21.BÖLÜM: "ERKEK GÜZELİ"

11.4K 611 242
                                    


Bölüm şarkısı = Pera "Affet"
Sezen Aksu "Erkek Güzeli"
(Medyada var)

Keyifli okumalar dilerim....

21.BÖLÜM: 'ERKEK GÜZELİ'

Kurulan hayallere batırılan ucu sivri bir iğne misali yalanlarında aynı hızla duman olup uçarak yok olmasına eş değer biçilen umut, hayatın adi oyununa yenik düşerek düşlerin parçalanmasına yol açtı.

Bir adım, iki adım ve üç adım. Her birinde ayrı bir gerçekliğe takılıp, sendelenmek ve son olarak düşmekti. Adım adım yol aldığımız dünyada kırılıp düşeceğimizi bile bile yine aynı hataları yapıyorduk.

Güven. Tek kelimelik ama anlamı ulaşılmaz ağırlıkta bir yüktü. Tıpkı umut gibi, güven bıçağın arka yüzüydü. Bir yerde duymuştum. Fareler, çok üstün zekalı olduklarından bir yaptığı hatayı asla tekrarlamazlardı. Biz insanlardan çok daha zeki oldukları kesindi.

"Ben gidiyorum." Sakinliğime karışan öfkeyle sıkıca birbirine bastırdığım dişlerimin arasından mırıldanarak arkamda duran şahısı umursamadan ilerledim ve dış kapıya doğru gidecekken attığım adım kolumun tutulmasıyla duraksadı.

Acının çelme takılıp yeri boyladığı zamanlamada bedenime çakılan anlamsız sızılar hor görülerek miğdemi yoklarken, boşluğunu tıkıyan soluk organlarım ruhumu daralttı. Kuzey, kolumu tutarak beni arkamdaki bedene doğru çevirdiğinde, yüzünde şirin ama benim için onu öldürme hissi uyandıran bir gülümseme vardı.

"Merhaba..."diye karşındaki bedene hitaben mırıldanırken kolumdaki parmaklarını acıtmayacak şekilde uyarır gibi sıktı.

"Gâye."

Kuzey'in beni buraya neden getirdiğini bilmiyordum ama bir gerçek vardı ki; Beni bilerek buraya getirdiğiydi. Ama anlamıyordum. Neden yaptı bunu? Amacı neydi? Saçma bir bahane uydurarak beni buraya getirmesinin sebebini biran önce öğrenmek istiyorum. Hatta şuan bile tüm oyunu bozarak çekip gideceğim.

Gaye'nin kısık bakan mavi gözleri Kuzey'den sonra, bende takılıp kalmış gibi üzerimde dolaşıyordu. Rahatsızca kıpırdanarak bakışlarını çözerken kırmızı oje sürülmüş elini kaldırarak işaret parmağıyla düşünür bir ifadeyle beni gösterdi.

"Seni hatırlıyorum..."dedi kaşları çatılırken. Sinan ile beraber gittiğimiz anlamsız yemekte karşılaşmanın acı yönü şimdi ortaya çıkıyordu.

"Eylem miydi?"

"Elem."dedim hızla düzelterek. İsmimin yanlış söylenmesi bir rahatsızlığı daha biçti bedenime. Ela gözlerimi çevreleyen kapaklar kısılırken bir adım ilerleyerek kolumdaki elden kurtuldum ve Kuzey'e kısa bir bakış atarak tekrar Gâye'ye döndüm.
"Adım Elem."

"Evet."dedi başını sallayarak gülümsedi.
"Sinan'ın kız arkadaşısın. Hatırlıyorum."

Bir cümlenin derinliğinden doğan sarsaklık iki bedene gerilim etkisi yaratırken yutkunmam boğazıma dizildi. Şimdi pirincin taşını ayıklamak Kuzey'e düşmüştü. Zorla kıvrılan dudaklarıma inat başımı sallayarak onu onaylarken ikimizinde farklı duygularla beslenen bakışları Kuzey'e çevrildi. Benim dudaklarımdaki zoraki gülümseme sinsi bir tebessüme çevrildiğinde Kuzey benim bile duyabileceğim bir yükseklikte sertçe yutkundu.

"Aaa şey... Kızlar neden masaya geçmiyoruz?" diyerek kahve tonu gözlerini kaçırırken başımı iki yana salladım. Hesap etmediği fikirlere çakılan çiviler bir bir sökülürken o yıkıntıların arasında cebelleşir gibiydi.

KIRIK DÜŞLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin