İki kız var: evin içinde
Oturur biri; öbürü, dışarıda.
Gün boyu gölgeyle ışığın bir düeti
Çalınır bunların arasında.
Siyah lambrili odasında
İlki problemler çözer
Bir hesap makinasında.
Kuru tıkırtılar işaretler zamanı
Hesaplarken bir toplamı.
Bu kısır girişimde
Fare hinliği yerleşir kısık gözlerine,
Kök solgunluğu zayıf bünyesine.
Toprak misali tunçlaşmış, ikincisi uzanır,
Aydınlık havada polenler misali
Altın uçuşlarını işitir tik takların. Sakinleşir
Bir gelincik yatağının yakınında,
Taçyaprağı kanındaki kırmızı ipek ışığının
Güneşin kılıcında
Nasıl yanıp açıldığını görür.
O yeşil sunakta
Güneşin gelini olur özgürce, ikincisi
Büyür hızla tohumla.
Bir kral taşır karnında, emeğinin gururuyla
Yayılarak çimene. Acılanmış
Ve bütün limonlar misali solgun,
Öbürü, son nefesine kadar kekre bakire,
Girer mezara çürüsün diye eti,
Solucanlarla evlenir, kadın olmaz yine de.
(1956)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sylvia
PoetryBu yalnızca Sylvia, yani tüm zihnimi içinde binlerce anlam barındıran tek bir cümlesiyle allak bullak edebilen, kusurlarla kuşanmış kusursuz kadın. Ve bir de manik-depresyonun bir faydası. Şiirler için İsmail Haydar Aksoy'a teşekkürler!