Episode 16

470 39 32
                                    


- Yılın en şanslı yağmuru olucağını söyleyen uzmanlar herkese şimdiden iyi şanslar dilediğini duyurdu.

Iseul'a bakiyordum oda haberlere...
- Duydun mu Yunīku bu yıl en şanslı yağmuru bu akşam yağacakmış başka kanallarda aşk yağmuru olarakta geçiyordu çok hoş Seattle'da böyle şeyler yok.
Sen ne düşünüyorsun öyle dalgın dalgın?

Kafamdakileri toplayıp ona döndüm
- Kulağa güzel geliyor bu akşam beraber ilk şans yagmurumuz...
İşte o sırada mesaj sesleri yayıldı aynı anda ikimizde mesaj gelmişti. Ekranı açıp mesajı okudum;
- Bu akşam birlikteyiz değil mi ;) şans pardon aşk yağmuru için..:)

Chan heyecanlıydı bu konuda galiba. Iseul'a sordum oda gelen mesajı gösterdi;
Jiminie;
- Bu akşam boş isen birlikte vakit geçirmek ister misin belki yağmur ikimizde şans getirir ne dersin?

Iseul bana gülerek döndü;
- Anlaşılan ilk yağmurda birlikte olamiycaz ama sonuçta ikimizde sevdiklerimizle olucaz.
Ona tek kaşımı kaldırıp baktim:;
- Birincisi benimle olmaktan kurtulmuş gibisin
İkincisi sevdiklerimiz yani kabul ettin uuu aşık oldun değil mi Jimin' e...

Oturduğu yerden kalkıp yastıkla bana vurup kaçtı;)

&&&

Şuan saat 20.46 ve Chan aşağıda beni bekliyor aynı zamanda Jimin'de Iseul'u.
İkimizde giyinip aynanın karşına geçtik.


Bu arada yeni saçlarımı ilk Chan gördüğünde çok şaşırmıştı ama sonra çok yakıştığını söylemişti Iseul saçımın kısa olduğunda daha güzel göründüğünü söyleyip duruyordu ve sonuç siyah kısa saçlar...
Iseul hep uzun saçlıydı ve öyle kalicaktı eminim.
Fotoğraf çekilip dışarıya çıktık ikisininde yüzünde kocaman bir gülümseme yayıldı. Iseul bana sarılıp ayrıldı, jimin ile birlikte.

Chan'e dönerek;
-  Nereye gidiyoruz?
Chan gülerek;
- Evime. Dedi .
O an yüzüm kızardi ilk defa evine gidecektim hem de aşk yağmuruna yakalanmak üzereyken...

6-7 dakika sonra evinin önündeydik. Yavaşça kapıyı açtı ve içeri girmem için işaret etti.
İçeri girdiğimde apartmanın merdivenlerini tek tek çıktık elimi hiç bırakmıyordu. Onun dairesinin önünde tekrar durduk ve kapıyı açmaya çalışmasını izledim.
Anahtar bir anda yere düştü.
- Galiba heyecan yaptım. Dedin kızaran yanakların yanıp sönen ışığın altında bile belliydi.
Üçüncü denemede açılan kapı ile yüzüme vuran sıcaklık ve Chan'ın parfüm kokusu...
İçeri yavaşça girdim ve incelemeye başladım. Herşey o kadar güzeldi ki tam istediğim gibi dizayn etmiş dersem saçma mi olurdu bilmiyorum.
Chan'ın arkadan kıkırdayarak ;
- Ağzın açık daha da şirin görünüyorsun.
Aman Tanrım. Ağzım açık miydi?
Evi anlatmak gerekirse:
Kahverengi tonlarında koltuklar bir kaç let ile aydınlatmalar yapılmış sol köşede büyük bir kitaplık, bir sürü kitap ve kitaplığın üzerinde kocaman *STAY* yazıyordu, sağ taraf ise mutfak banyo ve yatak odası onlarda aynı tonlardı. Evet bütün evi gezmistik.
Beni tam dışarıyı gören ikili koltuğa oturmamı söyledin. Ve içeriye gittin.

Tam o sırada yağmur başladı.
- Chan başladı, çabuk gel yağmur başladı !

Koşarak geldi ama elleri arkasında ışığıda kapatarak yanıma oturdu dışarısı sokak lambaları sayesinde net görünüyordu.
Ve yağmurun cama vuran nazik ve yumuşak sesi...

Bir anda ortalığı kahve kokusu kapladı o anda döndüm Chan'e
- Bir tane Caramel Macchiato alabilir miyim?
Diye sordum. Bu kokuyu nerde olsam tanırdım.
Chan gülümseyerek;
- Hemen sarı şemsiyeli güzel. Dedi

Yanındaki battaniyeyi de ikimizin üstüne örttü onun sol kolunun altına girdim kafamı göğüsüne koydum. Sıcacık vücudu ve sabit ritimde atan kalbi ile huzur doluydum.
Chan bir ara saçlarımı öptüğünü hissettim.
Kafamı yavaşça kaldırıp ona baktım. Oda bana bakıyordu.

- Seni Seviyorum. Diye fısıldadım.

- Seni çok fazla seviyorum karanlığımın içindeki masum eşsiz ışık...
Dedi.

Yine aynısı olmuştu. Dudakları dudaklarımı kapatmıştı. Nefeside kendisi gibi sıcacıktı.

Bir süre sonra ben hala Chan'ın kolları arasında yağmuru izliyordum. Ama Chan şuan uyuyordu. Bütün gün evi temizlediğini söylemişti. Yorgun olduğu belliydi. Yavaşça kollunun altından çıkıp telefonuma baktım.

Iseul'dan mesaj gelmişti.
- Şuan jimin uyuyor ev temizlemisler. Duydun mu bende fırsattan istifade bir sürü fotoğrafını çektim ;)))

O an bende Chan'a baktım biraz yamuk duruyordu. Kıyamadim yavaşça onu uyandırmadan kendime çektim kafası yavaşça kucağıma düştü şuan daha rahat görünüyordu ustunede örtüp fotoğrafını çektim.




Umarım bu şans yağmuru ya da aşk yağmuru bizi sonsuza kadar birlikte tutar...

Seni Seviyorum Bang Chan...




&&&&&

BU BİRAZ ARA BÖLÜMDÜ ASKLARİ KADAR TATLİ ASKLAR YASAYİN GUZEL OKUYUCULARIM...
ŞAKA GİBİ AMA FİNALE
SON 4 BÖLÜM ....
SİZİ SEVİYORUM...❤️
(FOTOĞRAFTAKİ SAC RENGİNİ ALDİRMAYİN FOTO BULAMADIM ÜZGÜNÜM )


Caramel Macchiato { BANG CHAN }Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin