Bölüm 1|Ukala adam

5.4K 124 11
                                    

Bölüm şarkısı: Mor ve Ötesi - Cambaz

Çalan alarm sesiyle gözlerimi açtım. Okulun ilk günüydü. Bugün kızlarla yeni okulumuza gidiyorduk.

Biz Trabzona yeni taşınan 4 kız. Ailesiz Trabzonda birlikte kalıyorduk.

Yataktan küfür ede ede kalktım ve kızları uyandırmak için odadan çıktım. Alarmı bir saat önceye kurmuştum çünkü uyanma faslından hazırlanma faslına geçmek yaklaşık bir saat sürüyordu.

Asiye abla çoktan kalkmış, Berra'yı dürtüyordu. Berra benim çift yumurta ikizimdi. Asiye abla Berra'yı uyandırırken bende Esma'yı uyandırmaya gittim. Yanındaki sanyalyeye oturdum ve dürtmeye başladım.

"Esma kalk, okula geç kalacağız."

"Şu anasını sattığımın tatili ne çabuk geçti. Bir gün daha uzatalım ne olur"

O isyan ederken bende son bir kez Asiye ablalara baktım. Hâlâ Berra'yı uyandırmaya çalışıyordu.

"Nefes, bu uyanmıyor. Şimdi kıracağım kafasını o olacak!"

"Sen bana bırak abla." Deyip Berra'nın yanına gittim. "Berra iki dakika içinde hazırola geçmezsen gidip bir böcek bulacağım ve onu senin gö-gözüne sokacağım. 1,2,3-"

"Tamam, tamam kalktım. Geri sayımı durdur. Aslında geri saymıyordun ama olsun. Of bugün hangi gün amk"

"Geç kalacağız başlatma gününden!"

Asiye abla çoktan hazırlanmaya başlamıştı bile.

Yaklaşık 1 saat sonra evden çıkabilmiştik. Okula yürüyerek gidecektik. Yakındı çünkü. Bir de otobüse para mı verelim, mal mıyız biz.

Bir yandan yürüyüp bir yandan da konuşuyordum.

"Okulun belalı kızları olalım ve herkes bizden korksun. Milletin anasını ağlatalım. Hocalar bile bizi görünce Yusuf a.s olsun. Nasıl fikir ama?"

Herkes bana "Nerede yanlış yaptık" der gibi bakıyordu.

"Bence mantıklı" Bu sefer de bakışlar Berra'ya döndüğünde sustuk ve hızlandık.

Karşıdan karşıya geçmek için kırmızı ışığın yanmasını bekledik. Kırmızı ışık yandıktan sonra karşıya yavaş yavaş geçiyorduk. Bir anda sol tarafımdaki arabanın bana çarpmasıyla yere düştüm. Acıyla inlerken kızlar telaşlanmışlardı bile. Aslında yere düşünce çektiğim acı araba bana çarparken çektiğim acıdan daha da ağırdı. Kıçım kırılmıştı bildiğin!

Kızlar başıma toplanmıştı.

Arabanın şöförü inip yanıma gelmişti

"Beyefendi kırmızı ışığın yandığını görmüyor musunuz? Allah'ım hep mi beni bulur böyle dallamalar! Bilmiyorsan kullanmayacaksın abi! Kasaptan mı aldın ehliyetini!"

Esma, "Nefes bir dakika sakin ol" dediğinde daha çok sinirlenmiştim.

"Sakin makin olamam ben!"

Arabayla bana çarpan kişi "Bir şeyiniz var mı?" Umursamaz bakışlarla gözlerime bakıyordu.
Kızların yardımıyla ayağa kalktım.

"Yok birşeyim. Sonuçta demin bana araba çarpmadı ve ölüm tehlikesi geçirmedim. Bu arada, sen nasılsın?" İğneleyici bir ses tonu ile konuşmuştum.

"Uzatma işte iyisin. Hadi geçmiş olsun!" Deyip tekrar arabasına binip gitti. Bense ağzım açık şekilde arabanın arkasından bakakalmıştım.

Sinirli sinirli ayağa kalktım ve ağrıyan kıçımı ovuşturdum. Serseriler! Hızla okula yürümeye başladım. Kızlar da peşimden gelirken söyleniyordum.

"Bir özür bile dilemedi ukala!"

Asiye abla " Belli zaten, serseri bunlar." Dediğinde Berra cevapladı.

"Baksana ukala dediğin indi ama diğerleri arabanın içinden güldüler."

Konuşurken okulun önüne gelmiştik bile.

"Nihayet geldik en sevdiğim (!) yere!" Dediğimde Asiye abla "Hadi kesin artık da içeri girelim" diyerek susturdu beni.

Kendimize son bir kez çeki düzen verdikten sonra havalı bir yürüyüşle içeri girdik. Herkesin gözü bizim üzerimizeydi. Konuşulanları duyabiliyorduk.

"Bunlar yeni galiba" "Ay, şunlara bak. Nasıl da havalılar. Sanki dünyayı kurtarıyorlar" "Şu öndeki güzelmiş" "kanka şu beyazlı olan artık yengen"

Bayazlı olan bendim. Bu söze sinirlenmiştim fakat duymazdan geldim.

En arka dörtlüye çantalarımızı koyup bahçeye indik. Bütün bakışlar üzerimde olması hoşuma gitmişti.

Bahçedeki banka oturup konuşmaya başladık. Sohbetimizi bozan şey ise Esma'nın parmağını koluma sokmasıydı. Beni dürterken bir parmağıylada bir yeri gösteriyordu.

"Nefes karşıya bak." Kızlar kafasını o tarafa çevirmiş şaşkın şaşkın oraya baktıklarında bende baktım.

"Bizi mi takip ediyor lan bunlar! Ben gösteririm onlara. Kalkın!"

Bir hışımla yerimizden kalktık ve yanlarına gittik. Tuhaf tuhaf baktılar bize.

"Ne işin var burda"

"Ne işin var burda"
.
.
.
.
.
.
Umarım beğenirsiniz.
Keyifli okumalar💙

TUTASTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin