Bölüm şarkısı: Mithat Can Özer - Ateş Böceği
Kızlarla birlikte köşedeki banklara oturduk. Tabi ki de üzerimizi değiştirmemiştik. Biz muhabbet ederken zil çaldı. Herkes sıraya geçti ve derse başladık. Kızlarla birlikte spor hareketleri yapıyorduk. Ee tabi bu zayıflık Allah vergisi değildi. Biz haraketlere kendimizi kaptırmış hunharca spor yaparken bize ters ters bakan kaleli erkeklerini fark ettim.
Tahir sinirle bana bakarken ona dil çıkardım ve spora devam ettim. Kafamı kaldırdığımda bize bakan erkeklerle şok geçirdim. Hala ters ters bakıyorlardı... Sanırım kıyafetlerfen. Tahir kolumdan tuttu.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen!"
"Ben sana üstünü değiştir dememiş miydim? Yoksa yanlış mı hatırlıyorum!"
"Evet, bu hâl ne!" Bütün erkekler aynı anda söylemişlerdi.
Berra kolunu Fatih'in boynuna atarak "Fatih'ciğim" dediğinde Fatih çok şaşırmıştı. Hafiften sevinmişe benziyordu. Hiç vakit kaybetmeden cevap verdi.
"Efendim, Berra?"
"Sen bugün bu okula tek parça geldin değil mi!"
"Evet. Ne demek istiyorsun?"
"Tamam! Seni parçalara bölmemi istemiyorsan geri bas! Sen kimsinde bana hesap soruyosun?"
Yürü be ikizim!
Fatih'in yüzü düşmüştü. Berra'nın kolunun altından sert bir şekilde çıkıp okulun içine doğru yürümeye başladı. Galiba kantine gidecekti. Mırıldanarak birşey söylediğini duydum fakat ne dediğini anlamadım.
Tahir hala kolumu tutuyordu. Diğerleride kızların başındaydı. Tahir kolumu biraz daha sıkmaya başladı. Bir anda çığlık attım. Tahir afallamıştı. Hiç beklemediği bir anda kolunu sırtına doğru çevirdim ve yere dizüstü çökmesini sağladım. Bu sefer acıdan kıvranan Tahir'di.
Devreye hemen Asiye abla ve Nisan girdi. Beni tuttukları gibi sınıfa yönlendirdiler. Sınıfa girdiğimde hemen yerime oturdum. Sinirim biraz olsun geçtikten sonra Berra'ya yöneldim.
"Ne dedi sana o?"
"Of ne diyecek. Artık kavga etmeyelim falan diye zırvaladı işte boşver!'
"Ooooo"
Berra kızarmıştı ve bu bizim çok hoşumuza gitmişti.
Nisan "Aaa baksanıza kızlar, yanakları kıpkırmızı oldu. Utandırmayın benim kankamı!" Dedi ve kahkahayı patlattı.
Hepimiz güldük. Berra gülmemişti. Anlaşılan o ki espiriler moralini bozmuştu. O hep öyleydi zaten. Kızlara kaş göz işareti yaptıktan sonra Berra'yı gıdıklamaya başladık. Moralini yerine getirmiştik. Nisan ve Berra ayağa kalktılar.
"Kantine gelen var mı?"
Üçümüz de onayladık ve kantine doğru ilerlemeye başladık. İçeri girdik ve kızların kalktığı yere oturduk. Biraz sohbet ettik. Ama gözüm sürekli bizi kesen piç grubuna takılıyordu. Sinirlenmiştim. Neden bakıyorlardı?
Gözüm birden Kaleli erkeklerine kaydı. Sebebi neydi bilmiyorum. Tahir'i gördüğüm zaman beynimde güzelim kelimesi yankılanıyordu.
Kaleli erkekleri büyük bir endamla kantinden içeri girdiler. Bir dakika, onlar buraya mı geliyor?! Ben böyle düşünürken onlar çoktan yanımızda bitmişti bile. Tahir eliyle bize bakan grubu gösterdi
"Şunlar kim, biliyor musunuz?"
Berra hemen lafa atladı
"Hayır, tanımıyoruz."
Ali, Mustafa abi ve Fatih kaşlarını çatarak,
"Deminden beri öküzün trene baktığı gibi size bakıyorlar! Durun bir öğrenelim bakalım kimmiş bunlar!"
"Durun bende geliyorum!" Bunu diyen Tahir'di.
Çocukların yanlarına gittiler. Biz korkulu gözlerle onları izliyorduk. Bir süre konuştuktan sonra, Mustafa abi çocuğa bir tane geçirdi. Kavga alevlenmeye başlayınca bağırdım. "Kızlar koşun!"
Hemen Tahirlerin yanına gittik. Zar zor onları durdurduktan sonra "Bu olaydan kimsenin haberi olmayacak, tamam mı?"
Kantindekilere bağırmıştım. Daha sonra yerdekilere yaklaştım.
"Sizin içinde geçerli! Şimdi siktirin gidin!
Çocuklar hemen koşarak uzaklaştılar. Daha sonrasında Tahir'e baktım. Küfür ettiğime şaşırmıştım galiba. Elimi patlayan kaşına götürdüm.
"İyi misin?"
"İyiyim, sorun yok."
"Dur bir bakayım."
Yaraya bakmak için dahada yaklaştım yüzüne. Aramızda çok az mesafe vardı. Konuşsan dudaklarım suratına değecekti neredeyse. Nefesini boynumda hissedebiliyordum. Tahir masaya oturdu. Bir elimi yanağına koydum. Diğer elimle de de kaşına bakıyordum.
"Bu koku, çok güzel."
Bir anda afalladım.
"Ne?"
Tahir boynuma iyice yaklaştı.
"Bu koku,"
dedi ve kokumu içine çekti.
"Bu koku çok güzel."
.
.
.
.
.
.
Yavaş ol Tahir kardeş! 😂Ben acıktım gidem de bişeyler yutam.
Hadi eyv.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTASTE
Historia CortaTutaste:Lazca" ay ışığı" demek. Kız grubu erkeklerden ne kadarda haz etmesede erkekler kızlara hep ilgi duyuyor. Aralarında arada sırada tartışmalar, minik tatlı kavgalar oluyor ama her defasında erkekler kızlara dalaşmaktan vazgeçmiyor. Her ne kad...