"Bir gün bana aşık olacaksın ve bu senin sonun olacak.."Bu sabah ilk defa kendim kalktım bu skesinlikle bir mucize falan olmalı.Esnedim ve yatakta oturur hâle geldim etrafa baktım bizim kızçeler uyuyordu yataktan kalktım ve banyoya girdim elimi yüzümü yıkayıp geri çıktım.Dolabımın karşısına geçtim ve siyah taytımı ve fuşya askılımı alıp üzerime geçirdim.Biraz sabah koşusu yapmam gerekecekti açılmam için.Yine siyah adidaslarımı ayağıma geçirdim üstümede siyah bir hırka aldım saçımı da at kuyruğu yapıp aynanın karşısına geçtim.Kendimi baştan aşşağı süzdüm ve ta ta koşu için hazırdım.
Klubeden çıktım ve sahile doğru koştum saat daha 06.00 dedim ya benim için bir mucize erken kalkmak.Sahile geldimve birazcık esneme hareketleri yaptım hiçkimsecikler yoktu ortalıkta benim için daha iyiydi sessiz ve sakin.Sahilin ıssız yerlerine doğru tempolu bir şekilde koşmaya başladım bir artık kulubeler görünmüyordu bir tarafım deniz bir tarafım orman.
"Sarı!" Ben az önce sessiz ve sakin mi demiştim siz beni boşverin.
Arkamı döndüm ve bana bağıran Çisilciğime döndüm.
"Ne var?"
"Koşu yarışında seni ezip geçeceğim boşuna heveslenme git de yat sabah sabah yorulursun boşuna." laf sokmam lazım,laf sokmam lazım,laf sokmam lazım...
"Gör bak tozu dumana katacağım Çisil ve sen de ardımdan bir bebek gibi bakıvereceksin!" Neyse idare eder.
"Hahhah güldürme beni Doğa ben geçen sene birinci oldum koşu yarışında." komik mi mal.
"Göreceğiz şimdi git görüntü kirliliği yapıyorsun." Bu söylediğime gözlerini devirdi ben de ona alayla bakıyordum benim gittiğim yönün tersine koşmaya başladı salak şey ne olacak!
Biraz daha koştuktan sonra saate baktım 07.30 off daha çok var ve ben yoruldum aptal kafa susadım bir de sonra gözlerimi kısıp etrafa baktım. Çok şanslıyım lan Dağ ayısının(Barış) ağaç evi de burada biryerde olması gerekiyordu. Hemen ormana doğru yürüdüm.İnşallah ağaç evde değilsindir dağ ayısı lütfen olma.Teker teker ağaçlara bakarak ilerledim neredeydi bu acaba yanlış mı hatı-Dememe gerek kalmadı buldum ya la ay çok şanslıyım.İyi de ben buna nasıl tırmanıcam lan dur bi dakka şimdi şu kenara bas evvet diğer ayağı da şu dala at sonra şu dala bas ve ta ta merdiven karşımda. Hemen merdivenleri çıktım kapıyı yavaşça açtım olabildiğince sessiz olmam gerekiyordu çünkü.İçeri girdim ve Allah kahretsin e bu dağ ayısı burda neyse sessiz kızım mutfağa gir su iç ve gel hadi balım sessiz sessiz sen yaparsın.Ve evvet işte oldu mutfaktayım! Hemen suyumu doldurdum ve içmeye başladım.
Tam ağaç evden çıkacakken aklıma şeytanice bir şey geldi hmm yapsam mı acaba? Yapsam yok yok başıma bela almıyım uyanır felan uğraşamam ama yaparsam eğlenirim.Karar verilmiştir
YAPIYORUM
hemen dağ ayısının yatağının baş ucuna gittim elime çekmecesinden keçeli kalem aldım doğru tahmin ettiniz yüzünü boyayacağım nihahhaha kötülüq
Tam kalemi yüzüne değdirecekken kıpırdandı gözlerimi sıkıca kapadım sakın uyanma, sakın uyanma..
Eminim 2 dakika beklemişimdir. Gözlerimi açtım ve yüzüne baktım...
BARIŞ'TAN (DAĞ AYISI)
Ağaç evde yatıyorum uykum var ama sesler geliyor bi dakka sesler geliyor..
Kim lan o, biri ağaç eve çıkmaya çalışıyor hemen gözlerimi sıkıca kapadım iyi de burayı kimse bilmiyor hiç kimse.
Biri girdi ayak seslerini duyuyorum yavaş ve titrek bir şekilde nefesini hisettirmeden almaya çalışıyor sanki bu bu kesinlikle bir kız..İçeri geçti mutfaktan tıkırtılar geliyor dua et kızsın yoksa sikerdim böyle işi.Aradan 1 dakika falan gecti sanırsam baş ucumda birazcık kıpırdandım ve gözlerimi açtım. Gözlerini sımsıkı kapamış bir Doğacık var karşımda tabi ya bir tek o biliyor.Elinde keçeli kalem hahhaha cidden beni mi boyayacak böyle bir yakışıklıyı imkansız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞMAN OKULLAR ~ YAZ KAMPINDA ~
Teen FictionBirbirleri için sürekli plan kuran ve senelerdir saçma bir nedenden dolayı düşman olan iki kolej. Ateş ve Su koleji. Ne yapmışlardı da tüm şehirde düşman okullar diye anılmışlardı? Neden aşk yerine savaşı tercih etmişlerdi? Belki de yaz kampında kar...