Bölüm 10

1.5K 84 7
                                    

‘’Belki bugün her şeyin başlangıcıydı.’’

Kızlarla konuştuktan sonra onları güvenli bir yere gönderdiler. Üç kızda yeterince şımarık ve güzeldi. Katilin kriterlerine uyuyordu yani. Gökhan,Cengiz ve Ada iyi ekip olmuş gibilerdi. Her gün bu işe daha çok yaklaşıyorlardı. Tam 5 gün geçmişti. Bir ceset daha bulunmaması umut vericiydi. Ortak arkadaşları olan Jennifer’ ı yarın emniyete getireceklerdi. Hepsi dört gözle bunu bekliyordu. Bir toplantı odasını resmen işgal etmişlerdi. Arada Candemir gelip bilgileri alıp odasına gidiyordu. Candemir’in başı da çok doluydu. Kızları kaybolan her aile yeni ceset bulunduğunda Candemir’in başına üşüşüyorlardı. Gökhan mutluydu. Çünkü bütün yük omuzlarında değildi artık. Güvendiği bir ekibi vardı. Gökhan mutlu bir şarkıyı ağzına takarak odasına yürüdü. İlk çekmeceden kalemini almak için açtı. Günlük oradaydı. Katilin günlüğü. ‘’Oku beni’’ diye bağırıyordu resmen. Moralini bozmak istemiyordu, günlüğü de aklından tamamen çıkarmıştı. Ama merakına yenik düştü. İlk sayfaları okumuştu. Çok fazla önemli bir şey dikkatini çekmemişti. Bir sayfayı daha çevirdi. Yazılanlar şöyleydi:

’Hiç arkadaşım yok mu demiştim? Hayır! Yalan söyledim. Kafamın içinde yankılar var. Biri benimle konuşuyor. Bu hayattan beni kurtaracağını söyledi. Karşıdaki çocuk. Camdan bana bakıp gülüyor. Tam bir erkek oruspusu. Her gün eve onlarca kız getiriyor. O sürtükler çok güzel. Çocuk camdan bana gülüyor. Bilmiyor ki bir gün o yakışıklı suratını ezeceğim. Hayır mecazen değil gerçekten. Hemde bir çekiçle. Paramparça olana kadar ezeceğim. Sonra üstüne işeyeceğim.’’

Gökhan şaşkınlıkla okumaya devam etti. 11 gün ileride yazılanlar:

‘’ Dediğimi yaptım. Önce odasına girdim. Yine bir kızı beceriyordu. İkisini de bayılttım. İkisi de çıplaktı. Daha önce fahişe sevgilimi öldürmüştüm. Bunlar ilk değildi. Kız çok güzeldi. Ona tecavüz etmek istedim. Ama riskliydi. Ona dokunmakla yetindim. Onun ellerini başından yukarı kaldırarak tavana bağladım. Diğer oruspu çocuğunu da aynı şekilde bağladım ama onun gözlerini bağladım. Kız önce uyandı. Karşısında beni görünce irkildi. Parmaklarımı vücudunda dolandırmaya başlayınca inilti koptu ağzından. Bu hoşuma gitmemişti. Hayır, hayır! Kız bana bakıp sırıtmaya başladı: ‘’Sen çok yakışıklısın. Bize tecavüz mü edeceksin? Oh eğer öyleyse sana kendimi isteyerek verebilirim. Tabi zor seviyorsan… diye devam ederken o küçük ağzını kapatması için yumruk attım. Tanrı aşkına! Tam bir fahişe. Parmaklarımı içine soktuğumda inlemeye ve kendinden geçmeye başladı. Tam bu sırada geri çektim. Çocukta uyanmıştı. Kız orada lütfen devam ettir diye inlerken çekici elime aldığımda sarsıldı. Çekicin ucuyla karnına vurduğumda bir yarık açılmıştı. Devam etmek mi istiyorsun? Diye sorduğumda ağlamaya başlamıştı. Ağzını kapatmak için ağzına da vurdum. Ağzından ve karnından yere şırıl şırıl kan akıyordu. İşte bu hoşuma gitmişti! Kız acı içinde kıvranıyorken çocuğa yöneldim. Dediğimi yapacaktım. Tam suratına darbeler savururken tepki vermemeye başladı. Nabzını kontrol ettiğimde kesilmişti. İstediğim gibi ölmüştü. Kız hala nefes alıyordu. Onu bırakamazdım çünkü bir tanık. Ih hayır bu olamazdı. Kızın tamda alnına çekici geçirdim. Ve sessizlik. Cesetleri ne mi yaptım? Her katil gibi onları parçalamadım ya da yakıp kül etmedim. Edemezdim. Onlar ölü koleksiyonumun parçalarıydı. Gömdüm. Hemde bahçemize.’’

Gökhan bu sayfaları dehşetle okuyordu. Gözleri resmen yuvalarından çıkacaktı. Bunları gerçekten yapmış mıydı? Katili bulduğunda onlarca ceset daha bulacağına emindi.Şimdiden saydığı kadarıyla 6 ceset. Üçü morgda üçü kayıp. Günlüğü son satırına kadar okudu. Fakat başka cinayet itirafı yoktu. Yalnızca son sayfadaki cümle dikkatini çekti: ‘’Siyah halimden sorumlu var’’

Bir Katilin NotlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin