8.Bölüm(Kıskanmak)

6.9K 183 41
                                    

Multi mediada Savaş, Emir ve Deniz var.

Gözlerimi Savaş'ın odasında açtım. Tek sorum kıyafetlerimin nasıl değiştiğiydi. Dün neler olmuştu hiç bir şey hatırlamıyordum. Sadece Yağmur sarhoş hali ile Deniz'in üstüne çıkıp 'uçur beni spider' diye kollarını açtığını hatırlıyordum. Güneş ise sanki elinde direksiyon varmış gibi sarhoş hali ile araba kullandığını zannediyor Emir ise onu yakalamaya çalışıyordu. Bu da yetmezmiş gibi korna sesi çıkartıyor etrafta öyle dolanıyordu.

Ayağa kalkıp elimi yüzümü yıkamak için banyonun yolunu tutmuşken Savaş'ı banyodan çıplak bir şekilde çıkarken görünce şoke oldum. Altında sadece bir havlu vardı. Üstündeki su damlaları karın kaslarında gezindiğinde kuruyan dudağımı yaladım. Islak saçlarını yana attığında koyu kahve gözleri daha da ortaya çıktı. Kendimi kaslı vücudundan bakmaktan alıkoyamıyordum.

"Artık beni kesmeyi bırakır mısın Melodi?" Dediğinde düşüncelerimden sıyrıldım. Sesi alay eder gibi çıkmıştı.

"Seni kestiğimi de nereden çıkarttın."

Çenesinin altındaki sakalını kaşıdı ve "Beni  kesmiyordun yani ha. Öyle mi?"dedi.

Başımı olumlu anlamda salladım.

"Çıplak olmam umarım seni rahatsız etmiyordur."diyip sırıttığında "Ben en iyisi gideyim." Diyip gidecekken beni aniden kolumdan tutup kendine çekti ve başım sert göğüsüne çarptı.

"Seni yeni bulmuşken bir yere gidemezsin."

Sonra beni yatağa yatırıp altına aldı ve bu sözleri söyledi. "Seni yeni bulmuşken bırakmam."

Gözleri gözlerimde elleri ellerimdeyken kapı'nın açılmasıyla bakışlarımızı kapıya çevirdik.

"Nerede kaldınız kuzu-"

Ah,hayır. Yağmur ve Güneş Savaş yarı çıplak bir şekilde üstümdeyken bizi oda da bastı.

Yağmur "Bakıyorum da mercimeği fırına vermişsiniz."dediğinde Savaş'ın zor da olsa altından kurtuldum.

"Hayır. Bakın sandığınız gibi değil. Biz mercimeği fırına falan vermedik."

Güneş "Az önceki pozunuzdan da anlaşılıyordu zalten."dediğinde Yağmur dayanamayıp kahkahayı patlattı.

"Bu ne hız kızım."

"Onu bunu bırakında kahvaltı hazır. Sizi bekliyoruz."

Kurduğu cümle ile ayağa kalktım ve Savaş'a "Sen de üstünü giy. Açelya seni böyle görmesin."dedim. Sırıttı.

"Bu beni kıskandığını söylemenin dolaylı yolu galiba."

"Hiç'te bile. Ben sen üşürsün diye söyledim."

Sonra hiç arkama bakmadan Savaş'ın odasından çıkıp mutfağa doğru yürüdüm. Yağmur elindeki çatalı mancınık gibi yapıp yemekleri Denize fırlatıyor, Güneş ve Emir ise Yağmur'un yaptığına gülüyor Açelya ise çayları dolduruyordu. Bende sofraya oturup kahvaltı etmeye başladım.

Güneş ve Yağmur bu dağ başındaki evde kalmaktan pek memnun değillerdi fakat şimdi bir daha düşünüyorum da burada Savaş'ın adamları ile kalmak onları mutlu ediyordu.

Savaş mutfağa girince bir anda oda da sessizlik oluştu. Savaş kahvaltı etmeye başladığında her kes ona uyup sessiz bir şekilde kahvaltı ediyordu. Bir süre sessiz kaldım. Savaş'ın gözleri beni bulduğunda gülümsedim.

İçimi kemiren bir şey vardı. Savaş neden karanlık bir mafyaydı? İçimden bir ses bu sorumun cevabını yakında alıcağımı söylüyordu.

Bölüm sonu...

Sosyopat Mafya #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin