Bölüm 13

1K 43 16
                                    

Şarkı-Ed Sheeran&Bloodstream
~

Hayatımızda Bazen bazı şeyler yolunda gitmez,çoğunlukla sinirleniriz,Bağırırız,Veya Ağlarız.
Ama ben,Duyduklarımdan sonra hiçbir şey hissedemez olmuştum.

Bir adam tarafından kaçırılmış,Babamsa beni o katile vermek zorunda kalmıştı.Ruhum Parça Parça olmuş,Aynı o gece Aratın parçalara ayırdığı bardak gibi kırılmıştı.

Gözlerimi,Ormanın içindeki o eve göre daha sıcak bir evde zorlukla açtım.Duvarlar,Eşyalar bana hiç olmadığı kadar yabancı geliyordu.Çok hafif toz pembe duvarları olan,Büyük Krem rengi bir dolabı olan bu odada uyanmıştım.

Burnumdaki hafif ağrıyla beraber,Zorlukla etrafıma bakınırken Koltukta oturan,Sanki hazırda bekleyen ve doktor olduğunu tahmin ettiğim adam merakla bana bakıyordu.
Onunla göz göze geldiğimizde,meraklarının cevabını almış gibi hızla yanıma geldi.

"İyi Misiniz?Ağrınız Var mı?"
Duyduğum hafif boğuk gelen sesle doğrulmaya çalıştım,En sonunda yatakta oturur pozisyona geldiğimde sağlıklı düşünebiliyordum sanırım.
Kuruyan dudaklarımı ıslattım,hala bazı cevapları kafamda toparlamaya çalışıyordum.
En son O iğrenç adamla yaşadıklarım gün yüzü gibi aklımda belirdiğinde,sonunda olanlar yavaşça zihnimde belirli bir sıraya girdi.

Hala adama öylece bakarken,o da benden bir cevap bekliyor gibiydi.
"Ben İyiyim"
Sesimdeki yorgunluğu adam da anlamış gibiydi.
"Bir süre Dinlenseniz iyi olur,Burnunuz stresten dolayı o kadar kanamış.Kendinizi üzmeyin,Başınızda da bir şey yok.Geçmiş olsun."

Stres.
Birkaç gündür içimde yaşadığım Üzüntü,Sanırım böyle dışa vurmuştu.Başımı Tamam Anlamında salladım,Kendime gelmekte hala zorlanıyordum.Aklıma Arat Geldi,O nerdeydi?
Adam da Başınla beni selamlayıp deri kahverengi çantasında bir şeyler aramaya başladı.Ben ise o sırada Etrafta göz gezdiriyordum,Evin sıcaklığına şükrederken en son yaşadıklarım aklıma gelince kaçmanın tek çare olduğu aklıma geldi.

Beni öldürecekti,Öldürmese bile daha beterini yapacağı belli olmuştu.Uzun parmaklarının saçlarımı kavradığını hala hissedebiliyordum,Vücuduma değen Soğuk mermeri de.

Bunları düşündükçe,Çıkmaza girdiğimi fark ediyordum.

"İlacınız,Gece yatmadan önce içmeniz gerekiyor"
Adam ilacı almamı bekliyordu belli ki,Ben düşüncelerimden sıyrılıp ona bakarken Onun eli hala bana dönüktü.

"Affedersiniz,Teşekkür ederim.Size bir şey sormam gerekiyor,Şu an istanbulun dışında mıyız?"
Evin nerede olduğunu bile bilmiyordum ve bu da önemli bir ayrıntıydı bence.
"Size fazla açıklama yapamam ama,İstanbul dışında değiliz."
Adam gülümseyince,Zorla bile gülümseyemeyeceğimi fark ettim.

"Başka bir sorunuz yoksa,Tekrardan geçmiş olsun"
Adam çantasının fermuarını gürültülü sayılabilecek bir sesle kapattı ve çıktı,Teşekkür etmekle yetinmiştim.

Burda Bir kapı yoktu,Dolaysıyla Odanın içinde tuvalet olmadığını da anlamış oldum.Yavaşça yataktan kalktım ve tam karşımda duran,Büyük ve yanları gösterişli boy aynasının karşısına geçtim.

Üstümdeki siyah tişört,Oldukça kirlenmişti.Altımdaki pantolon da çamur içinde kalmıştı,Gözlerimin önüne düşen Kahverengi saçlarımı umursamadan gözlerimi aynadan ayırdım.
Kapıyı yavaşça açıp Odadan çıktım.

Diğer ormandaki eve göre,Daha kısa olan koridoru geçip daha modern duran merdivenlerden indim.Bu evin yeni olduğu her halinden belliydi.
Ağır adımlarla indiğim merdivenlerin sonunda,Büyük oturma gruplarını gördüm.Salondaki Yeni alınan eşya kokusunu içime çektim,Hala bu eve anlam veremiyordum.
Salona doğru yöneldiğimde,Sırtı bana dönük koltuğa oturmuş olan Aratı görmemle bir adım geriledim.
İki kolunu da koltuğa yerleştirmişti,Her zamanki gibi saati gözüme çarparken Yine O gün taktığı saat olduğunu anladım.

ARAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin