" T-taehyung."
" Hoseok! Noldu sana -"
" T-taehyung seni seviyorum!.."
...
" H-Hoseok..." şaşırmış bir edayla Hoseok'a bakıyordu. En az onun kadar bende şaşırmıştım. Hoseok'tan kesinlikle böyle bir şey beklemiyordum. Hatta bir ara Yoongi'den hoşlandığını düşünmüştüm ama ona karşı olan davranışlarından sonra bu düşünceyi bir kenara atmıştım.
Hoseok, Taehyung'a yaklaştı ve yanaklarından tutup dudaklarını birleştirdi. Tek yaptığım şey ağzım açık bir şekilde onları izlemekti. Çünkü Hoseok, şok üstüne şok yaratıyordu.
Taehyung, Hoseok'u dudaklarından ayırdı ve ondan biraz uzaklaştı. Bir şey demek için ağzını açmıştı ama diyeceği şeyden vazgeçip geri kapattı.
Jimin'in elindeki tabakları yere düşürmesiyle herkes ona dönmüştü. Yanına gitmek istedim. Belki bir yerine cam batmıştır canı acımıştır diye yanına gitmek istedim. Ama yaşadığım şok nedeniyle yerimden kıpırdayamıyordum.
" Üzgünüm ama ben Yoongi'yi seviyorum."
Taehyung'ın konuşmasıyla bu sefer kafalar ona dönmüştü. Bugün herkesin neyi vardı? Topluca itiraf yapma günü falan mıydı? Madem öyle... O zaman bende Jimin'e olan duygularımı itiraf edebilirdim. Evet. Oldukça mantıklıydı. En fazla ne kaybedebilirim ki?
" Bende Ji-"
" Bende seni seviyorum Taehyung." Yoongi'nin itirafıyla otomatik olarak herkes ona baktı. Taehyung'ın adına sevinmiştim. Sevdiği kişi onu seviyordu. Bu çok güzel bir şeydi. Ama Hoseok... Ona bir baktım da gerçekten de kötü görünüyordu. Tam yanına gidecekken omuz atıp evi terk etti.
Gözlerimi yumdum ve cesaretimi toplamaya çalıştım. Şimdi olmazsa uzun bir süre cesaretimi toplayabileceğimi zannetmiyordum.
" Bende, Jimin'i seviyorum..."
⚫
Jimin:
Herkesin birbirine karşı olan itiraflarından sonra bir müddet kendimize gelememiş, şimdi ise koltukta oturup halıyı izliyorduk. Hoseok'un gelişinden sonra ortam değişmişti. Herkes uzaklara dalmış bir şeyler düşünüyordu. Belki de, Hoseok buraya gelip Taehyung'ı sevdiğini söylemeseydi her şey farklı olabilirdi. Birbirimiz hakkındaki düşüncelerimiz daha değişik olacaktı. Hatta şuan yaptığım makarnaları bitirmiş, ikinci tabakları yemeye başlamış olabilirdik.
Kelebek etkisine hep inanmışımdır. Bizim için önemsiz olan bir şey, herhangi bir şey, tüm hayatımızı değiştirebilirdi. O önemsiz olarak gördüğümüz şey bizim şuan nasıl yaşadığımızı etkiliyordu. Mesela birine yaptığınız küçük bir iyilik, o insan için çok özel bir şey olup size aşık olabilir ve ileride evlenebilirsiniz bile. Ama o kişiye bir iyilik yapmasaydınız o kişiyle evlenmek yerine çok daha başka biriyle evlenirdiniz. Kelebek etkisi bu işte. Yaptığınız en küçük şey, tüm hayatınızı değiştirebilir.
" Daha ne kadar halıyı izleyeceğiz?" herkese ortak bir soru yönlendirdim. Daha fazla sessizlik istemiyordum. Ortam yeterince kasvetli olmuştu zaten.
" Bence hepimizin sevdiğimiz kişiyle özel olarak konuşması gerekiyor." Taehyung'a hak vermiştim. Jungkook'la konuşulacak çok şey vardı. Beni ilk ne zaman sevdiği, sevdiği halde neden öyle davrandığı... Gibi gibi.
" Taehyung haklı. Yoongi ve Taehyung, siz misafir odasında kalın. Orada rahatça konuşabilirsiniz. Bende Jimin'le kendi odamda konuşurum. Bir şeye ihtiyacınız olursa gelip sorabilirsiniz. Bu arada, misafir odasının yerini biliyorsun zaten Tae."
Taehyung kafasını aşağı yukarı salladı ve Yoongi'nin elinden tutup, yerini bildiği, misafir odasına doğru gittiler. İkimizde onların arkasından baktıktan sonra bileğimde hissettiğim el ile hareket etmeye başladım. Jungkook'un odasına girdikten sonra, Jungkook, kapıyı kapattı ve beni yatağa oturtup kendisi de yanıma oturdu.
" Lafı uzatmaya gerek yok, seni seviyorum."
" Daha geçen gün beni sevmediğini söylüyordun. Ne ara sevmeye başladın?"
Biraz daha yaklaşıp bacağını bacağıma değdirdi. Bacaklarımız birbirine sürtünürken dudaklarını ıslattı. " Seni, beraber içtiğimiz günden beri seviyorum. O gün... Bilmiyorum, o gün gözüme çok farklı biri gibi göründün ve ben o farklılığına tutuldum. "
Dudaklarını tekrar ıslatırken, gözlerim ıslak ve parlak dudaklarına kaydı. Şuan deliler gibi öpmek istiyordum onu. Ama yapamazdım. Jungkook'un beni sevdiğine inanamıyordum. Bana o kadar kötü davranırken, beni sevmesi çok mantıksızdı. Hangi insan sevdiğine öyle davranırdı ki?
" Öpmek istiyorsan tereddüt etme Jimin. Çünkü bu dudakların tek sahibi artık sensin..."
Kötü bir psikolojiyle yazılmış kısa bir bölüm...
Diğer bölümün yarısı aynı şekilde devam eder. Sonra tekrar kaoslara başlayacağım, şimdiden hazır olun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stupid Love | Jikook
FanfictionSize zorbalık yapan bir 'üvey' kardeş hayal edin... _ (1) #bxb 18/10/2020