Bu bölüm benim için çok özel bir bölümdü. En çok uğraştığım bölümdü diyebilirim.Mina ya yorumları adına teşekkürlerimi iletmek istiyorum.Bölüm şarkısı Three Days Grace-I Hate Everything About You Bölümü bu şarkı eşliğinde okumanızı tavsiye ederim.
Medyada Berkay var.
İyi okumalar...
Mutluluk neydi? Mutlu olunca insan ne yapardı? Yalnızken mutlu olmak çok mu zordu? Hayır hayır mutlu olmak bile ayrı yazılırken aşk da neyin nesiydi böyle? İlda Akdeniz yaşam felsefesine göre beraberlikler nerden baksan sıkıcı ve bir yığın dert demekti. Yapmaya üşenilecek şeylerin başında geliyordu. Aşkı inkar etmek gibi bir niyeti yoktu benim felsefemin. Sadece beni yansıtıyordu o kadar. Ben aşka inanırdım. İnanmadığım şey ise aşkın bana ulaşması idi.
Eğer Berkay olmasaydı aşka da inanmazdım ben. Berkay Belçime deli gibi aşıktı. Ben aşkı onda görmüştüm. Bir insana neler yaptırabileceğini onda fark etmiştim. Belçim için yapmayacağı şey yoktu. Kavuşamayınca aşk olur derler ya sanırım çok doğru. Belçim ona hiç şansı vermedi. Ne çok istemiştim oysa ki. Aslında fena çocuk sayılmazdı Berkay. Küçük yüzündeki kocaman su yeşili gözleri, esmer teni ve saçlarının uyumuyla şirin bir çocuktu. Saçlarıyla oynamaya bayılırdım. En çok dağınıklığını severdim. Bir şansı fazlasıyla hak ediyordu. Cesaretin bütün harflerini hakkıyla tek tek bünyesinde barındırıyordu. Berkayın yapmadığı delilik yoktu ki bence yaptığı en büyük delilik Temmuz a yakın olmaktı. Bu kadar tatlı bir çocuk Temmuz gibi bir manyağı hak edecek ne yapmıştı acaba.
Berkay hayatıma tam da Temmuz a karşı intikam planları yapmakta olduğum zamanlarda girmişti. Yani en olmadık zamanda. Tutuklanmamdan tam bir buçuk hafta sonra okulda ' şu yeni çocuk ' muhabbetini başlatan eleman olarak boy göstermeye başlamıştı. Okula geldiği gün Belçimle okul bahçesindeki üstü kapalı bir bankta oturmuş bir şeyler içiyorduk. Sosyalliğe yavaş yavaş adımlıyordum. "Ondan kurtulduğumu sanmıştım." demişti Belçim. "Artık anlatıcak mısın? Beni büyük bir heyecanla buraya getirdin ve hâlâ bir açıklamada bulunmadın." Eliyle şakaklarını ovduktan sonra soğuk çayından büyük bir yudum aldı. "Şu yeni gelen çocukla mı ilgili?" Ben bunu söyledikten hemen sonra arkaya okulun merdivende oturan Temmuz ve yeni çocuğa bakıp aynı hızda önüne dönmüştü. "Onun adı Berkay." Kafasını kaldırdığında bir açıklama bekleyen gözlerimle karşılaştı. "Berkayı 6 yıldır tanıyorum. Onlar ise şey yani Temmuz ve Berkay daha eski arkadaşlar. 10 yıl filan. Aslına bakarsan kuzen gibi bir şeyler. Aman kuzenler işte. Neyse dostlar ama çok farklı bir arkadaşlık ilişkileri var. Zaten duyduğuma göre anne ve babasının ölümünden sonra bir de senin tutuklanma olayın yüzünden Temmuz'a destek için bizim okula kaydolmuş." Ellerimi kağıt kahve bardağına biraz daha sararken "O manyakla bu kadar yakın olup 10 yıl katlanabildiğine göre baya dirayetli bir insan olmalı. Temmuzun anne ve babasının öldüğünü duyduğumda ona neredeyse acımıştım. Hiç de annesi ve babası ölmüş gibi durmuyor. Fazla gaddar. Her neyse konumuza dönelim. Ama anlamıyorum onda seni bu kadar rahatsız eden ne var?" dedim.
Kafasını önüne indirip soğuk çay şişesi ile oynamaya başladı. "Iıı şey yani nasıl söylenir ki? Berkay la yani babasıyla babam iş ortağı. O yüzden biz küçüklüğümüzden beri tanışıyoruz Berkay la. Ama o arkadaşlığımızı kirletti diyelim." "Nasıl yani seni öptü mü ya da teklif falan mı etti?" Aniden açılan kocaman gözleriyle "Hayır tabi ki. Sadece... sadece yani biz ona ilanı aşk diyelim." "Çocuk sadece seni sevdiğini söylemiş Belçim. Kirletti diyosun. Ne var bunda bu kadar abartılacak?" "Sen öyle san. Neredeyse mahkemeye bile çıkıyordum kızım ben onun yüzünden. Çocuğun tekinin burnunu kırmıştı. Sırf bana laf attı diye. Sebep olarak da ben gösterilmiştim. Çocuğun babası bunu şikayet edince tabi. Allahtan Nihat amcanın eli kolu uzun yoksa ayvayı yemişti. Her neyse sana şu kadarını söyliyim. Berkayınki artık saplantı boyutuna ulaştı ve bu beni korkutuyor. Bu okula gelmesi her şeyin yeniden başlayacağı anlamına geliyor. Ben buna hazır değilim İlda." Masanın üzerinden eline uzanıp "Bence biz bu iki baş belasıyla başa çıkabiliriz. Bana güzven." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİS 34
Teen FictionKaranlık bir batakliktan ,gece kadar ıssız bir sokaktan gelen ,en az o sokak kadar karanlık bir kız... Her şeyini kaybetmiş, öfkesiyle beslenen bir adam... Ortada ise bir hayat kurtarılmayı bekleyen... Bu onların hikayesi...