Dev

128 11 0
                                    

Tamamen toparlayamam seni asla, 
Yamayamam, yapıştıramam, ve düzgünce birleştiremem. 
Katır anırışı, domuz hırıltısı ve zampara gıdaklamaları 
Dökülür o koca dudaklarından. 
Bir ahır avlusundan da berbat. 
Belki kendini bir kâhin sanırsın, 
Herhangi bir tanrının ya da ölülerin sözcüsü. 
Otuz yıldır temizlemeye çabalarım 
Boğazındaki çamuru. 
Daha akıllı olmadım fakat. 

Tutkal kavanozları ve lizol kovalarıyla tırmanırım küçük merdivenleri 
Matemli bir karınca gibi emeklerim 
Alnının yabani otlarla kaplı hektarlarında 
Onarmak için o engin kafatası levhalarını ve temizlemek için 
Gözlerinin cavlak, ak höyüklerini. 

Oresteia’dan mavi bir gök 
Kubbedir üstümüzde. Ey baba, kendi başına 
Özlü ve tarihselsin Roma Forum’u gibi. 
Açarım öğle kumanyamı kara selvili bir tepede. 
O eski anarşisinde, ufuk çizgisinde darmadağın 

Oluklu kemiklerin ve ısırganlı saçların. 
Böylesi bir enkaz yaratmak için 
Birden fazla yıldırım düşmesi gerek. 
Geceleri çömelirim sağ kulağının 
Bereket boynuzuna, korunmak için rüzgârdan, 

Sayarım o al yıldızları ve erik rengindekileri. 
Dilinin sütunları altında doğar güneş. 
Saatlerim gölgeyle evli. 
İskelenin o düz taşlarına 
Karinanın sürtünmesini dinlemem gayrı. 

(1959)

SylviaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin