''İkimizden biri ölmeden bu dava bitmeyecek.''
-Flashback-
''Azat'ım, Allah utandırmasın oğlum.''
''Eksik olma ana.''
''Bir anlık öfkeyle, içini harlayan bu intikam ateşiyle yanlış yola sapmanı istemiyorum oğlum. Ama sözümü dinlemeyip gözünün kan büreyeceğini, Mardin'de taş üstünde taş bırakmayacağını da biliyorum. Herkes doğrularını kendi yanlışlarınla öğrenir Azat. Ben Berrzan'ımı kaybettim, seni de kaybetmeye yüreğim dayanmaz. Bu iş çözülecekse kanla değil, sulhla çözülecek!'' Azat annesinin sözleri üzerine alayla gülümsemişti.
''Benim içimdeki ateş ancak onların kanı aktığında sönecek ana!''
''O halde ilk iş Leyla'nın kanını dökmek olacak.''
Azat, Leyla'nın ismini duyduğunda şaşkınlık ve öfkeyle kaşlarını çatmış ve sorgulayıcı bakışlarını yöneltmişti Kureyşa Hanım'a. Leyla Korhan, Kenan Korhan'ın tek kızıydı. Annesinin ölümü üzerinde Mardin'i terk etmiş, üniversiteyi de İstanbul'u kazanınca bir daha da geri dönmemişti. Kureyşa Hanım kan dökmek değil, bu davanın bitmesini istiyordu. Azat cephesinde ise bu durum tam tersiydi. Korhanların soyunu kurutmak için beklediği fırsat ayağına gelmişti.
''Leyla mı?''
''Evet, Leyla. Kenan Korhan'ın tek kızı. Zühre'nin ölümünden sonra İstanbul'a gitmişti. O gün bugündür de ayak basmadı bu topraklara. Eğer intikam almak istiyorsan ilk önce Leyla'dan, Kenan Ağa'nın canı bildiği Leyla'yı alarak başlayacaksın oğul.'' Azat, ''Zühre.'' ismini duyunca kısa bir anlığına duraklamıştı. İstanbul'da, mezarlıkta karşılaştığı genç kadından düşen bilekliği hatırlamıştı. Bu benzerlik onun tüm dengesini bozmaya yeterken içinden de kendini ''O değil!'' Diyerek telkin etmeye çalışıyordu.
*****
''İkisinin de cezası ölüm değil, berdeldir Azat.'' Başta Azat'da dahil olmak üzere herkes Kenan Korhan'a anlamsızca bakıyordu. Kimse Leyla'nın İstanbul'da doktorluk yaptığını bilmiyordu.
''Bir kızım var Azat ağa. İstanbul'da doktorluk yapıyor. İzin ver, Leyla'la berdel yapalım. Bu mevzu da bir daha açılmamak üzere kapansın.''
-Flashback 1 Hafta Önce-
''Hoş gelmişsin Kenan ağa! Ayakta kalmışsın, buyur otur.''
''Yok Kureyşa Hanım. Fazla konuşmayacağım. Sana demeye geldim ki ben kan davası istemiyorum artık. Oğullarımız burada sulh etsinler, babalarının izlerinden gitsinler.''
''Niyetimiz aynıdır. Bu davanın kapanmasını istiyorsan senden bir ricam olacak.''
''Nedir?''
''Bana bir oğul borcun var Kenan ağa. Bu borç ödenmedikçe bu dava bitmeyecek. Kızın Leyla'yı oğlum Azat'la evlendireceksin ki kan kana karışsın, daha da kan davası olmasın.''
****
Boran, babasının sözleri üzerine çalışma masasının üzerinde bulan her şeyi elinin tersiyle ittirmişti. Öfkesinden deliye dönerken, boynundaki damarları da çoktan belirginleşmişti. Kenan Korhan oğlunun bu fevri davranışı üzerine sinirle ayağa kalkmış ve karşısına geçmişti.
''Sen ne dediğinin farkında mısın baba? Ne demek Leyla'la Azat evlenecek? Göz göre göre kıyacak mısın kızına, düşmanımız dediğin o adamın koynuna mı atacaksın?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acının İlacı
RomanceAzat Sancaktar & Leyla Korhan "Bizim buralarda insan bir kere aşık olur, Bir kere sever. Bunun adına da sevda derler.''