan olmuştu.
Sargıyı açmam da imkansız olduğu için,Tuvalet dolabını karıştırmaya başladım.
İçinden Sargı çıktığında yüzümde belli belirsiz bir gülümseme oluştu.Sargıyı alıp geri odaya geçtim.
Yatağa oturup Sargıyı yavaşça açtım.
Tam yaranın üstünü açarken canımın acısına engel olamadım.
Tamamen çıkardığımda,Yara Yanıyordu.Doktora gitmem gerekiyordu ama,Burda pek mümkün değildi belli ki.
Kolumdaki kanı temizleyip sargıyı sardım,Zaten burdan kaçtığımda Bunlara gerek olmayacağının farkındaydım.
Karnım acıkmaya başlamıştı,Aşağı inmeyi de pek istemiyordum açıkçası.
Camdan aşağı baktığımda,Şehirden uzak bir yerde olduğumuz belliydi.
Kafamı kaldırıp yıldızlara baktım,o an aklıma selenin verdiği kolye gelmişti.
Boynumdaki kolyeyi parmaklarımın arasına aldım,İçimde biriken özlemle tekrar ağlamaya başlamıştım.
İçimde bir yandan ölüm korkusu,bir yandan Da merak vardı.
Bunlardan Babamın haberi olduğundan emindim,Çünkü en son dikkat etmemi söylemişti ama Neden olduğunu söylememişti.
Yıldızlar Işıl ışıl parlarken,Gözlerimdeki yaşlar durmadan akıyordu.
Koltuğa oturup bacaklarımı kendime çektim,Biraz üşüyordum.
Camın perdelerini iyice açtım,Kafamı duvara yaslayıp gökyüzüne bakıyordum sadece.
Kapının Aniden Açılmasınla Korkuyla Kapıya döndüm.
Arat içeri girdi,Kolumdan Tutup Yatağa Doğru ittiğinde Düşücek gibi olup yatağa oturdum.
"Beni Neden Burda Tutuyorsun?Arat Nolur Bırak Sana yalvarırım Bırak!"
Hem ağlıyordum hemde Arattan uzaklaşmaya çalışıyordum.
Arat Üstüme doğru eğildiğinde,Yatakta geriye doğru çekildim.
Kafam En sonunda yatağa değdiğinde,Dikkatle suratımı incelemeye başladı.
"Benden Sana Karşı Sakın Merhamet Bekleme,Bundan Sonra Çekeceğin acıların sorumlusu ben olacağım"
Elindeki ipi aldı ve bileğimi Bağlamaya başladı.
"Kolumun bu hale gelmesinden de Sen sorumlusun!Bırak beni!"Birden elindeki İpleri kenara bıraktı,elini bacaklarıma koydu,Korkuyla ona bakıyordum sadece.
İki bacağımı da sıkıyordu,kendine doğru çektiğinde bacaklarımı ona sarmak zorunda kaldım.
Gözlerindeki ateş,ilk günkü gibi yerinde duruyordu.
Buz gibi olmuştum,onun elleriyse sımsıcaktı.
"Hoşgeldin,Şimdi Ait olduğun cehennemdesin"
Yutkundum,gerçekten bir cehenneme düşmüştüm.
Bileklerimi Ve ayaklarımı birbirine bağladı ve gitti.
Arkasından Deli gibi bağırıyordum.
"Senden Nefret ediyorum!Senden Nefret Ediyorum!"
"Canavar!"
Kapıyı kilitleyip odadan uzaklaştı.
Ben ise onun üstümde bıraktıyı korkuyla cama döndüm,Ellerim ve ayaklarım bağlı bir şekilde yatakta öylece yatıyordum.
Hafifçe yana döndüm,Yıldızlar.Sanırım tek arkadaşım olmuşlardı.Heyecan başlıyor...😏
Oy verenlere ve destek olanlara teşekkür ederim,Sizi seviyorum❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAF
RomanceNefretle bütünleşmiş birini ne kadar değiştirebiliriz? - Asıl soru,değiştirebilir miyiz? - Acı vermeyi seven biri,ne kadar değişebilir? Değişemez,Değişmeyecek de. - "Bırak!" İki bacağımı da sıkıyordu,kendine doğru çektiğinde bacaklarımı ona sarmak z...