Küçük bir adadır o, uykulu ve huzur dolu,
Ve uluyan bir beyaz gemiyim ben:
Hoşça kal, hoşça kal.
Alazlanıyor gün. Hayli kederli.
Bu odadaki çiçekler kırmızı ve tropikal.
Bütün hayatlarını camın ardında yaşamışlar; titizlikle titrenmiş üstlerine.
Beyaz yüzlerden, beyaz çarşaflardan bir kışla yüzleşirler şimdi.
Bavuluma koyacak ne kadar az şeyim var.
Tanımadığım şişman bir kadının giysileri var.
Tarağım ve fırçam var. Bir boşluk var.
Ansızın öyle güçsüzüm ki.
Hastaneyi terk eden bir yarayım ben.
Gitmelerine izin verdikleri bir yarayım.
Ardımda bırakıyorum sağlığımı. Bana bağlı kalacak birini bırakıyorum.
Ardımda: çözüyorum parmaklarını sargıları çözer gibi: Gidiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sylvia
PoetryBu yalnızca Sylvia, yani tüm zihnimi içinde binlerce anlam barındıran tek bir cümlesiyle allak bullak edebilen, kusurlarla kuşanmış kusursuz kadın. Ve bir de manik-depresyonun bir faydası. Şiirler için İsmail Haydar Aksoy'a teşekkürler!