#11

466 17 0
                                    

Merhabağğğğ. Öncelikle pek beğendiğim bir bölüm olmadı ama eğer güzel yazabilseydim eğlenceli olması gerekiyordu. Yani siz güzel yazmışım gibi okuyun jfghjkkb ama gerçek şu ki kötü oldu. Her neyse iyi okumalağr :333

Kapıya hızla ve uykulu gözlerle açtım. Karşımda duran Harry'yi gördüğümde bir an küçük bir şok yaşadım ve üstümdeki bütün uykuyu atmış bulundum.

"Merhaba"

*************

Bana karşı konuşurken sesi bu sabahın aksine yumuşaktı ama hala kalındı tabiki.

Aslında bu sabah mı dün mü olduğunu bilmiyorum uzunca bir süre uyumuş gibi hissediyorum kendimi sadece.

"Merhaba?" Dedim cevabını hızla beklercesine sağ kaşımı kaldırdım.

"İçeri çağırmanı umuyordum aslında"dedi ve alaycı gülüşünü takındı.

Benden izin beklemeden söylediğinden sonra içeri geçip az önce mışıl mışıl uyuduğum koltuğa hopladı.

"Evin fena değilmiş." Dedi ve dudağını beğendiğini göstermek amacıyla büktü. "Pekala sadede gelelim lütfen..... Şu soruyu da sormak istiyorum evimi nereden buldun?" Dedim ve cevap vermesini bekledim. Bekletmeden konuştu. "Chris söyledi." Söylediğinin ardından anladığımı göstermek adına başımı oynattım. "Diğer soru".

Ellerini önde birleştirdi ve önce yutkunduktan sonra konuştu " peki sadede geliyorum. Şey bugün olanlar için üzgünüm öyle demek istemedim ya da seni kırmak istemedim gerçekten." Dedi ve dudağını ısırması bunu söylerken ne kadar zorlandığını gösteriyordu. "Ama yaptın değil mi? Hayatta yapmamamız gereken şeyleri yaparız, söylemememiz gereken şeyleri söyleriz hep. Neredeyse 20 yıldır -umarım 20 yaşındadır çünkü konuşmamı bok etmek istemiyorum.- yaşayan birine göre bunu çözmüş olman gerekir. Yani bunun için özür dilemenin bir anlamı yok." Dedim ve ellerimi göğsümde birleştirip oturduğu kanepenin yanındaki koltuğa oturdum . Arkama yaslandım ve cevabını bekledim. "Yani diyorsun ki beni üzdüğün için sana hala kızgınım.". "Bak styles. Daha önce söylediğim gibi, beni üzemezsin. Ama kızgın olduğum kısmı yalan değil." Dedim ve ellerimden birini alıp önüme gelen saçı geriye atıp eski yerine geri yerleştirdim. "Niye seni üzemezmişim?" Dedi ve kendine güvenini gösterircesine güldü. "Çünkü benim için bir şey ifade etmiyorsun." "Ama eğer ileride benim için bir değerin olursa lütfen bunu sadece yapabileceğini göstermek için beni üzerek kullanma." Diyerek devam ettirmiştim. Sesim cılız çıkmaya başlamıştı ama ona belli etmemeye çalışıyordum. "Neden üzülmekten mi korkuyorsun?" Dedi tekrar tapılası gülümsemesini gözler üzerine sermişti. "Hayır bir dahaki seferde kredimin bitmiş olabileceğinden ve bunu kaldırmayacak olma ihtimalinden korkuyorum." Dedim. Yüzü ciddileşmişti. "Oh." Dedi özür dilemek amacıyla büyük ihtimal.

"Styles! Beni duygusal moda sokmandan nefret ediyorum." Dedim ve kaşlarımı çatıp elimle omzuna bir yumruk vurdum. Büyük ellerinden bir tanesini acıdığını göstermek için vurduğum yere götürdü ve ovuşturdu. "O zaman girme . benim suçum değil." Dedi ve gülerek kolunu ovuşturmaya devam etti. "Haklı olabilirsin." . "Hayır haklıyım zaten seni ukala." Dedi .

Biraz durdu ve ciddileşti. "Sanırım bana styles demen hoşuma gitmeye başladı." Dedi ve iki kaşını da kaldırıp sinsice güldü. "Ama senin bana ukala demen benim hoşuma gitmiyor." Dedim ve kıkırdadım. "Hoşuna gidecek başka bir şeyler yapabilirim." Dediğinde kaşlarımı kaldırdım. "Hoşuma gideceğine nerden düşünebiliyorsun." . "Düşünmüyorum buna eminim. Ukala." Dedi ve işaret parmağını dudağına götürüp onlarla oynadı. "Şimdide ukala ben miyim? Sen neler söylediğini duyuyor musun styles?" Dedim ve ellerimi iki yana açtım. "Bence bir kez daha styles dersen senin açından pek hoş şeyler olmayacak. Çünkü bu sandığımdan daha çok hoşuma gidiyor." Dedi ve dudaklarını dişlemeye devam etti. "Hadi ama sadece arkadaşça" dedi ekleyerek mızmız çocuklar gibi. "Ya tabi arkadaşça . ben senin arkadaşlarınla neler yaptığını merak ediyorum doğrusu."

"ya. Bende diyorumki istersen gösterebilirim." .

"Bir dakika bu sen beni fena halde arzuluyorsun mu demek oluyor ha?" Dedim ve tek kaşımı kaldırarak oturduğum yerden kalkıp ortalıkta gezinmeye başladım. "H-hayır tabikide. Az bir sürede olsa beni tanımışsındır. öyle biri değilim genelde kızlar beni istiyorlar."

"Benim seni istemediğimi söyleyebiliriz sanırım."

"Tanrım! Lezbiyen misin sen?"

"Ah yazık sana . lezbiyen olduğunu düşündüğün bir kızı istemek zor olsa gerek."

"Seni istemiyorum ben sadece şu styles sözünü sevmiştim."

"Hadi ya!" Dedim ve ona arkamı dönüp kalçamı sallayarak içeri doğru yürüdüm. Arkamdan derin bir nefes aldığını ve ayağa fırladığını hissedebiliyordum. Bu , zafer gülüşümü ortaya çıkarıyordu . bir süre sonra kolumda hissettiğim elle sırtım duvara döndürüldü ve sağlam, kaslı bir göğüsle sırtım duvara yapıştırıldı. Zafer gülümsemem oldukça büyüyordu. "Fikrini mi değiştirdin styles?" Dedim ve kaş kaldırmamı eksik etmeden dudaklarımı sertçe ısırdım.

"Pekala , pekala. Seni şu an istiyorum. Ama bunu sende istiyorsun. Görebiliyorum. Kendini tutmana gerek yok."

BAR MELEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin