(MULTI-SELEN)
-
Araba hızlıca ilerlerken arada bana bakıyordu,bu adamda bir tuhaflık vardı.
"Kaç yaşındasın?"
Sorusunla şaşkına dönmüştüm,hiçbir alakası yoktu doğrusu.
"23"
Araba hızlandı,Sormamam ama kibarlık olsun diye sormam gereken soruyu sorduğumda bir süre sessiz kaldı.
"Siz kaç yaşındasınız?"
Aslında pek merak etmiyordum,yaşının benden büyük olduğu aşikardı ama ilgilendiğim bu değildi.
"27"
Ben daha genç diye düşünürken,yaşını tahmin edememiştim.
Bu soruyu neden sorduğunu anlamasam da kafamı cama çevirdim,gökyüzü mükemmeldi.
Ay ışığı asfaltı kaplarken,yıldızlar ışıl ışıldı.
Üstümdeki gözlerini hissederken gizemli sesinle sorusunu yönlendirdi.
"Mezuniyette Annen ve baban yanında yoklardı"
Dediğinde ne demek istediğini anladım,ona dönüp burukça gülümsedim.
"Annemle babam boşandı,annem kendine yeni bir hayat kurdu.Babam Bodruma taşındı,yanıma o geldi"
Dediğimde yine düşünceli ifadesine büründü,Suratı ciddiydi.
Evin önüne geldiğimizde gergin havadan ayrılacağım için seviniyordum.
"Teşekkür ederim,Arat Bey"
Hafifçe gülümsedim ve kapıyı açıp çıktım.
"Önemli değil"
Son cümlesi bu olmuştu,arabası evi aydınlatırken kapıyı açtım.
Arabanın tekerleklerinin sesi caddede yayılırken eve girdim,evin içerisi bomboştu.
Anlaşılan Selen kuzeninin düğünü için çoktan gitmişti,kapıyı kilitleyip odama yürüdüm.
Üstümü değiştirdikten sonra kendime makarna yapmaya başladım,nasıl olsa en kolay yemekti.
Domates soslu makarna ve kolayı alıp salona geçtim,en sevdiğim dizinin yeni bölümü başlamıştı.
Heyecanla diziyi izlerken telefonuma gelen mesaj sesinle irkildim,açıp okumaya başladım.
Gönderen: Suat
-senden çok özür dilerim,hiçbir açıklama da yapamadım ama söz tekrarlanmayacak.Barıştık mı?
Artık engellemeyi bile düşünürken tek yazdığım "iyi geceler" olmuştu.Telefonu kapatıp dizime devam ettim,Dizide bittikten sonra bulaşık işlerini hallettim.
Seleni seviyordum,doğrusu onsuz bu evin tadı hiç olmuyordu.
Camın önünden gelen seslerle ürperdim,yalnız kalmaktan korkmasam da böyle şeyler olunca ister istemez korku içimi kaplıyordu.
Korkuyla odama girip kapıyı kapattım,saçlarımı topladıktan sonra telefonumu açtım.
Selen ailesinle birçok fotoğraf atmıştı,bursluluk sınavlarına girip gidebilme imkanı bulmuştu.Ailesinin durumu pek iyi olmasa da her zaman çok iyi insanlar olmuştur.
Fotoğraflara baktıkça aklımın bir köşesine ailem geldi,olmayan ailem.
Annem bir kenardayken,babam bir kenardaydı.
Ben ise burda çok farklı bir yerdeydim,ailemizin birleşmesini her şeyden çok istiyordum.
İçimdeki yalnızlık ruhumu derin acılara sürüklerken bir gölge görür gibi olmamla gözümden akan yaşları elimin tersliyle sildim,korkudan resmen yatakta zıplamıştım.
"Sorun yok Asya,Sorun yok"
Kendi kendime bunları söylerken ışığı kapatıp yatağıma girdim,gözlerimi huzursuzlukla kapattığımda aklıma yine ailem gelmişti.
Akan yaşlara engel olamazken yastığım hafifçe ıslanmıştı,yanağıma gelen yaşlardan anlamam zor değildi.
Selen her ne kadar burda yanı başımda olsa da,ailenin yeri her zaman farklı oluyordu işte.
Koca şehirde,yalnız başımaydım.
~
Artık alarm kurmayı bırakmıştım,bünyem sabahları düzenli olarak beni kaldırmaya başlamıştı zaten.
Tuvalete girip işlerimi hallettikten sonra saçlarımı taradım,ölü gibi gözüküyorlardı.
Açık bırakıp üstüme Hafif bordo bir gömlek giydim,altıma da pantalonumu giyip kendime bir tost hazırladım.
Tostumu da alıp çıktım,babetlerimi giydim.Selen yoktu ve ben o aptal ayakkabıları giymek zorunda değildim nasıl olsa,uzun uğraşlar sonucunda bulduğum taksiye kendimi atarken telefonumun sesi dikkatimi dağıttı.
"Alo kuzucum"
Selenin sesi iyi gelmişti.
"Benden habersiz niye bi anda gidiyosun selen,haber verseydin"
"Bir şey olmaz bitanem,buralar zaten çok yorucu bi görsen düğünüydü osuydu busuydu."
Bu işlerden hiçbir zaman anlamamış biri olarak,ortama ayak uyduruyordum.
Selende bunu sezmiş olacak ki
"Gerçi sen nerden biliceksin,hayatında birisini bile istemiyosun ki"
"Selen kapatıyorum"
"Tamam tamam dur,beş gün sonraya bilet aldım.Geliyorum bitanem"
Sevinçle gülümsedim.
"Uzamamasına sevindim,sensiz ev çok korkunç.Geceleri sanki evin etrafında birileri geziyor gibi"
Selen gülerken ben ciddiydim.
"Olur öyle,yalnızsın sonuçta.Dikkat et birtanem şimdi teyzem çağırıyor.Öptüm"
"Öptüm"
Diyip telefonu kapattım,şu beş günü de sağlıklı geçirirsem çok mutlu olabilirdim.
Şirketin önüne geldiğimde ücreti verip çıktım,bu taksi işi beni zorluyordu.
Sonuçta her gün gidiş dönüş buna para harcıyordum,şirkete girdiğimde bir kadının ağladığını ve birçok kişinin onu teselli ettiğini gördüm.
Yanına gittiğimde Azra kolumdan tutup beni sürüklemeye başladı.
"Noldu neden ağlıyodu kadın?"
Dediğimde üzgün bir ifadeyle konuşmaya başladı.
"Arat bey bu sabah işine son verdi,bende anlamadım"
Açıkçası kadına çok üzülmüştüm,bir kızı vardı ve kocasından ayrıydı.Kızına bakmakla sorumluydu sonuçta,aklıma kendi ailem gelince bir an gözlerim doldu.
"Asya,sen iyi misin?"
Gözlerimdeki yaşları silerken konuşmaya başladım.
"İyiyim,sorun yok.Sadece sebepsiz yere neden çıkardığını anlamadım"
"Bu işe hiç kafa yormamanı tavsiye ederim,yoksa bizi de sorgusuz kovar"
Gözlerimi devirerek "Görüşürüz"
Diyip asansöre bindim.
Kendi katıma çıktığımda,odamın önünde yine aynı çiçekçi çocuk bekliyordu,beni görünce yanıma geldi.
"Abla güller yine sana,napıyım?"
Çocukta belli ki bu durumdan sıkılmıştı,Suat yaptığı saçma hareketlerin telafisini bir çiçeğe bağlıyordu sadece.
"İstemiyorum,Atabilirsiniz"
Dediğimde çocuk çaresiz gözüküyordu.
"Abla Abi bin tembih etti,Kabul etmeyeceğini anlamış herhalde.Almayacaksan da bari bir imzanı at da bende kurtulayım"
Diyen çocuğa gülmeden edemedim
Çocuğun verdiği kalemi hala ona gülerken elime aldığımda,Arat odasına doğru yürüyordu.
Gözü ilk bana,sonra güllere ilişti.
Yine soğuk bakışlarını atarken odasına girip kapıyı kapattı.
Düşen suratımla beraber imza atıp aptal gülleri aldım.
"Yeter"
Diye söylenirken gülleri çöpe attım,gülleri sevdiğim doğruydu ama buna da katlanabileceğimi sanmıyordum.
Arat beyin almamı istediği dosyalar için odasına gittim.
"Gel" dediğinde içeri girdim,uykusuz gözüküyordu.
"Ben dosyalar için gelmiştim"
Dediğinde yüzünü bana döndü,yorgun olsa da hala duvar gibiydi.
Parmağınla masanın üstündeki dosyaları göstediğinde masaya yaklaşıp dosyaları aldım.
Gözlerini yine gözlerimde gezdirirken merakıma yenik düşerek lafa girdim.
"Bugün sanırım Asistanlardan birini işten çıkarmışsınız,baya üzgündü"
Dediğimde umursamaz bir tavırla bana bakıyordu.
"Çıkardım"
Dediğinde onu sinirlendirmek de istemiyordum.
"Kocasından ayrılmış,çocuğuna bakmak zorunda.Eğer çok büyük bir sorun değilse işinden çıkarmasanız,hem b-"
Sözümü tamamlamama izin bile vermeden ayağa kalktı,çok uzun boyluydu.
Herkesin aksine,onda bir şey vardı.
Masaya doğru yaslanıp ellerini masaya koydu.
"İşlerimi ne zamandan beri sorgular oldun?"
Sesi öfkeden çok,bir korku filmindeki ani sahnede çıkan müzik kadar ürperticiydi.
"İşinize karışmak değil arat bey,ben sadece buna ihtiyacı olduğunu söylemek için gelmiştim"
Pür dikkat suratımı incelerken,gözlerimi ondan ayırdım.
"Her geçen gün beni biraz daha şaşırtıyorsun Asya"
Dedi ve yerine oturdu.
"Kararlarımı değiştirmem" dediğinde gözleri en derin şekilde bakıyordu.
"Bir daha düşünseniz çok iyi olur aslında,çıkabilir miyim?"
Dediğimde suratı daha da ciddileşti,garip birisiydi.
"Çıkabilirsin Asya,Bir daha kararlarımı değiştirmeye çalışma."
Odadan çıktım,kendi odama geçtim.Onda hissettiğim garip şeyler vardı,beni tanıyor gibi hissediyordum.
Çöpün içinden gözüken güllere gözüm takıldı,En sevdiğim çiçeği aptal birisi yüzünden çöpe atmak zorunda kalmıştım ne yazık ki.
Sıkıntıyla işlerimi hallederken öğlen olmuştu bile.
Aklıma dışarı çıkma fikri gelmişti,bi kahve alıp boş sokakta yürümeye başladım,aklıma annem gelmişti.Beni aramamıştı bile,yine ben aramak zorundaydım anlaşılan.
"Alo,Asya?"
Derin bir nefes aldım,annemle ne zaman konuşsam ağlıyordum,bu sefer olmamalıydı.
"Beni aramak istemediğinin farkındayım,mezuniyetimde bile mi aramamayı tercih ettin?"
"Kızım ben niye böyle bir şeyi tercih ediyim,biliyorsun bab-"
"Yine mi babamı bahane ediceksin,Ben Mezun oldum anne.Merak etmiyorsan da söyliyim bölüm birincisi oldum,hatta staja bile başladım.Ama bunlar seni alakadar bile etmiyo,biliyor musun babam şu hayatta güvendiğim tek kişi"
Dedim ve suratına kapattım,tuttuğum göz yaşlarımı serbest bırakırken bir çocuk gibi hüngür hüngür ağlıyordum.
Yoldan geçenler tuhaf tuhaf bana bakıyordu,Ağlamak anormal bir şey değildi ve bu bakışlar saçmaydı.
Elimdeki kahve ellerimin arasından kayıp giderken,kendime daha çok sinirlenmeme ve daha çok ağlamama sebep oldu.
"Keşke annem olmasaydın"
Hıçkırıklarımın arasından bu cümleyi söyledim,gözlerimi silip geri döndüm.
Şirkete doğru yürürken tam çaprazımda bir arabada,bir adamın fotoğraf çekmesinle panik yaptım.Bu sapık kimdi? Benim fark ettiğimi görmesinle arabayla gözden kayboldu.
Şirkete girdiğimde Azra görünürde yoktu,gözlerim çok yanıyordu.
Kendimi tuvalete atıp yüzümü yıkamaya başladım,resmen perişan haldeydim.
Aynada kendime baktığımda,saçlarım dağılmıştı.Gözlerim kızarmıştı,beni bu hale her defasında getirebiliyorlardı.
Saçlarımı toplayıp derin bir nefes alıp çıktım,odama girdim.Açlığım bi anda uçup gitmişti,moralim bozulduğunda hep böyle olurdu zaten.
Pantalonumdan akan kahveleri silmeye çalışırken kapım açıldı,gözlerimi kapıya kaldırdığımda Arat beyin olduğunu görüp toparlandım.
Ağladığımı fark etmemesini umarak ayağa kalktım.
"Bir sorun mu var Arat bey?"
Sesim fazla yorgun çıkmıştı,Arat bey gözlerime bakarken masanın önündeki bir koltuğa oturdu.
Gözleri ilk pantalonumu bulurken ağladığımı ne yazık ki fark etmişti.
"Neden ağladın?"
Sorusu yine soğuktu,duygudan yoksundu.Herkese karşı mı böyle duygusuz diye düşünürken ellerimle yanağımı sildim.
"Bir şey yok,önemsiz.Bir sorun mu vardı?"
Neden buraya geldiğini anlamaya çalışıyordum,gözü bir noktaya takıldığında sinirlenmişe benziyordu.
Bende aynı noktaya baktığımda,çöpten sarkan gülleri gördüm.Tekrar ona döndüğümde bana dönmüştü.
"Arat Bey,Siz bir daha olmasın demiştiniz haklısın ama bu sabah yine yollamış.Ben hemen çöpe attım"
Derin bir nefes alıp sözlerine başladı.
"Bu adamla alakalı hiçbir şeyi şirketimde istemiyorum,Bu saçma güller de dahil"
Ayağa kalktı.
"Azraya söyle sana giyicek bir şeyler ayarlasın"
Arkasını dönmüş gidicekken yine saçma bir şekilde konuşmaya başladım.
"Gerek yok,Zaten öğle molası bitti hem idare ederim Arat bey"
Buz gibi gözlerini bana döndürdüğünde,benden nefret ediyor gibi bir his veriyordu insana.
"Sözlerime karşı gelinmesini sevmem Asya,Sana dediklerime karşı gelme"
Dedi ve odadan çıktı,bıkkınlıkla nefes verirken aptal gülleri sinirle camdan aşağı fırlattım.
Odadan çıkıp azranın yanına gittim,beni görünce şaşkınlıkla yanıma geldi.
"Sana noldu böyle Asya?"
"Bir şey yok,biraz kahve döküldü de.Sen bana yardımcı olucakmışsın"
"Anladım,gel benimle"
Şirketin diğer tarafında bir bölüme girdik,kilitli bir dolabı açtı.
"Yedek kıyafet getiriyorum her zaman,Buyur"
Diyip elime bir elbise tutuşturdu,ince askılı düz siyah bir elbiseydi.
"Pantalon yok mu?"
Dediğimde tuhaf tuhaf bana baktı.
"Tek bu var,Bir şey olmaz giy işte"
"Tamam"
Diyip üstümdekileri çıkardım,elbiseyi giyip kıyafetlerimi Azranın verdiği torbaya koydum.
"Çok teşekkür ederim Azra,inan bunu unutmayacağım"
"Ne demek,Sorun değil"
Merdivenlerden çıkmayı seçtim,çıktığımda Arat bey asansör bekliyordu.
Beni görünce elbiseme baktı,sonra bacaklarıma bakınca adımlarımı hızlandırdım.
Tatmin olmuş bir şekilde dudağında belli belirsiz bir gülümseme oldu ve asansöre bindi.
Herhalde bir daha gelmezdi,üstüme sebepsiz bir rahatlık gelmişti açıkçası.O varken hep kötü bir hava oluyordu üstümde.
~
Çıkış saati geldiğinde,hafif bir yorgunluk ve baş ağrısıyla odadan çıktım.Merdivenlerden inip çıkış kapısına ilerlerken Suatı görmemle şaşırmıştım.
Yine suratında o saçma gülümsemeyle bana doğru gelirken aklıma Arat gelmişti,Suatla en son kavga etmişti sonuçta ve onu burda görmesi iyi olmazdı.
Sonradan aklıma çıktığı gelmişti,inşallah burda değildir diye düşünürken bi anda sarıldı,yüzünde bazı yerleri morarmıştı ve şuan hiç olmadığı kadar itici gözüküyordu.
"Sürpriz yapmak istedim bitanem"
Yüzümü buruşturup geri çekildim.
"Senin ne işin var burda,seni görmek istemiyorum"
Suat alayla gülümsedi.
"Kızım saçmalama,bir şey olmadı işte uzatma"
Ortam gerilecek gibi duruyordu.Yanından uzaklaşmak isterken kolumdan tuttu.
"Asya saçmalama,benden başka kimseyi bulamayacağını biliyorsun diretme de gel!"
Sesinle irkildiğimde gözlerini arkama dikti.
"Bir dakika,bu adam beni döven adam değil mi?"
Dediğinde beni kolumdan tutup yana gitti,kafamı ona çevirdiğimde Arat bey gözlerini Suata dikmiş,Onu tek hamlede yere sericek şekilde ona bakıyordu.
Suat Aratın üstüne yürüyüp
"Bana vurmaya nasıl cesaret edersin orospu çocuğu!"
Diye bağırmasınla,Aratın Elleri Suatın boynunu buldu.
Korkuyla ona bakarken suatın yaptığı hatayı düşünüyordum,ölmezse şanslıydı doğrusu.
~
Yeni🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAF
RomanceNefretle bütünleşmiş birini ne kadar değiştirebiliriz? - Asıl soru,değiştirebilir miyiz? - Acı vermeyi seven biri,ne kadar değişebilir? Değişemez,Değişmeyecek de. - "Bırak!" İki bacağımı da sıkıyordu,kendine doğru çektiğinde bacaklarımı ona sarmak z...