Bölüm 3

2.1K 118 19
                                    

''İnsanlar benim için birer bitki gibiydi.Kimini kopartarak kimini kökünden keserek yok ediyordum ve bahçıvanlık tam benlik bir şeydi.''

                                          -17/11/1985-

Cinayet işleneli 10 gün olmuştu ve bugün Louis yakalanacaktı...

 

  Louis Ekin'in öldüğünü biliyordu.Haberlere göre katil kendisiydi.Kaçarak dikkatleri daha çok üstüne çekeceğini biliyordu.Fakat 10 gün olmuştu ve kendisini bulamamışlardı.Bu yüzden kaçışının kolay olacağını düşünüyordu.Yanına fazla bir şey almadı sahte bir kimlikle aldığı Venedik biletiyle havaalanına doğru yola çıktı.Bilmediği bir şey vardı dün geceden beri takip ediliyordu.Havaalanına gitmek için kestirme bir yol kullandı.Arkasında bir araba olduğunu gördü.Polis olabileceğini düşünerek hızla gaza bastı.Arkasına baktığında sadece bir karartı görüyordu.Polis olsa tek bir kişi olmazdı diye düşünerek arabayı sağa çekti ve indi.Diğer arabada durdu ve karartı indi.Louis kaçmayı düşündü ama bu küçük düşülecek bir durumdu,bekledi...Karartı yaklaşırken aniden cebinden çıakrdığı silahla Louis'i kafasından vurdu.Kanlar içinde yere yığılan Louis'e bakıp : ''İşleri karıştırmaya seviyorum''diye fısıldadı.Ardından kayıplara karıştı.

 

Louis'in cesedi 2 saat sonra bir avcı tarafından bulundu.Gökhan bu adamı hemen tanışmıtı ; ''Kahretsin!Tek şüphelide imha edilmiş''diye mırıldandı.Ölüm sebebini dışardan bakan biri de anlayabilirdi,kafasına sıkılan tek kurşun ölmesi için yeterli olmuştu.Etrafta her zamanki gibi iz yoktu.Dedektif kendisine gelen diğer her işi geri çeviriyordu sadece bu işe odaklanmak istedi.Basın mensupları olay yerine gelmişlerdi bile.Olay gitgide büyüyor diye düşünürken bir ihbar daha alındı.Koşu caddesine yakın bir boş arazide 20'li yaşlarında bir kadın cesedi.Ayrıntılar verilmemişti.Gökhan hemen yola koyuldu.Trafik sıkışıktı ve bu yüzden kestirmeden gitmek istedi.Kestirme yolda devam ederken sağ tarafındaki ormandan birinin geçtiğini sanıp durdu ve arabadan indi.Etrafına bakındığında kimse yoktu ve bundan emin olunca arabaya bindi.Olay yerine vardığında korkunç bir manzarayla daha karşılaştı.Bir kadın cesedi daha..

Adli tıp ekibi olay yerine daha önce gelmişti.Bu sefer ki cinayet önceden işlenmiş gibiydi.Çünkü ceset kokmaya başlamıştı.Bu cinayette öncekinde olduğu gibi belden aşağısı yoktu ve sağ eli raptiyelerle kaplıydı.Gökhan en çokta bunu merak ediyordu.Raptiyeler niye vardı?Yine kimlik tespiti için DNA'lar alındı.Olay yeri titizlikle inceleniyordu.Ceset bir ağacın altındaydı ve ağaçta tırnak izleri vardı.Ayrıca etrafta çok miktarda kan vardı.Cinayet burda işlenmişti.Etraftaki kazılarda ufak bir günlük bulunmuştu.John bu günlüğü incelediğinde 1978-80 arasında yazılan bazı olayların yazılı olduğunu gördü.Günlüğü delil poşetine koydu ve incelemek için yanına aldı.

  Mesai saati bittiğinde saat 19:30'u gösteriyordu.Evine doğru yola çıktı.Saat 20:01 gibi eve varmıştı.Bu yorgun günün ardından güzel bir akşam yemeği ardından güzel bir uykuya ihtiyacı olsada günlük aklına takılmıştı ve onu okumadan bu gece gözüne uyku girmeyecekti,bunu biliyordu.Yemeğini acele bir şekilde yiyip televizyonun karşısındaki büyük koltuğa yayılarak oturdu.Günlüğü cebinden çıkardı.Sayfaları çevirmeye başladığında gözüne takılan pek bir şey olmadı.Her genç gibi bir takım sorunlarını yazan biriydi bu günlüğün sahibi.Okumaya devam etti,günlük sayfasının sol üst köşesinde ki tarih 09/12/1978'i gösteriyordu.Sayfada şunlar yazıyordu :

''Ne yapacağımı bilmiyordum.İçimdeki bu canavarı nasıl durduracağımı...Günlerdir rüyalar görüyorum,beni ezenleri öldürdüğüm,işkence ettiğim rüyalar.Katil olmaktan korkuyorum.Henüz 18 yaşındayım.Hayatımı yaşamak istiyorum.Ailem sorunlu olabilir,hiç arkadaşımda olmayabilir ama ben bunlara rağmen tek başıma güzel bir yol izlemek istiyorum.Bana yardım edecek kimse yok.Korkuyorum..Duygularımı yitirmekten.Hayattaki şu lanet olası bok çukuruna düşmek istemiyorum ! Dostum,ben yapabileceklerimden korkuyorum.. ''

Satırlar sona erdiğinde Gökhan ne düşüneceğini bilemedi.Çoğu katilin hep sorunları olmuştu.Peki masum insanları öldürmeye değecek miydi bunlar?Eğer bu günlük katile aitse ''Katilimizin duyguları varmış..''diye düşündü Gökhan.Ve birden telefon çaldı...

  Telefona doğru yöneldiğinde elektrikler kesildi.Yorulduğu için direk uyumaya karar verdi ve yatağa yöneldi.Mutfaktan gelen tıkırtıları aldırış etmedi.Bir süre sonra tıkırtılar kesilmeyince oraya gitmeye karar verdi,tabi silahını da aldı.İçeri yavaş ve yumuşak adımlarla ilerliyordu.Tıkırtılar kesilmişti.Birden elektrikler geri geldi.Gökhan mutfağa girdiğinde korkutucu bir manzarayla karşılaştı.Karşısındaki duvara suni bir kanla ''Kendime engel olamıyorum''yazıyordu.Artık evinde de huzur bulamayan Gökhan küfürler savurarak Cengiz'i aradı.Geceyi orada geçirecekti.Bu işle sabah ilgilenecekti.Bu kadar gevşek davranmamalıydı ama yorgundu.Arabasını bile kullanamayacak kadar yorgundu.Onu gelip alan Cengiz olmuştu.Yolculuğu uyuklayarak geçirmişti.Her tümsekte küfür ederek uyanıyordu.Cengiz ise buna sadece gülüyordu.Eve vardıklarında Gökhan ilk bulduğu yere sıvışarak yattı.Cengiz için ise gece daha yeni başlıyor gibiydi..

Evet 3.bölümde geldi :) Yorumlarınıza ihtiyacım varr! :)

 

Bir Katilin NotlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin