Bölüm şarkısı: Can Kan - Yaranamadım
Biz hala donuk donuk bakıyorduk. Lafa Berra girdi.
"B-ben Nisan'ı mı görüyorum? Yoksa bu bir rüya mı? Allah'ını seven beni çimdiklesin!"
Hâlâ mal mal bakıyorduk. Bu saçma anı bozan bendim. Nisan'a koşarak gidip sarıldım.
''Senin burda ne işin var?''
"Seni görmeye gelemez miyim? Hem bu okula kayıt yaptırdım, artık buradayım. Sizin yanınızda."
"Harikasın. Gerçekten çok mutlu olduk. Gel oturalım."
Nisan ve ikizimin olduğu yerde kahkaha eksik olmazdı. Olmadı da zaten. Biz gülüşürken zil çaldı. Sınıfa girdik ve sıralarımıza oturduk.
Biraz sohbet ettikten sonra gözüm Berra'ya bakan sarışın çocuğa takıldı. Tahir'in arkadaşıydı galiba çünkü hep beraber geziyorlardı. Berra'ya Sürekli ters ters bakıyordu. Güldüm ve İkizimi uyardım.
"Şu çocuk neden sana bakıp duruyor?"
"Bilmem ki. Dur ben şimdi ona gününü gösteririm!"
Berra ayaklandığında çocukta ayaklanmıştı. Sinirli bir şekilde,
"Hayırdır ya sen, sabahtan beri bana bakıp duruyorsun?" Dediğinde çocuk cevap verdi. "Ben Fatih"
"Sorduk mu amk çocugu!" dedi ve ismi Fatih olan çocuğun karnına harekiri çekti. Hepimiz dona kalmıştık. Çocuğun bağırsakları aşağı dökülünce-şaka şaka.
Berra'nın bunu demesiyle çocuğun karın boşluğuna yumruk geçirmesi saniyeler almıştı. Asiye ablayla ben bir birimize bakarken Tahir denen içeri girdi. Tabii yakınının bir kız tarafından dayak yemesi pekte hoşuna gitmiyordur.
Ama anlayamadığın tek şey Nisan neden Tahirin yanındaydı?
Esma'nın dürtmesiyle kendime geldim ve zar zor Berra'yı tutup ayırdık. Daha doğrusu kucaklayıp götürmüştük."Nisan sen fatihle ilgilen"
"Tamam. "
Hocanın hiç birşeyden haberi olmamasını tembih ettikten sonra sınıftan çıktık. Derse de girmedik. Özel bir lise olduğu için pekte sorun olmuyordu.
Biz bir yandan Berra'yı sakinleştirmeye çalışırken bir yandanda kahkahalar ve alaylar havada uçuşuyordu.
"Ee ikizim ne demişler 'En büyük aşklar, kavgayla başlar" Bunu dedikten sonra kahkahayı basmıştık. Şu ana kadar gülmeyen tek kişi oydu. Anlaşılan siniri geçmeden daha da sinirlenmişti. Bu şu oluyor yani bana büyük bir kapak geliyor!
"İkizim!"
"Efendim?"
"Hatırlarsan sende Tahir'le kavga ettin!"
Esma ve Asiye abladan sesler yükseldi. "Oooooo"
"Berra attı gol oldu! Berra 1, Nefes 0." peh, bu da laf mı şimdi. Ben olsam daha iyi laf sokardım.
Berra'nın yüzünde bir zafer sırıtışı, diğerlerinin yüzünde ise devamında ne olacağını merak eder gibi bir ifade vardı.
O sırada aklıma Nisan'ın Tahir'in yanında ne işi olduğu takıldı. Gidip soracaktım. Ama zilin çalmasını beklemeye karar verdim.
Sonunda zil çalmıştı. Olduğum yerden fırladım ve sınıfa koştum. Kızlar ne olduğunu anlayamadan peşimden geldiler. Sınıftan içeri girdiğimde Nisan sırada oturuyordu. Yanına gittim ve konuşmaya başladım. Kızlar yanıma geldiğinde bana soru soruyorlardı ama duymazlıktan geliyordum.
"Birşey mi oldu Nefes?"
"Bir soru soracağım."
"Tabii, sor."
"Senin Tahir'in yanında ne işin vardı Nisan?"
"Nefes, Tahir benim...
.
.
.
.
.
.
Bir bölüm daha bitti. Ve bu Berra mal amk. Görüşürüz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTASTE
Short StoryTutaste:Lazca" ay ışığı" demek. Kız grubu erkeklerden ne kadarda haz etmesede erkekler kızlara hep ilgi duyuyor. Aralarında arada sırada tartışmalar, minik tatlı kavgalar oluyor ama her defasında erkekler kızlara dalaşmaktan vazgeçmiyor. Her ne kad...