32.BÖLÜM:"PİŞMANLIK"

10.3K 558 176
                                    

Bedenimiz Yabancı Olsa Da,
Ruhumuz Evvelden Eş'di...

32.BÖLÜM: 'PİŞMANLIK'

'Bir Son Dakika haberiyle birlikte karşınızdayız...

Uyuşturucu Çetesi Çökertildi.

Edinilen bilgilere göre, uyuşturucu madde ticareti yapan şahısların yakalanması için gerekli çalışma başlatan polis ekipleri özel olarak belirlenen 2 adrese eş zamanlı baskın düzenledi... Suç örgütüne yönelik yapılan baskınlarda bulunan ve yurt dışından gemi yardımıyla temin edilen, 640 gram sentetik bonzai, 476 gram toz esrar, 180 adet uyuşturucu hap, 6 gram kubar esrar ele geçirildi.
Operasyon neticesinde suç örgütü lideri olduğu ileri sürülen S.G. olay sırasında kaçarak firarda bulunmuştur, aynı zamanda ortağı bilinen S.Y. ile birlikte 11 kişi daha yakalanarak göz altına alınmıştır.

Olay ile ilgili soruşturma hala sürdürülüyor...'

Rahatsızca kurulduğum yerde kıpırdanarak dizlerimi kendime doğru çektim ve tek kolumu dizlerime sarmaladım. Buz gibi betonun soğukluğu tenimi yakıyor, ufak ufak ısırıklarda bulunuyordu. Soğuklukla harmanlanan tenimin çatlaklığı derimi büzüştürüyordu.

Umursamadım ve üzerimdeki simsiyah kazağın uzun kollarını çekiştirerek avuç içime topladım.

Yiğit'in kazağıydı üzerimdeki.

Kendine has erkeksi kokusunu derince içime çekerken gözlerim bir anlığına kapandı. Sessizlik isteğinde bulunan biryanıma alay eden onca uğultuyla yüz buruştururken, oturduğum yerde bulunduğum durumu süzdüm.

Tekrar ve tekrar.

Öncelikle, karıncalı ve cızırtılı sesiyle insanı çıldırtacak ufak televizyonu yerinden söküp atmalıydılar. Nezarette olmak böyle bir şey miydi gerçekten? Hele ki şahsi sebebim olan haberi sunan spiker, katliam yaratacak düzeydeydi. Böyle bir anlatış şeklini yaratmak için sene okumuştu kimbilir. Sıkıntıyla iç çekerek, yutkundum.

Saçma düşünceler içindeydim, kabul.
Bana neydi ki spikerden?!

Gözlerim bir an dakikalardır bıkmadan ve usanmadan demir parmaklıkları tartaklayarak sinirden kuduran Azra'ya çevrildi. Yan tarafta duran ayrı bölmede ise, yakalanan erkekler vardı. Bizim bölmede ben ve Azra haricinde birkaç kişi daha.

Oturacak yer bulunmasına rağmen soğuğu hissetmek amacıyla duvar kenarında yere çömelmiştim. Kolumun ara sıra yansıttığı sızı haricinde iyi gibiyim. Sanırım hastanede verdikleri ilacın etkisi geçmek üzeriydi ki, sızlamalar kendini belli ediyordu.

Yiğit'in beni buraya getirdiği an canlandığında göz perdelerimde, dalgınca senrayoyu izler oldum.

Dahası onu ben zorlamıştım. Yoksa kendi bildiğini yaparak beni buraya getirmeyi düşünmüyordu. Ne yapacağını bilmese de bildiği tek şey beni getirip teslim etmemekti. Ancak buna müsaade edemezdim, kendi mesleğini yakacaktı.

İzin veremezdim ve onu kaçıp gitmekle tehdit ettim. Onu bırakıp gideceğimi bildirdim. Öpüşme seansımız son bulduğunda ve uzun sürecek bir zaman diliminde eşsiz boncukları yüzümde dolaştı.

Sonrasında o bilinmez zihnine ne yerleşti bilmiyorum ama bir anda benden uzaklaştı ve beni boşluğa itti. Bomboş hissetmek bu kadar acı vermezdi insana. Ne düşündüğünü o kadar çok bilmek isterdim ki, imkansızlık dilimi kavurdu ve susmamı sağladı.

KIRIK DÜŞLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin