TUTASTE

Bölüm 6|Hem tatlı hem Mahmut abi

Bölüm şarkısı: Muhabbet - Sie liegt In Meinen Armen

Kızlar sevinçle gelince Nisan hepsinin yanaklarını sıktı ve gülüştük. Biz sohbet edip gülerken zil çalmıştı bile. Hepimiz yerlerimize geçip oturduk.

Ellerimi çeneme koyup kapıdan gelenleri izlemeye başladım. Tahir içeri girince çapkın bir bakış atıp göz kırptı. Gözlerimi devirip dil çıkardım. Tekrar sırıttıktan sonra yanıma oturdu. Yanıma iyice sokuldu

"Nefes hem bu kadar tatlı ve mahmut abi olmayı nasıl beceriyorsun? "

Ağzımı tuhaf bir şekle sokup onun dediğini tekrar ettiğimde gülmüştü. Hoşuna gitti değil mi pezevenk.

"Bak aynen böyle." dedim ve karın boşluğuna dirseğimi geçirdim. O acıyla kıvranırken hoca gelmişti. Hoca Tahir'e yüzünü ekşiterek baktı. Zaten tipitipin tekiydi.

"Tahir! Yavrum bir sorun mu var?"

"Y-yok hocam karnıma bir ağrı girdi de."

Bunu bana bakarak söylemişti. Asiye abla arkasını döndü

"Nefes, ne yaptın çocuğa?'

"Hiç" dedim ve kıkırdadım.

***

Zil çaldığında kızlarla kantine indik. Kantinin en ıssız kısmına gidip oturduk. Zaten sonraki ders bedendi.

Berra, "Nefes Tahir neden kıvranıyordu ya?" dedi ve güldü.

"Karın boşluğuna dirsek yediği için olabilir." Diye karşılık verdim.

Esma, "Ne dedi de kızdın?" dediğinde 'Hem bu kadar tatlı hem de Mahmut abi olmayı nasıl beceriyosun?' Diye sordu. Bende 'işte böyle' dedim ve geçirdim dirseği." Dedim.

Bütün kızlar 'oooo'lamaya başlamışlardı bile.

"Nefes demedi deme, abim sana karşı boş değil bence" Nisan'ın dediği şeyle oturduğum yerden kalktım. Tamam hoş çocuk ama ne bileyim yani...

"Saçmalamayın! Hadi, ders başlamak üzere!"

Kızlar bana imalı imalı baktıktan sonra kantinden çıktık. Giyinme odasına gidip hazırlandık.

Üzerime gri renk bir tişört giyip ucunu göbeğimi açık bırakacak şekilde bağlandım. Altıma siyah bir tayt giydiğimde hazırdım. Beyaz spor ayakkabılarımı spor çantamdan çıkardım ve ayağıma geçirdim.

Diğer kızlarda benimle aynı giyinmişlerdi fakat herkesin tişörtünün rengi farklıydı. Hazır olduğumuzda giyinme odasından çıktık. Asiye abla beni dürterek, "Kaleli erkekleri geliyor kaçın!" Dediğinde güldük. Karşıma baktığımda kaşları çatık biçimde gelen kaleli erkeklerini gördüm.

"Vallahi geliyolar."

''Niye öyle bakıyor onlar?"

"Bunlar böyle baktıklarına göre sinirlenmişler. Bize geçmiş olsun. O değilde Ali'de orda!"

Nisan'a döndüm ve sırıttım.

"Ya neye sinirlendi ki bunlar!"

Korkulu gözlerle onlara bakarken anında yanımıza vardılar.

"Bu üstlerin yarısı nerde?" Diğerleri Tahir'i onayladı.

"Evet, nerde!?" Sorudan çok siteme benziyordu söyledikleri.

"Ya sizene bizim üstümüzden!" Bunu diyen bendim.

Berra "Bak sinirlendirme beni Fatih!" Dediğinde Fatih,

"Kızım bak katil edeceksin beni! " Demişti.

"Ya Murat çekileştirip durma!" Bunu diyen de Fatih'ten başkası değildi.

"Sus konuşma, ayağımın altına alırım bak seni!"

"Ya Mustafa yiyeceksin sümsüğü suratına o olacak! "

"Asiye!" Sonunu uzatarak söylemişti.

"Ali!"

"Bu tayt ne!"

Sanki birer sevgili gibi tartışıp duruyorduk.

"Ya size ne bizden!" Diye bağırmıştım.

"Bakın ya şunlara; göbek açık, her yerleri ortada! Katil olacağım, katil!" Tahir'e bağırdım.

"Seni hiç ama hiç ilgilendirmiyor!"

Belimi kavradı ve kendine çekti.

"Katil olmamı istemiyorsan git değiştir güzelim." Güzelim lafını bastırarak söylemişti.

Güzelim.
Güzelim.
Kulağımın içinde sadece bu kelime yankılanıyordu. Kalbimin atışı hızlanmaya başladı. Neden ellerim terliyordu? Neden yavaş çekimde gibiydim?

Kızların 'oooo' lamasıyla kendime geldim ve Tahir'i ittirdim.

"Değiştirmeyeceğim! Yürüyün kızlar!"

Hızlı adımlarla ordan uzaklaştık. Hala güzelim kelimesi beynimde yankılanıyordu. Yüzümdeki gülümsemeye engel olamıyordum.

"Hayırdır Nefes?"

"Hiç Asiye abla, aklıma bir şey geldi de..."
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Ne de güzel bölüm yazarmışım benn! Ay ay ay ay yerim kendimi!

Ben beğendim inşallah siz de beğenmişsinizdir! Görüşmek üzere! 👋👋