winter |bxb

s e v e n

"don't lose sleep, you can steal some body heat from another."

|

"uykunu kaybetme, başka birinden vücut sıcaklığı çalabilirsin."

-

"Burada ne işin var?" diye sordu kapıyı arkasından sertçe kapatırken. "Odama girmeni istemediğimi defalarca kez belirtmiştim, özellikle ben yokken."

"Daha doğrusu, ben senin odana girmek istemediğimi defalarca kez belirtmiştim çünkü her gelişimde yatağında başka birini görüyorum. Ben olmayan birini."

"O zaman niye buradasın?" dedi ceketini yüzüme bakmadan çıkarıp dağınık odasının bir köşesine bırakırken.

"Evde kalmak istemedim." diye fısıldadım, o kadar sarhoştu ki duymadığına emindim. Üstünden ağır bir koku yayılıyordu ve bunun bir sürü türden içkinin bir karışımı olduğunu çok iyi biliyordum. Dustin sürekli sarhoş olurdu, ama onu uzun zamandır ancak duvara tutunarak yürüyebilecek kadar sarhoş görmemiştim. Bu halini özlediğim pek söylenemezdi ama anahtar kelime alışmaktı. Alışmıştım.

"Evdeki problemlerini umursadığımı kim söyledi?" diye tısladı sonunda bana bakarken. Gözleri buğuluydu, bakışları alkolün etkisiyle boşlaşmıştı. Ağzından dökülen kelimeleri dinledim ve canımı yakmıyor oluşuna şaşırdım. "Seni burada istemiyorum."

"Buraya seni rahatsız etmeye gelmedim." diye karşılık verdim, sesim olması gerekenden daha sakindi. Aklımı kaybediyordum, belki de çoktan kaybetmiştim. "Buraya senin için bile gelmedim. Evden uzaklaşmak istedim ve burası bildiğim tek yer. Sana fikrini soran olmadı."

"Şu anda benim evimdesin, Walter." dedi yamuk adımlarla yattığım yatağa doğru yürürken. "Sigara mı içtin? Şu zayıf kıçını yatağımdan kaldır, seni burada istemiyorum."

Bu hayvani, kaba haline neden ve nasıl alıştığımı bilmiyordum. Alkolün Dustin üzerinde iki etkisi vardı; ya bana olan aşkı aniden büyür, ya da nefrete dönüşürdü. Bu ilişkimizin oldukça basit bir özetiydi, birbirimize delicesine aşıktık ama birbirimizden ölümüne nefret ediyorduk.

"Sana fikrini sormadım." diye tekrarladım, sırf onu öfkelendirmek için başka bir sigara yakmaya uzandığımda elime vurdu ve çakmak kucağıma düştü. Üstüme eğildiğinde alkol kokusu iyice yoğunlaştı ve olan tüm bağışıklığıma rağmen midemin bulantısına hakim olamadım.

"Benim evim. Benim odam. Benim yatağım. Fikrimi sormasan da belirtebilirim." dedi elini yatağın başlığına yaslayıp dengede durmaya çalışırken. Sinirli seks aşamasını geçmiştim, bu gece modumda değildim.

"Sen de benimsin." dedim gözlerinin içine bakarak. "Bu durumda teknik olarak odadaki her şey de benim oluyor."

"Seni seviyor olabilirim ama şu anda umursamıyorum, Walter." dedi ama sesindeki titreyişi fark ettim. "Git, yoksa seni öyle sert beceririm ki bir hafta boyunca yataktan kalkmazsın."

"Beni tehdit etme, Dustin Greenwell." dedim onu ittirirken. Zaten sarhoş bedeni oldukça odak dışındaydı, gücüme dayanamayıp yana doğru yıkıldığında üstüne çıktım. "Söyle, kim seni üzdü?"

"Kim mi beni üzdü?" dedi güçsüz, dağınık bir kahkaha atarken. "Beni kim üzebilir? Her şeye kalbi kırılan sensin, ben değilim."

"Ya, sert çocuk." dalga geçercesine göğsüne vurduğumda bana öfkeyle baktı, ama kolunu kaldıramayacak kadar harcanmış olduğunu biliyordum. "Senin duyguların yok, benimkileri de körelttin, elimizde duygu falan kalmadı yani."

"Çok konuşuyorsun." dedi beni üstünden ittirip yanına çekerken. Göğsüne doğru kıvrıldığımda çenesini saçlarıma yasladı, kız kardeşimin vanilyalı şampuanını kullandığımı anlayıp anlayamadığını merak ettim.

"Neden konuşmayayım ki? Beynimi ancak böyle susturabiliyorum."

-

merhaba, şu ana kadar verdiğim tüm araların ardından burada kalmaya devam eden arkadaşlarım. bir aylık hiatus sonunda bitti, ve ben sonunda yazabildiğim için şükrediyorum. bir ay içinde yazı tarzımın körelmemesi için elimden geleni yaptım; daha basit, fanfiction tarzı şeylere yöneldim ve işte buradayım. bir daha asla ara vermeyeceğim konusunda söz veremem çünkü mental sağlığım, fark ettiğiniz gibi, son zamanlarda pek dengede değil, ama şu anda iyi hissediyorum ve buradayken bölümleri geciktirmemek için elimden geleni yapacağım.

ayrıca, burada bir şeyler yazmadığım sürece üstünde uğraştığım ingilizce projeleri, gelecek zaman içinde heavensgayte hesabımda yayınlamayı düşünüyorum. ilginizi çekiyorsa gelişmelerden haberdar olmak için takip edebilirsiniz.

şimdilik bu kadar, çok konuştum yine, ama tekrar burada olduğum için mutluyum. sabrettiğiniz ve benden umut kesmediğiniz için teşekkür ederim.