Çirkin değilim. Hatta güzelim.
Biçimsiz olmayan bir kadını yansıtır ayna.
Bir kimlik ve giysilerimi geri verir bana hemşireler.
Böyle bir şeyin olması doğal diyorlar bana.
Doğal bir şey benim hayatımda, ve başkalarının hayatında.
Beş kişiden biriyim ben, veya böyle bir şey.
Umutsuz değilim.
Bir istatistik kadar hoşum. Burada işte rujum.Kocamış ağza sürüyorum yeniden.
Bir gün önce, iki gün önce, üç gün önce, kimliğimle birlikte
Bir tarafa bıraktığım kırmızı ağız. Cuma günüydü.
Bir tatile bile ihtiyacım yok; bugün işe gidebilirim.
Sanki bir göz, bir bacak, bir dil kaybetmişim gibi,
Biçimsizliğimin bulanıklığı arasından beni sevecek,
Anlayışlı olacak kocamı sevebilirim.Ve böyle dururum ayakta, biraz kör. Böyle yürür giderim
Tekerlekler üstünde, bacaklar yerine, ki aynı işlevi görür onlar.
Ve parmaklarla konuşmayı öğrenirim, bir dille değil.
Beceriklidir beden.
Bir denizyıldızının bedeni oluşturabilir kollarını yeniden
Ve oldukça cömerttir ayak konusunda semenderler. Ve ben de
Bende eksik olanlar konusunda aynı cömertliği yapabilir miyim ki?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sylvia
PuisiBu yalnızca Sylvia, yani tüm zihnimi içinde binlerce anlam barındıran tek bir cümlesiyle allak bullak edebilen, kusurlarla kuşanmış kusursuz kadın. Ve bir de manik-depresyonun bir faydası. Şiirler için İsmail Haydar Aksoy'a teşekkürler!