Bölüm 8|Kendin gibi sesinde güzelmiş.♡

2.2K 100 7
                                    

Bölüm şarkısı : Barış Manço - Unutmadım Seni

Şaşkın şaşkın boynuma gömülen Tahir'e bakıyordum. Bu da neydi şimdi? Herkes ağızları bir karış açık bize bakıyordu. Çok, şaşkındım. Bir anda kendimi geri çektim.

"Şey, te-teşekkür ederim." Elimi enseme götürüp sıvazladım.

Tahir utandığımı anlamış olacak ki sadece  sırıtıyordu.

"Kızlar, hadi."

Kantinden çıktıktan sonra kızlar olayın kritiğini yapmaya başlamışladı bile.

"Nefes, Tahir sana yürüyor mu bebeğim?"

"Yürümüyor bildiğin koşuyor ayol!"

"Valla ateş bacayı sardı desenize!"

"İkizim takma sen bunları." Berra bunu dalga geçer gibi söylemişti. Dayanamadım ve sinirle çıkıştım.

"Bakın sizi evire çevire döverim!"

Asiye ablaya döndüm

"Sen gitsene!"

"Nereye?"

"Mustafa'nın yanına!"

Sonra diğerlerine döndüm

"Sizde Murat, Ali ve Fatih'in yanına!"

Hepsi sırıttı. Sinirliydim zaten şimdi döveceğim birini!

"Ay tamam kızma. Hadi yürüyün sınıfa. Yarın Kalelilere gideceğiz."

"Senin için çok güzel bişey zaten!" Dedim ve göz devirdim

*****

Asiye ablanın bağrışıyla yataktan fırladım.

Saate baktığımda sabah dokuz olduğunu gördüm. Ya bu saate ne yapacağız arkadaş! Öğlen gitsek olmaz mıydı? Cumartesi günüm ödev yüzünden mahvolacaktı.

Banyoya girip duş aldım. Rutin işlerimi hallettikten sonra üzerimi giyindim.

Kot bir ceket aldım elime. Kombinimi bunun üzerinden yapacaktım. Esma'nın kot şortunu aldım ve içime de beyaz baskısız bir tişört giydim. Ayağıma beyaz spor ayakkabılarımı giyecektim.

Aynaya baktım. Yüzüm solgun görünüyordu. Kenardaki fondoten ve allığı alıp saçma sapan bir şekilde suratıma sürdüm. Bence güzel olmuştum.

Asiye abla hazır olup olmadığımı kontrol etmek için odaya girdiğinde çığlık attı. Bunu beklemediğim için sıçradım ve baş parmağımla damağımı ittirdim.

"Ödümü kopardın. Ne oldu Allah aşkına?"

"Kızım sen salak mısın? Ne sürdün suratına?  Çabuk sil suratını! Korkunç görünüyorsun!"

Ne vardı ki suratımda? Bence çok abartıyordu. Makyajımı aheste aheste silerken Asiye abla pamuğu elimden sertçe çekip hızlıca sildi yüzümü.

El alışkanlığıyla güzel bir makyaj yaptıktan sonra bir adım geri gitti ve eserine bakıp ıslık çaldı. Bu sefer beğenmişti beni galiba.

"Maşallah" dediğinde gülümsedim. Beğenmişti beni. "Maşallah ne güzelde makyaj yaparmışım ben. Ellerime sağlık!"
Bir anda yüzüm düştü. Oturduğum yerden kalkıp kenarda duran çantamı aldım ve cüzdanımla şarjdaki telefonumu alıp içine koydum.

Asiye abla çıkmıştı bile odadan. Bende çantamı omzuma aldım ve odamdan çıktım.
Aşağı iner inmez asiye abla çemkirmeye başladı.

"Geç kalacağız çabuk olun!" Neden bu kadar acele ediyordu ki?

TUTASTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin