küçük yaşta başlayan aşklara inanır mısınız?
Peki ya efsane aşklara?
Onların aşkı öyleydi. hem çocuk yaşta aşık olmuşlardı. hem de efsaneydi onların aşkı. peki ailelerin ölümü ile gerçekleşen korkunç olaylar ortalığı karıştırırsa ne olur??
Aradan yedi yıl geçmiş iki çocuk 12 yaşına girmişti. İki çocuk ta birbirlerini hatırlatacak asla unutmayacaklarını düşündükleri bir sürü değerli anılar biriktirmişlerdi. Asla ayrılmayacağız diyerek söz vermişlerdi birbirlerine ancak kader onlara büyük bir oyun oynamıştı.
" Sakura hadi hazırlanmadın mı daha?" Diyerek seslenmişti Mebuki kızına. Sakura ise "hazırım anne" diyerek ona bağırmıştı. Aşağıya inip annesine Sasuke ile konuşup geleceğini söyledi . Mebuki de bu son konuşmaları olduğu için izin vermişti. Çünkü küçük kız annesinin işi yüzünden ailesi ile beraber yurt dışına taşınacaktı.
Koşarak Sasuke'nin evine gitti Sakura. Evde olmadığını öğrenince de her zaman gittikleri parka oynamaya gittiğini düşünerek oraya doğru koştu. Ona yatişebilmek için o kadar çok hızlı koşuyordu ki bir kaç kere yere düşmüştü. Elleri toz içinde kalmış dizi ise yaralanmıştı. En sonunda onu görebilmeyi başarmıştı koca parkta. Yüzüne buruk bir gülümseme yerleştirip ona seslendi duyabileceği şekilde. Sasuke onu görünce gözleri kocaman açıldı ve ona doğru koştu. Sakura'nın yanına gelince ise ona doğru dönüp "şapşal kız ne diye koşturuyorsun böyle anlamıyorum ki? " Dedi cebinde taşıdığı Sakura sembollü yara bandını alıp onun dizine yapıştırdı ve kalanını da ona verdi. Sakura onun bu hallerini görünce dayanamayarak onun boynuna sardı kollarını.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Nasıl ayrılabilirdi ki. Çok seviyordu o onu. Nasıl söyleyebilirdi ki seninle bir daha karşılaşamayabiliriz diye.
Sasuke şaşkın bir şekilde ona bakıyordu. Sakura'da bir gariplik olduğunu çoktan anlamıştı. Onu kendisinden ayırdı ve sordu. "Ne oldu Sakura " diye.
Sakura nasıl diyeceğini bilemiyor, ağzında geveliyordu lafı. Gözlerini yere çevirdi ve anlattı içindekileri. "Gidiyorum Sasuke kun"
Sasuke gözleri irileşmiş bir şekilde Sakura'ya bakıyordu. Onun gideceğini hiç mi hiç düşünmüyordu. Ondan ayrılmayı hiç istemiyordu. Sakura Dolu gözlerini sildi ve onun gözlerine baktı. "Gidiyorum Sasuke kun. Seni bir daha göremeyebilirim. Seni çok seviyorken senden ayrılıyorum. Ya ben oradayken beni unutursan ya başkasına aşık olursan. Ya bir daha hiç buluşamazsak. " Diyerek bağırdı. Sonra sakince " seni çok seviyorum Sasuke kun" fısıldadı. Sasuke onun gözlerinden akan her bir damlayı sildi. Daha sonra kollarını ona sardı. Gözlerinin üzerine küçük öpücükler bıraktı. Ardından alnına, yanaklarına en sonunda öpücüklerini onun dudaklarına getirdi. Ve sonra ondan ayrıldığında " ben buradayım, senin gözlerinde , yanaklarında, o geniş alnında, dudaklarında. Ben her zaman buradayım, senin o kocaman olan kalbinde, ben buradayım senin yanında. Ben her zaman seni seveceğim" dedi ve gülümsedi ardından iki parmağını sakuranın iki parmağına kenetledi ve " söz ver bana. Asla unutmayacaksın beni ve asla ama asla başkasına aşık olmayacaksın. " . Bu sözleri söyledikten sonra Sakura büyük bir gülümseme ile Sasuke'ye baktı ve " ben zaten aşık oldum bile" dedi. Sasuke şaşkın bir ifade ile bakarken Sakura onun alnına abisinin yaptığı gibi vurdu ve " eğer unutacak olursam bana hatırlatacaksın. Çünkü zaten sana aşığım" dedi ve tekrar sarıldı.
