Herkese merhaba, bir süre yazmaya ara verdiğim için çok geç gelen bir bölüm oldu. Bazen hiçbir şey yapasım gelmiyor ve bu yüzden bir iş elimde günler, haftalar, aylarca sürüne biliyor. Her neyse iyi okumalar, öptüm
37. Bölüm
Melek Hanım'ın evinde bir telaş ve mutluluk hakimdi. Etraf dağınıktı ve akşama özel bir andı. Melek Hanım salonda duran organizasyon ekibine baktı. Bir gün bu günlerin geleceğini düşünmemişti. Yavuz evlenmişti ve bir bebeği olacaktı. Bebeğin cinsiyetini bu akşam öğreneceklerdi. Melek Hanım heyecanlıydı. Bu onun ilk torunu değildi ama zamanında her şeyi feda ettiği oğlunun çocuğuydu. Her şeyin mükemmel olmasını istiyordu. Yanına yaklaşan Zehra'ya baktı. Hole doğru ilerlerken, "Zehra buralar sana emanet, benim bir yere gitmem lazım," dedi ve kabanıyla çantasını alıp dışarıya çıktı. Hava sisliydi ve soğuktu. Melek Hanım arabaya doğru ilerledi ve arabasına binip yola çıktı. İçinde bir duygu dalgası vardı ama bunu oğlu için yapması gerekiyordu. Reşit'in ve kızının oturduğu sokağa yaklaşınca içindeki heyecanın biraz daha alevlendiğini fark ediyordu.
Küçük ama şık bir apartmanın önünde durduğunda buraya dair o akşamki anılar aklına geldi. İçinin buz kestiğini hissediyordu. Derin bir nefes alıp verdi ve arabayı park edip indi. Apartmana doğru ilerlerken sanki bir şey olmasından korkuyordu. Ama hiçbir şey olmadı. Apartmandan girip asansörün düğmesine bastı. Asansör aşağı inip durdu ve kapıları açılınca Melek Hanım asansöre geçti ve Reşit'in dairesinin katını tuşladı. Asansör yukarı doğru çıkarken sanki Melek Hanım'ında midesinde bir şeyler yukarıya doğru çıkıyordu. Asansör durunca kendini toparladı ve asansörden çıkıp apartman dairesinin çelik kapısına doğru ilerledi. Derin bir nefes alıp zile bastı ve birkaç gergin dakikadan sonra Reşit Bey kapıyı açtı.
Reşit Bey, Melek Hanım'ı görünce şaşırmıştı. "Melek, senin burada ne işin var?"
Melek Hanım, Reşit Bey'in yüzüne baktı. "Bugün oğlumuz için önemli bir gün ve senin de orada olmak isteyeceğini düşündüm. Benim evimde bir bebek partisi olacak."
Reşit Bey, Melek Hanım'ın onu davet etmesine şaşırmıştı. Bunca yıl oğlunu ondan uzak tutmuştu ve şimdi bunu beklemiyordu. "Gelirim."
Melek Hanım başını salladı. "Saat yedide, geç kalma," dedi ve oradan uzaklaşıp asansöre geri yürüdü ve asansörün düğmesine bastı. Kapılar açılınca asansöre geçti ve zemin katı tuşladı. Asansörün kapıları kapanırken Reşit Bey'e son kez baktı. Melek Hanım derin derin nefes alıp verdi ve asansörün kapıları zemin katta açılınca hızlıca çıktı. Bazen yeniden doğup yeniden bazı şeyleri farklı yaşamak isterdi. Ama yeniden doğmak mümkün değildi.
♡
Sasha ve Gece masadaki ikramlıkları düzenliyordu. Bugün özel bir gündü ve kızlar bu özel gün için süslenmişlerdi. Sasha'nın üzerinde fuşya renginde saten bir mini elbise vardı ve Gece sarı tonlarında bir takım giymişti.
Gece, Sasha'ya baktı. "Sence kız mı erkek mi?"
Sasha biraz düşündü ve sonra gülümsedi. "Bence erkek sence?"
Gece omuz silkti. "Kız hissediyorum."
Feride salona girdiğinde kızlar ona doğru döndü. Üzerinde straplez, beyaz bir elbise vardı. Sarı saçları özenle dalgalanmıştı.
Sasha gülümsedi. "Çok güzel olmuşsun."
Feride gülümsedi. Gülümsemesinde bir ışıltı vardı ve bu Gece'yle Sasha'yı istemsizce gülümsedi. Bu cinsiyet partisi için üç kızda çok heyecanlıydılar. Özellikle de Feride. Bugün karnındaki bebeğin ne olacağını öğrenecekti. "Sizde çok güzel gözüküyorsunuz." Masaya göz gezdirdi. "Çok teşekkür ederim, masa harika gözüküyor," dedi ve Gece'yle Sasha'ya sarıldı. Gözlerinin dolduğunu hissetti. Daha önce kimse onu Gece ve Sasha kadar düşünmemişti.
![](https://img.wattpad.com/cover/101088825-288-k51142.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN ŞARKISI
RomanceSevdiği adamdan kopamayan bir kadın, Gece... Sevdiği kadının kollarının arasından kayıp gitmesini çapçaresiz izleyen, Mirza... Hayatında hep kayıplar veren bir kadın, Sasha... Yıllar sonra ansızın gelen bir kadın, Rüya... Yıllarca mu...