20. Bölüm

63 3 0
                                    

Herkese merhabalar. Yaratıcılığın nerede ne zaman geleceği belli olmuyormuş. Derste yazan bir yazar bırakıp kaçıyorum. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. İyi okumalar.

20. Bölüm

Gece sabah gözlerini açtığında Mirza yanında yatıyordu. Yan dönüp elini başının altına koydu ve genç adamın yüzünü incelemeye başladı. Sakallarını yeni kesmişti ve uzun, kumral kirpikleri kıvrılmıştı. Yüz çizgileri daha belirgin gözüküyordu. Gece yatakta biraz daha Mirza'ya doğru kaydı ve nazikçe rahatsız etmeden yeni tıraşlanmış yüzünü okşadı. Jiletle kesilmiş sakalları avcuna batıyordu ama bu his Gece'ye çok mükemmel bir duygu veriyordu. Uzanıp Mirza'nın dudaklarına ufak bir öpücük kondurup geriye çekildi. Genç adamın kaşları çatıldı ve dudakları oynadı ama uyanmadı.

Gece sırtını Mirza'ya döndü ve vücudunu ona yapıştırdı. Genç adamın düzenli, sıcak nefesini çıplak omzunda hissediyordu. Keşke tüm zaman boyunca böyle kalabilselerdi ama bugün Irmak için büyük gündü ve Gece'nin kardeşlik görevini yerine getirmesi gerekiyordu. Gece içini yavaşça çekti ve başını Mirza'nın göğsüne yaslayıp gözlerini kapattı. Biraz uyusa bir şey olmazdı. Düğüne geç kalacak değildi.

Mirza rahatsızca kımıldandı ve kolunu Gece'nin beline atıp onu kendine çekti. Gece'nin nefesi düzensizdi, onun uyandığını anladı. Gözlerini yarı açarak Gece'nin göğsüne dağılmış uzun, sarı saçlarını kenara çekti ve hafifçe doğruldu.

Gece, Mirza'nın doğrulmasıyla yatakta sırtı üstü uzanıp gerindi ve ona bakan Mirza'ya gülümsedi. "Günaydın."

Mirza, Gece'nin belinden kavrayıp onu üzerine çekti ve dudaklarını tutkuyla öptü. Elleri genç kadının geceliğinden kalçalarına kaydı. "Sana da günaydın."

Gece, Mirza'nın üzerinden doğrulmaya çalışsa da bir anda sırtı çarşafa değdi ve üzerindeki Mirza'ya baktı. Mirza ellerini yana sabitlemişti ve Gece hareket edemiyordu. Mirza biraz daha üzerine eğilip dudaklarından öptü. Gece başını yana doğru çevirdiğinde genç adam boynuna yöneldi ve öpmeye başladı.

Mirza, Gece'nin boynundan yüzünü kaldırıp ellerini bileklerinden çekti. Ama Gece onun devam etmesini bekliyordu. Mirza burnunu Gece'nin burnuna sürttü.

Gece gülümsedi. "Ne oldu?"

Mirza, Gece'nin üstünden yana doğru kaydı ve genç kadının belinden tutup kendine çekti. "Bu anı çok bekledim. Seninle uyanmanın tekrar nasıl bir şey olduğunu biliyor musun?" Gece ona gülümsedi ve genç adamın içi ısındı. "Sabahları cenneti yaşar gibi, " diye fısıldadı genç kadının dudaklarına ve tutkuyla öptü.

Gece doğruldu ve geceliğin askısını omuzlarından indirip doğrulan Mirza'nın kucağın yerleşti. Mirza, Gece'nim dudaklarından başlayıp kendine bir yol açtı ve göğüslerine doğru ilerledi. İki göğsün arasındaki boşluğa geldiğinde başını kaldırıp Gece'nin mavi ışıl ışıl gözlerine baktı. Yanaklarında çok hoş bir pembelik vardı. Süt gibi teni ortadaydı. Geceliği sıyırıp aralarından attığında teni pencereden vuran güneş ışığıyla daha fazla parıldadı. Gece, Mirza'nın üzerindeki sporcu atletini çıkardı ve ellerini kaslı göğsünde gezdirip yanaklarından öptü. Sonra boynunu emmeye başladı. Bu Mirza'yı baştan çıkarmaya yetiyordu. Genç kadın üzerinde aşağı doğru ilerledi.

Mirza biraz daha geriye yaslandı ve Gece'ye yardım etti. Gece'nin dolgun dudaklarını erkekliğinde hissederken gevşediğini hissediyordu. Genç kadına baktı, her şeyiydi. Onu bileklerinden tutup kendine doğru çekti ve dudaklarını buldu. Islak dudaklarında kendi tadını ne kadar çok özlediğini fark etti.

Gece kendini Mirza'ya bıraktı ve üzerindeki iç çamaşırını çıkardı. Mirza doğruldu ve Gece'nin alt dudağını dudaklarına hapsetti. Çok geçmeden Gece sırtının çarşafın soğuk tarafına değdiğini hissetti. Mirza'nın yanağını kavrayıp baş parmağıyla okşadı.

GECENİN ŞARKISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin