Arat Suata alayla güldü,Boynundan tuttuğu gibi duvara sabitlemesi bir oldu.Suat acıyla kıvranırken kıpkırmızı olmuştu,bilincini kaybedicek gibiydi.
Aratı kolundan tutarken durmasını istiyordum.
"Arat Bey Bırakın,Lütfen"
Arat bana bakmıyordu,aksine elleri daha da güçlü tuttu boynunu.
Boynundan itip yere düşürdüğünde karnına sağlam bir tekme atıp yumruklarını geçirmeye başlamıştı.
O kavga ederken gözüm pantalonuna ilişti,gördüğüm şeyle gözlerim kocaman açılmıştı.
Belinde Bir silah vardı,gördüğümü belli etmemeliydim.
Suat ikinci dayağını yerken yüzü kan içindeydi,Aratı kolundan tuttum.
"Lütfen,Bırakın Yeter"
Yavaşça bana döndü,dudağının kenarında kan izi vardı.Onun haricinde üstü bile kirlenmemişti,öfkesi soğumamışken kolundaki elime baktı.
Elimi geri çektiğimde geri kalktı,üstünü düzelttiğinde gömleğinin birkaç düğmesi açılmış gibiydi.
Çalışanlar korkuyla Arata bakarken Karnına bir tekme daha geçirip Suatın Kulağına eğildi.
"Bir daha karşıma çıkarsan yaptıklarım hiç sayılır,ölmek için yalvarırsın."
Son kez bana bakıp kapıya yöneldi,arkasından koşuyordum.
"Arat Bey,Durun!"
Hızlıca yürürken ona yetişmiştim ama nefes nefese kalmıştım.
"Ben,çok üzgünüm.Her defasında aynı şey oluyor ve ben başınıza sürekli sorun açıyorum"
İçindeki öfkesi hala dinmemiş gibiydi,derin nefes alıyordu.
"O adamı bir daha yakınımda görmek istemiyorum.Bir daha şirkete çiçek girmeyecek.Eğer karşıma çıkarsa,Emin ol çok daha fazlasını yaparım"
Korkulu gözlerle ona bakarken,gözlerim dudağının kenarından akan kana ilişti.
Her zamanki aptallığımla baş parmağımı dudağının kenarına değdirdim,parmağımı yavaşça kanın izlediği yolda doğru kaydırırken yüzünün kasıldığını hissettim.
Geri çekilmesinle ona bakıyordum,bir şey arar gibiydi sanki.Bana nefretle bakıyor gibiydi.
"Şirketin önünde bir araba var,seni evine götürücek"
Arkamı döndüğümde araba yavaşça kendini belli etmek ister gibi korna çaldı,Arata döndüğümde yüzündeki sivri hatları oldukça belliydi.Bu ciddi görüntüsü hep vardı zaten.
"Buna gerek yok,bunca zamandır benim için birçok şey yapıyorsunuz yeteri kadar mahçup oldum."
Bir adım atıp aramızdaki mesafeyi sıfıra indirirken şaşkınlıkla ona bakıyordum,yakından çok daha gizemli gözüküyordu gözleri.
"Dediklerime karşı çıkmamanı söylemiştim,mahçup olman için bir neden yok,Asya"
Adımı vurgulamış gibiydi sanki,onu çözmek oldukça zordu.Gözlerimi ondan ayırdım ve aramızdaki mesafeyi açtım.
"İyi geceler Arat bey"
Yine hiçbir şey söylemeden arkamdan bakmakla yetindi,gözlerini oldum olası hissedicek gibiydim.
~
Arabaya bindiğimde, adam aynadan bana baktı.
"Nereye gidicez Efendim?"
Evimin adresini verip camı sonuna kadar açtım ve gelen temiz havayı içime çektim,biraz olsun iyi gelmişti.
Aklıma gelmişken Suatı engelledim,artık hiçbir şeyini istemiyordum onun.Güllerine de gerek yoktu,evdekileri de atıcaktım.
~
Biraz trafikten sonra nihayet evin önüne geldiğimizde,Bugün şirketin önünde durup fotoğrafımı çeken kişi yine aynı arabayla az daha ilerimdeydi.
Şoför neden inmediğimi anlamaya çalışırken teşekkür edip arabadan indim,fotoğraflarımı çektiğini hissediyordum.
Yüzü tanıdık değildi,gerçi burdan da pek belli olmuyordu.
Kapıyı açmaya çalışırken telefonumu elime aldım ve polisi aradım.Telefonu elime almamla araba toz olup uçarken telefonu kapattım.
Eve girdiğimde Yarın haftasonu olduğunu hatırlayıp sevindim,işe gitmek her defasında farklı bir olay demekti sonuçta.
Kendimi hızla duşa attım,sıcacık bir duş alırken sanki beynim rahatlıyordu.
Çıktığımda iç çamaşırlarımı giyip üstüne mor pijamalarımı giydim.Saçlarımı da taradıktan sonra selenle aldığımız hazır pizzalardan ikisini ısıttım,Yanına da kola çıkardığımda mis gibi olmuştu.
Televizyondaki bir cinayet filmine takılmıştım,Adam resmen herkese iyi gözüküp aslında tüm planı yapan kişiydi.Aklıma Sebepsizce Arat gelirken camın önünde o geceki sesleri duymaya başladım,biri geziyor gibiydi.
"Asya Kuruntu yapıyorsun"
Diyip pizzamdan büyük bir ısırık aldım,üstüme ince bir pike alıp koltuğa uzandım,film oldukça sarmıştı ama uyku daha ağır basıyordu.
Gözlerim kapanırken Uyku bedenimi hızlıca ele geçirdi,Sabah erken kalkmak istemiyordum.
~
Gözlerimi şiddetli bir baş ağrısıyla açtım,saçımı kurutmadığım için olanlar olmuştu.Haftasonunun verdiği rahatlıkla rahatça esnedim,sanki hafta hiç bitmeyecek gibi geliyordu.
Dün geceden kalma pizzayla kola kutusunu da toparlayıp kendime salçalı sosis yaptım,bir de ekmek kızarttığımda ikisi enfes gözüküyordu.
Sabah verilen saçma dizi özetlerinden birine takılmışken Telefonum çalmaya başlamıştı,Üşensem de telefonumu aldım,Selendi.
"Ben aramasam arayacağın yok Asya,Hemen unuttun sen ya"
"Ne unutması Selen saçmalama,rahatsız etmek istemedim sadece malum işleriniz var sizin"
"Olsun ben seni özledim bitanem nasılsın"
"Selen ben iyiyiyim ama,evin etrafında cidden birilerinin gezdiğinden şüpheleniyorum"
"Korkudandır o bitanem bir şey olmaz"
"Her neyse,sonra görüşürüz selen"
"Görüşürüz canım"
Kahvaltımı bitirdim,bir ara stajı bile bırakmayı düşünmeye başlamıştım ama söz konusu geleceğimdi,aklıma arat beyin silahı gelmişti.
Gizli şeyler vardı,ve en iyisi bu işlere karışmamaktı sanırım.
Ama sadece şirkete geliyordu,neden silah taşıyor olabilirdi ki.
Kafamdakileri silme kararı alıp ortalığı topladım,bugün hava kapalıydı.En sevdiğim havaydı doğrusu,güneşi fazla sevmezdim.
Odama girip altıma siyah bir tayt giydim,üstüme de açık yeşil düz bir tişört giyip saçlarımı bol bir topuz yapıp kulaklıklarımı aldım.
Telefonumu da alıp kapıyı kilitledim,kendimi dışarı attım.Görünürde beni takip ettiğini düşündüğüm arabaya yoktu,cidden kuruntu yapmıştım sanırım.
Sahile doğru koşmaya başladım,şarkı dinlerken koşmak cidden çok güzel bir şey,her zaman ruhumu ferahlatıyor.
En sonunda yorulduğumda,Duvara yaslandım.
Hızlıca nefes alıp verirken,yolun karşısında duran o arabayı görmemle yine aynı korku içime düşmüştü.
Ve araba yine saniyeler içinde hızla gitti,karşıya geçip bir banka oturdum.Hava iyice kapatmıştı,yağmurun yağması işime gelirdi.Gözlerimi kapatıp bir süre şehri dinledim.Çocuk sesi,korna sesleri,telefonda konuşan insanların sesi.
Gözlerimi geri açıp nefesimi düzenli hale getirdim,Bulutlar buraya doğru gelirken Karşıdan Gelen Aratı görmemle şaşırmıştım.Sürekli nasıl karşılaştığımızı anlayamazken,istemsiz onu incelemeye başladım.
Siyah bir eşofman altı,üstünde de dar beyaz bir tişört vardı.Onun üstünde de önü yarıya kadar kapalı bir eşofman üstü vardı.
Saçları hafifçe ıslanmıştı,Yavaşça dudaklarını yalarken önüne düşen saçları geriye attı.
Kulağında kulaklıkları vardı,bir an bana çekici gelse de bunun yanlış olduğunu düşünüp beni görmemesini umarak gözlerimi kapattım.
Birinin yanıma oturmasınla ne yazık ki kulaklıklarımı çıkardım,Gözleri bendeydi.
Elindeki suyu bi dikişte içtiğinde nefes nefeseydi,kulaklıklarını çıkardı.
Ben aptalca gülümserken suratının hiç gülmemesinin nedenini arıyordum.
"Merhaba arat bey"
Nefeslerini düzenledi,elindeki suyu yere koyup kafasını bana çevirdi.Suratı şuan hiç olmadığı kadar çekici gözükürken ben önüme döndüm.
"Neden koşmuyorsun?"
Ona geri döndüğümde yine samimi olmaya çalışarak
"Az önce koşuyodum,Yoruldum da"
Arat beyin biraz arkasında,yine aynı araba varken aniden ayağa kalktım.
Arat gayet rahat tavırlarla arkasına yaslanıp bana bakmaya başladı.
"Noldu Asya?"
"Ben,Bir şey yok.Önemsiz"
Arkamı döndüğümde sesini duymamla geri ona döndüm.
"Bir sorun mu var?"
Çok garipti,anlayamıyordum.
"Hayır yok,İyi günler"
Gidicekken yine sesini duydum.
"Beni bekle,Seni götürürüm"
Aklıma bi an karşı gelmek gelse de,sonrasında yanına oturdum.
"Aç mısın?"
"Değilim,teşekkürler"
Ayağa kalktı,bende onunla beraber kalktım.
O koşmaya başlayınca yetişmek için onunla koşuyordum ama benden daha hızlıydı.
Nefes nefese yerimde durduğumda,öksürmeye başladım.Yorulmuştum.
Arat Yanıma geldi,elini sırtıma koyduğunda içimde sebepsiz bir hareketlenme olmuştu.
Yüzünü hafifçe yüzüme yaklaştırdı.
"Bana yetişmek için kendini yormana gerek yok Asya"
Yüzü daha da yaklaşınca ister istemez içimi bir heyecan kapladı,böyle kalamazdık.
"Şey sorun yok,ben iyiyim"
Yanından ayrılıp yürümeye başladım,O da geliyordu.
En sonunda arabasının önüne geldiğimizde bindim,ona doğru dönerken arka koltukta yine aynı silahı fark etmemle hızla önüme döndüm.
Şüpheli bakışlarını bana yönlendirirken arabayı çalıştırdı.
Evin biraz ilerisine geldiğimizde durduk,telefonunu çıkardı ve bir şeyler yapıp bana döndü.
Aklıma yine takip eden adamlar gelince korkuyla cama baktım.
"Bir sorun mu var?"
Aratın bunu anlamasına gerek yoktu.
"Yok,ben insem iyi olucak.Teşekkürler"
Dedim ve arabadan indim,eve doğru yürürken hala arabayı çalıştırmadığını anlamak zor değildi.
Eve yaklaştığımda tekerleklerin güçlü sesi geldi ve sokaktan çıktı.
Kapıyı hızlıca açtım,artık paranoyak olmuştum resmen.Terlediğimi fark edip kendimi duşa attım,En iyi gelen şeylerden birisi de buydu.
~
Eve geleli Suatın bana ulaşmaya çalışması dışında enterasan hiçbir şey yoktu,Kendime Çorba yaptım.İçine de aldığım ekmeği doğrayıp içmeye başladım,Televizyonda çok güzel bir yarışma vardı.
Yarın Yine işe gidicektim,Keşke gitmeme şansım olsa diye düşünmeden edememiştim.
Üç gün sonra Selen nihayet geliyordu,evde yalnız kalmak benim paranoyam gibi gözükse de korkutucu olmaya başlamıştı.
Telefonuma gelen mesajla ekrandaki yazıyı okumaya başladım.
Gönderen:Melis
-Selam Asya,Kusura bakma rahatsız ediyorum ama Suat sana ulaşmaya çalışıyor.Onunla bir konuşsan?
Bu durum sinirlerimi bozmaya başlamıştı,konuşmak istemediğimi niye anlayamıyordu?
-Onunla konuşmak istemiyorum,En son beni iş yerimde bile rezil etti.Lütfen bunun için bana mesaj atmayın artık.
~
Melisin Suat için mesaj atması da ayrı bir saçmalıktı,Akşam olmuştu bile.Babamı aramaya karar verdim,özlemiştim.
~
"Alo,Canım Nasılsın?"
"İyiyim Baba sen nasılsın"
Babam bir süre konuşmadı,sıkıntılı gibiydi.
"İyiyim kızım,İşin nasıl gidiyor?"
"İyi baba,Herkes iyi davranıyor"
"Birisi bir şey yaptı mı?"
Babamın aklına bir şey olduğunu şimdi daha iyi anlamıştım.
"Baba bir sorun var belli ki noluyor?"
"Bir şey yok kızım,Kendine dikkat etmeni istiyorum"
"Tamam baba,sende"
Derin bir nefes aldı,içindeki sıkıntının nedenini anlayamıyordum.
"İyi geceler kızım,kendine iyi bak"
"Sende baba"
Telefonu kapattım,babama noluyordu?Bir sıkıntısı olduğu bariz belliydi.
Bu benim de canımı sıkmıştı,Camın önünden gelen sesi duymamla ayağa fırladım.Telefonuma baktığımda şarjının çok az olduğunu gördüğümde Sinirle küfür etmeye başladım,ev telefonumuz da yoktu.
Bundan kurtulmam gerekiyordu artık,Elime dolaptan küçük bir bıçak aldım ve yavaşça kapıyı açtım.
Dışarı çıktığımda korkuyla etrafıma bakıyordum,Evden biraz uzaklaştım.Artık bunun durması gerekiyordu,Birine gitmeyi düşünüyordum ama ne diyecektim?Ya onların da başına bir şey gelirse düşüncesiyle evin kapısından biraz uzaklaşmaya başladım.
Tam ileride,fotoğraflarımı çeken adamı görmemle ona doğru yürümeye başladım ve bıçağı arkama sakladım.
Evin etrafına bakarken gizlice yanına ulaştım,saat baya geç olmuştu.Korkuyla ilerlerken beni fark etti,Şuan yüz yüze duruyorduk.
Onun da elinde kocaman bir bıçak vardı,Elimdeki bıçağı ona doğru kaldırdığımda Bıçağı elimden aldı.Yere düşmüştü.
Kendi elindeki bıçak Koluma derin bir çizik attığında,Kolumdan kanlar akıyordu.
"Siktir"
Adamın sesinle beraber,korkuyla ve akan kanlarla beraber yere düştüm.
Adam korkuyla uzaklaşırken,benim telefonumu almasını veya eve girmesini düşünürken o sadece "Siktir"
Diyip gitti,Ben ise yolun kenarında öylece yatıyordum,birinin görmesi zordu.Arabaların arkasındaydım.
Koluma yavaşça baktığımda,çok kan vardı.
Gözlerimi kapattım,bacaklarım buz kesmişti.
Yaşadığım panikle beraber başım dönerken,bilincim kapanmıştı.
Geriye sadece uzaktan geçen arabaların sesleri kalmıştı aklımda,gerisi boştu.
~
~
y e n i 🥀
Birçok sürpriz sizi bekliyor,Oy veren ve seven herkese teşekkür ediyorum.Sizi seviyorum...🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAF
RomanceNefretle bütünleşmiş birini ne kadar değiştirebiliriz? - Asıl soru,değiştirebilir miyiz? - Acı vermeyi seven biri,ne kadar değişebilir? Değişemez,Değişmeyecek de. - "Bırak!" İki bacağımı da sıkıyordu,kendine doğru çektiğinde bacaklarımı ona sarmak z...