Sokak Şarkısı
Çılgın bir mucizeyle hasarsız giderim
Mutat hezimetler,
Kalabalık kaldırımlar, sokaklar,
Ve ağız dalaşındaki dükkanlar arasında;
Kıpırdamaz kimsenin göz kapağı, esnemez kimse,
Veya ağlamaz, ki bu çiğ et
Tüter durur kasabın satırıyla,
Kalbi ve bağırsakları asılmıştır çengele
Ve beyaz önlüklü suikastçiler tarafından parçalanmış
Bir ineğin yarılmış vücudu gibi kanlanmıştır.
Ah, hayır, toylukla kaçmış bir ahmak misali
Şişiririm onu zekice çünkü,
Şarap, ekmek, sarı miğferli papatyalar
Satın alarak
Dikenli eller, ayaklar, kafa tarafından uyandırılmış şüpheleri
Savuşturmak için, ne pahasına olursa olsun,
En makul öğelerle silahlandırırım kendimi
Ve şu büyük yara
Deri yüzülmüş taraftan
İsraf etmektedir kırmızıyı.
Yaya kulaklarının katmanı üstünde
Yuvarlayarak atsa da acısını
Parçalanmış her bir sinir ucum,
Böylece, belki ben, aptalca diz çöktüm yokluğunun yanında,
Güneşin kavruk çığlığı
Duyar yalnızca
Yanmış yıkılmış yıldızın
Her bir çöküşünü ve düşüşünü,
Ve herhangi bir kazdan daha da aptaldır
Bu çatlak dünyanın sürekli gevezeliği ve tıslaması.
(1956)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sylvia
PoetryBu yalnızca Sylvia, yani tüm zihnimi içinde binlerce anlam barındıran tek bir cümlesiyle allak bullak edebilen, kusurlarla kuşanmış kusursuz kadın. Ve bir de manik-depresyonun bir faydası. Şiirler için İsmail Haydar Aksoy'a teşekkürler!