GECENİN ŞARKISI

38. Bölüm

Herkese yeniden merhabalar. Umarım bugün keyifleriniz yerindedir. İyi okumalar.

38. Bölüm

Aralanmış güneşlikten içeriğe sızan gün ışığı Gece'nin yatakta rahatsızca kımıldanmasına neden oldu. Gece el yordamıyla uyku bandını aradı. Dün akşam gözüne taktığına emindi ama şimdi gözünden uçup gitmişti. Üzerindeki pikeyi yüzüne çekti ve geri uykuya daldı. Telefonunun alarmı çaldığında sıçrayarak uyandı ve gözünü aralamaya çalıştı ama gün ışığı gözlerini acıtıyordu. Gözlerini ovaladı ve gözlerini açmayı denedi. Ama göz kapakları ağırlaşmıştı ve geri kapanmak için direniyordu. Gece doğruldu ve avucunun içini gözlerine bastırdı. Gözlerini tamamen açtığında saate baktı. Saat daha 08.30'du. Yan tarafına baktı. Mirza çoktan kalkıp işe gitmişti. Çıplak ayaklarını yataktan sarkıttı ve üzerindeki geceliğini düzeltti. Doğruca banyoya gidip lavabonun önünde durup suyu açtı ve yüzünü yıkadı. Havluyla kuruladıktan sonra aynada kendine baktı. Sarı saçları birbirine girmişti. Eliyle saçlarını tarayıp biraz olsun düzelttikten sonra diş fırçasını alıp diş macunundan sıktı ve dişlerini fırçaladı. Banyodan çıktığında pencereye doğru ilerledi ve güneşliği sıyırıp pencereyi açtı. Temiz havayı içine çekti. Sonra yatağını toplayı odadan çıkıp Mayıs'ın odasına doğru ilerledi ve kapıyı araladı.

Küçük kızına doğru yaklaştı ve yanına oturdu. Sabahları onu bu şekilde izlemek hayatındaki en büyük zevkti. Gözlerini kırpmadan kızını saatlerce izleyebilirdi. Ona doğru eğildi ve anlına bir öpücük kondurdu. Mayıs'ın saçlarını okşarken derin bir iç çekti. "Bebeğim hadi uyanma vakti," diye mırıldandı kulağına.

Mayıs rahatsızca kımıldanıp arkasını döndü. Gece gülümsedi ve onun yanına uzanıp ona sarıldı. Mayıs'ın o masumane çocuksu kokusunu içine çekti. Sanki saçlarında baharlar vardı. Mayıs gözlerini kırpıştırarak açtı ve uyku mahmuru bir şekilde annesine baktı.

Gece gülümsedi. "Günaydın bebeğim."

Mayıs gerindi ve esnedi. "Günaydın," diye mırıldandı ama gözlerinden hâlâ uyku akıyordu. "Biraz daha uyuyamaz mıyım? Lütfen..."

Gece, Mayıs'ın üzerinden pikeyi çekti ve elinden tutup onu kaldırdı. "Hadi küçük hanım, yüzünüzü yıkmaya," dedi ve Mayıs'ın uyuşuk bir şekilde odadan çıkışını izledi. Güldü ve odadan çıkıp merdivenlere yöneldi. Yavaş yavaş merdivenlerden inip mutfağa doğru ilerledi ve buz dolabını açıp kahvaltılıkları çıkardı. Mayıs için yumurtaları da alıp derin bir kabın içinde onun sevdiği şekilde güzel bir omlet harcı hazırladı. Mutfak dolaplarından omlet tavasını alıp ocağın üzerine koyup yağladı ve omlet harcını tavaya döktü. Kapı zilinin çaldığını duyuyordu. Omletin altını kısıp hızlıca dış kapıya doğru ilerledi ve kapıyı açtı.

Sasha gülümsedi ve Gece'nin yanağından öpüp içeriye geçti. "Günaydın."

Gece iç çekti. "Günaydın."

Sasha, Gece'yi süzdü. "Hâlâ yataktan kalktığın gibisin," dedi ve merdivenlerden inen Mayıs'a baktı. "Ay benim ay suratlım uyanmış."

Mayıs, Sasha'nın kucağına atladı ve Sasha yanaklarından öptü.

"Hadi bakalım öpücük almam lazım senden," dedi Sasha ve yanağını Mayıs'a uzattı. Mayıs, Sasha'nın yanağına öpücük kondurdu. "Aferin bebeğime!"

Gece gülümsedi ve ocakta bıraktığı omlet tavası aklına geldi. Mutfağa doğru koşar adımlarla gitti ve omletin diğer tarafını çevirdi.

Sasha kucağındaki Mayıs'la mutfağa girdi ve Mayıs'ı sandalyelerden birine oturttu. Gece'ye yaklaştı. "Sana harika haberlerim var."