DOĞANIN AĞZINDAN
Neden mi çığlık attım hemen söylüyüm barışın yanına geldim ve kolunu dürttüm ama o ne yaptı birden beni kolumdan kavrayıp kendine çekti şu an da da o üstte ben altta duruyoruz
"n-neyapıyosun" dedim sesim gereğinden kısık çıkmıştı ve nefes almakta zorluk çekiyordum ama o sadece gözlerimin içine bakıyordu
"ya kalksana üstümden ayı gibisin zaten "
" ya şey burayı benden başka kimse bilmez bide sen biliyosun ununtmuşum da öyle mi uyandırılır ya "
" nasıl uyandırıyım be seslendim seslendim uyanmadın ben de belki dürtersem uyanır dedim ama " diyip ikimizi gözümle gösterdim mal değilse ne dediğimi gayet iyi anlıyodur
" ya insan bi öperek falan uyandırır" evet bunu sırıtarak söylüyodu bende ona harbi malsın der gibi baktım
"düşmanlarımı öpmektense gider bana yavşayan çocukları öperim hem senden daha yakışıklılar " vallaha çarpılıcam şimdi allahım sen affet ama bu ego yığınını da biraz indirmek falan lazım
"düşman" diyip kahkaha attı ah yapmayın tabi ki de etkilenmedim -YALAN- ama yinede içten değildi bu çocuk hiç içten gülmüyomuydu yahu
"düşmanımla hiç üstüste kalacağımı hiç düşünmezdim şahsen" dedi ama artık rahatsız oluyodum yahu bi kalkmadı ayı
"artık kalksan diyorum hani daha ben sen ne dersen onları yapıcam da " dedim
"valla böyle iyiydi de neyse benim aleyhime işliyo zaman " diyip üzerimden kalktı ayı ya ezildim valla
üstümden kalktıktan sonra hemen yataktan kalktım ve koltuğa oturdum
"ne yapmamı istersin"
" ımm bi düşünüyüm hah buldum git bana yemek yap kadın acıktım" ona ciddimisin der gibi baktım ve gayet ciddi duruyodu ya ama ben eringeç bir insanım yapma bana bunu derin bir of çektikten sonra kalktım ve mutfağa ilerledim yapabildiğim şeyler kısıtlıydı tost,makarna,omlet,menemen bu kadar benden kimse daha fazla şey beklemez annem bile ha annem demişken onuda aramam lazım geleli daha 2-3 gün oldu ama yinede anneme çok bağlıydım mutfağa girdim ve menemen yapmaya başladım hiiiçç tost yapmaya uğrşamam diğerlerinide salla zaten en iyisi menemen 2 tane domates çıkardım ve diğer malzemeleride tezgahın üstüne koydum tahta çıkardım ve domateslerin kabuklarını soymaya başladım birini soydum ve ikincininde yarısına gelmiştim kabuk soymaktan nefret ederim ama yapcak bişey yok birden tezgaha iki el yaslandı biri belimin sol diğeride sağ tarafından tezgahta yaslıydı anlıyıcağınız orda kalakalmıştım birden boynumda gezinen dudakları hissettim ve
"ne yapıyorsun bana bakalım Doğacık" bunu söylerken dudakları hala boynumda geziniyordu ve sıcak nefesini hissediyordum ve sonra acı bir inleme
ha ne mi oldu elimi kestim
elimi kestiğim an bıçağı ve domatesi tezgahın üstüne fırlattım ve aniden arkamı döndüm bunları saniyeler içerisinde yapmıştım
arkamı döndüğüm an Barışla burun buruna geldik bu niye bana bu kadar yaklaşmıştı ki ya al işte elimi kestim hep onun yüzünden zaten
bir süre öyle bakıştıktan sonra gözleri elime kaydı işaret parmağımı kesmiştim elimi eline aldı ve
"elini kesmişsin"
" aaaa ciddimisin ben hiç farketmemiştim" bana kaşlarını çatıp baktı
"ya ne beceriksizsin be Doğacık bilseydim hazır söylerdim"
"ya hepsi senin suçun be girmoşsin dibime kadar " piç smayli yaptı ve -bu çocuğa her şey yakışıyor-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞMAN OKULLAR ~ YAZ KAMPINDA ~
Teen FictionBirbirleri için sürekli plan kuran ve senelerdir saçma bir nedenden dolayı düşman olan iki kolej. Ateş ve Su koleji. Ne yapmışlardı da tüm şehirde düşman okullar diye anılmışlardı? Neden aşk yerine savaşı tercih etmişlerdi? Belki de yaz kampında kar...