18.Bölüm(Özlemek)

3.7K 110 9
                                    

Multi mediada Melodi var.

İçimde tarif edemediğim bir boşluk vardı. Bu boşluk anne, babamın ve biricik kedim Yumak'ın yokluğunda oluşmuştu ve o boşluğu dolduracak tek kişi de onlardı. Onları özledim. Hem de çok. Şimdi burada olsalar kocaman sarılsam onlara. Kedim'in başını okşarken 'mmıııırr'layışını, annemin her gece beyaz'a kaçan sarı saçlarımı büyük bir şevkatle taramasını, babamın bana 'kızım' diye seslenmesini özledim. Bu duygu tarif edilmez. Anne babamın ve kedim Yumak'ın boşluğunu kimse dolduramaz.

Ağzımdan kaçan hıçkırıkla Savaş uzandığımız yerde dikleşti. Ne ara göz yaşlarım akmaya başladı. Ağzımdan bir hıçkırık daha kaçtığında Savaş, elinin tersi ile göz yaşlarımı sildi.

"Ağlamak sana hiç yakışmıyor. Seni ağlatan ne, küçüğüm."

"Sadece" bir kez daha hıçkırdım ve sözlerime devam ettim.

"Sadece annemi özledim."

...
Adam ufaklığının gitmesini ailesine teslim edilmesini istemiyordu. Sadece ufaklığının kollarında baş ucunda olmasını istiyordu. Bir gün yüzünü görmese bir yıl görmemiş gibi geliyordu adama. Adam ufaklığını ağlarken görünce içinde tarif edilemez bir duygu hissetmişti. Ufaklığını küçük bedeni ağlarken titremeye başladığında kollarını ona sımsıkı sardı. Küçük kız bir tür krize giriyordu. Küçük kız küçük parmaklarını adama sardı ve "Lütfen beni anneme götür Savaş. Anne mi istiyorum." Dedi ve tekrar ağlamaya başladı. Adam ufaklığını sakinleştiremiyor ve çok çaresiz hissediyordu. Ne yapabilirdi ki? 'Ben bir mafyayım ve kızınızı kaçırdım. Sonra onu üç gün boyunca aç susuz bıraktım. Sonra gözünün önünde adam öldürdüm. Ve nasıl olduğunu bile anlayamadan kızınıza aşık oldum. Şimdi de size teslim ediyorum.' Mu diyecek? Adam ufaklığının gitmesini istemiyordu.
...

Savaş sanki söylediğim şeyden rahatsız olmuş gibi yerinde kıpırdandı. Ardından telefonumun çalması ile düşüncelerimden sıyrıldım. Arayan kişi annemdi.

20 cevapsız arama.

Bir haftadır nerede olduğumu merak etmişlerdir kesin. Bir haftadır bir mafyanın evinde Yağmur ve Güneş ile kaldığımı nasıl söylerim, inanın bilmiyorum. En iyisi beyaz küçük bir yalan atmaktı.

Telefonu açtım.

"Alo, alo melodi sen misin?" Bu titrek ses annemden mi çıkmıştı?

"Anneciğim, benim. Ben Melodi."

"Melodi sen iyi misin?" Annemin şuan ağladığını sesinden anladım.

Savaş "kısa kes."dediğinde sert bir şekilde annem sesi duydu ve "yanında kim var?"dedi.

"Yurt dışına giderken manita mı yapmış?" bu ses kuzenim doruk'un sesiydi.

"Güneş beni aradı ve yurt dışına erkek arkadaşınla gittiğini söyledi."

Güneş başka atacak yalan mı bulamadın?

"Iıımm evet. Yani sanırım."diye ağzımda bir şeyler gevelediğimde "Neden bizi arayıp iyi olduğunu söylemedin? Seni ne kadar merak ettik haberin var mı?"dedi.

"Haber verecektim fakat uygun zamanı bekledim."

"Bu yaşında Manita mı yapmış? Vaayyy melodi bizden hızlı çıktı. Bu ne hız kuzen."arkadan Doruk'un seslerini duyabiliyordum.

"Eğer öyleyse erkek arkadaşını da alıp geliyorsun."

"Ama-"

"Aması maması yok! Geliyorsun dediysem geliyorsun. Bekliyorum." Diyip suratıma kapattığında Savaş'a döndüm.

"Savaş bana bir koca lazım."

Bölüm sonu...

Sosyopat Mafya #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin