Bölüm 27|Nefessiz bırakma..

1.6K 78 4
                                    

T:Ben gidiyorum.Nefesime Umut olmaya gidiyorum...
Anahtarları alıp kapıya doğru yöneldim.

F:Abi içkilisin bizde seninle gelelim bekle!

Onaylarcasına kafamı salladım.

Murat ve fatih gelince diğerlerine baktıktan sonra arabaya koştuk.

Tam şoför koltuğuna geçeceğimde Murat beni durdurdu.

M:Ben süreyim.

Kafamı salladım ve arkaya geçtim.
Yaklaşık 7 saat süremiz vardı.
Murat arabayı çalıştırdığında son hıza kadar ulaşmıştı.

***

Vardığımızda zar zor hastahaneye ulaşmıştık.
Arabadan inip hemen hastahaneye koştum.

T:İsimsiz bir bayan getirilmiş.Acaba hangi oda?

D:Hemem bakıyorum.
Üzgünüm henüz bir odaya alınmamış hala yoğun bakımda.

T:Peki.

Yoğun bakım odasının yerini öğrendikten sonra hemen o kata çıktım.
Doktor bey yoğun bakım odasından çıkıyordu.

T:merhaba.
Kemal Tuğyan?

K:Buyrun benim.

T:Ben Tahir kaleli.
İsimsiz hastanın yakınıyım.

Kemal bey kafasını aşşağı doğru eydi ve geri kaldırdı.

K:Neden bu halde olduğunu merak ediyorsunuz deil mi?

Kafamı salladım.

K:Kanına Tabun zehri enjekte edilmiş.
Tabun zehri meyve  tadındaki bir kokuya sahip olan bu kimyasal dünyanın ilk keşfedilen sinir gazlarındandır. Felce ve bilinç kaybına sebep olabiliyor.Organofosfat pestisidleri ve sinir gazlarının her ikisi de sinir hücrelerini uyaran asetilkolini devre dışı bırakan enzime bağlanırlar. Bu enzimler sinir gazları yoluyla tutuldukları için asetilkolinleri devredışı bırakamazlar ve asetilkolinler agresif bir şekilde sinir hücrelerini uyarmaya devam eder“Organofosfat pestisidleri birkaç dakika içinde felce uğratıyor, nefes almak dahi mümkün olmuyor aktardığına göre, organofosfat pestisidleri salgı bezlerinde bulunan enzimlere bağlanmaya eğilimli oldukları için çok fazla sıvı salınmasına neden oluyor ve pestisidlere maruz kalan insanlarda yoğun miktarda tükürük salgısı, gözyaşı, ter, ishal, idrar çıkarma, küçülmüş gözbebekleri ve akciğerlerde sıvıyla dolması durumu olan pulmoner ödem gözleniyor.Organofosfat sinir gazları vücudun sinir kaslarıyla birleştiği enzimleri hedef aldığından, kaslardaki aşırı asetilkolin artışı sonucu yoğun seğirmeler görülebilir. Bazı insanlar bunu bir çanta dolusu solucan olarak tanımlıyor. Vücuttaki tüm kaslarda bu hareketlenme hissedilebilir. Bir iki dakika sonra da kaslar felce uğrar, nefes almak için bile kasları kontrol etmek mümkün değildir”
Kısacası tehlikeli zehirlerden biri.
Bunun yanında tecavüz,şiddet,Açlık..

Gözümden akan bir damla yaşı sildim.
Benim kadınım tecavüze uğramıştı.
Ben saçının teline kıyamazken şiddet görmüştü.

T:Peki bir tedavisi yok mu?

K:Tabiki var ki biz bu yöntemleri uyguladık.
Sadece sonuçlarını bekliyoruz.
İsterseniz anlatayım tedaviyi.

T:Tabi.

K:Sinir gazını soluyan biri için, bir antidot yardımcı olabilir. Atropin diye adlandırılan bu antidot, asetilkolin reseptörlerinin önünü keserek aşırı sinir uyarılmasını önleyebilir. Başka bir tanesi de 2-PAM olarak da bilinen pralidoksimdir. Pralidoksim, organofosfatları enzimlerden ayırarak asetilkolin çoğalımını durdurabilir. Ne var ki, atropin de pralidoksim de maruz kaldıktan sonra 10 dakika içinde verilmelidir. Eğer hemen kullanımı hazır değilse, tedavi için artık çok geç kalındığı söylenebilir.
Ama biz bulduktan sonra teşhis koymaya çalıştığımızdan biraz geç kalmışta olsak
Tedavi azda olsa kendini gösterdi.

T:peki yanına girebilir miyim?

Kafasını salladı ve yanımdan ayrıldı.

Telefonunu çıkarıp murat'ı aradım.

T:Abim nefes iyleşene kadar buradayız.
Bir ev ayarlayın.
Diğerleride buraya gelsin.
Nefes iyi olunca döneriz Trabzona.

M:Tamam abi.

Telefonu kapattıktan sonra yoğun bakıkın camına gittim.

Gözlerim onu bulduğunda elimi ağzıma kapattım.
Yüzü mosmordu kolları,heryeri yara bere içindeydi.
Hemşire yanıma gelince içeri geçtim.
Yanına gidip sandalyeye oturdum.
Yatakta duran elini ellerim arasına aldım.
Sessizce göz yaşlarımı akıtıyordum.

T:Nefesim biliyor musun?
Sen benim Tutastemsin.
Ay ışığımsın.
Eğer sana bişey olursa,
Benim gecem aydınlanmaz.
Karanlıkta kalırım.
Kurban olayım beni sensiz,nefessiz bırakma.

Sandalyeden kalktıktan sonra yara bere içinde olan yüzüne öpücük kondurdum.
Son bir kez o haline baktıktan sonra ağlayarak yoğun bakım odasından çıktım.

Telefon çalınca telefona baktım.
Annem arıyordu.Ama ne konuşacak halim vardı nede ayakta duracak mecalim.
Telefonu sessize aldıktan sonra cebime koydum.
Yoğun bakımın orada bulunan koltuklara oturdum.
Kafamı sağa çevirdiğimde murat ve fatih geliyordu.
Acı bir tebessüm ettim ve dirseklerimi dizlerime dayadım.
Gözümden akan yaşları elimin tersiyle silip muratgile döndüm.

M:Sorun neymiş abi?

T:Zehir varmış kanında.
Felç bırakabiliyormuş.
Eğer 10 dk içinde tedavi edilemezse ölünüyormuş.
Duymuştum bu zehiri.

F:Bari tedavi zamanında yapıldı de?

Kafamı salladım.
Derin bir oh çektikten sonra biraz daha öyle oturduk.

M:Ha abi diğerleri yaklaşık 4 saate burdalar.
Evde hazır.Nefes iyileşene kadar buradayız.

T:Tamam abim saol

Diyip omuzuna vurdum.
Merdivenlerde hemşire belirince içimi kötü bir his kaplamıştı.
Hemşire yoğun bakım odasına girince bende ayaklandım.
Hemşire birşeyler yaptıktan sonra tam çıkacakken durdu.
Noluyordu şuan?
Koşarak geri Nefes'in yanına gitti.
Baş ucunda duran düğmeye defalarca kez bastı.
Bütün hemşireler ve doktorlar odaya doluşunca o an düşmüştü jeton.
Ellerimle saçımı karıştırdıktan sonra koridorda volta atmaya başladım.
Murat ve fatih ise elleri ağızlarında olanları izliyorlardı.
Volta atmayı bırakıp tekrar cama döndüm.
Kemal bey cama bakıp olumsuzca kafa salladı.
Odadan yükselen sesle olduğum yere çöktüm.

X:Hastayı kaybediyoruz!

Odadan çıkan kalp durma sesiyle var gücümle bağırdım.

T:Nefes!
Beni Sensiz bırakma!
.
.
.
Kısa ama öz..🎈

TUTASTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin