" Düşün Yoongi ne yapabilirim?"
" Olum şimdi bir şey söylerim, abartı dersin."
" Abartıyı hakediyor artık. Sevdiği kişiyi düşünerek beni öptü!"
" Madem öyle diyorsun. O zaman eve birini at. Ama bence kız olmalı çünkü kızlar erkeklere göre daha güzeldir. Ve güzel olması onun canını daha çok acıtır. "
" Canını nasıl acıtsın sevdiği biri varken... "
" Ulan gerizekalı! Onun sana olan bakışlarını fark edemeyecek kadar aptalsın. "
" Eve kız attım diyelim. Hastalığı ne olacak? Ya fenalık falan geçirirse? "
" Kendinden güzel birinin güzel biriyle seviştiğini görmesiyle fenalık geçireceğini falan sanmıyorum. "
" Off bilmiyorum. "
" Bak bence eve Shin'i at. Kız dünden meraklı sana zaten. "
Derin bir nefes aldım. Dün Jungkook'un yaptığı şey çok ağrıma gitmişti. Öyle ki yırtığı görmesine bile tepki verememiştim. Sahi... Ahh... Popomdaki koca yırtığı görmüştü! Tabi hepsi benim suçum. Atarlandığım için eşofmanımın yırtıldığını tamamiyle unutmuştum.
" Ee ne diyorsun?"
Aldığım nefesi geri bıraktım ve Yoongi'ye döndüm. " Pekala, Kabul."
⚫
" Beni hala evine getirdiğine inanamıyorum Jimin! Bi ara gay olduğunu bile düşünmüştüm."
Ellerini omuzlarıma koydu ve bileklerime kadar parmaklarını sürttü. Daha sonra bir adım atıp vücudunu benimkine yasladı. Kollarından tutup ittirmemek için kendimi zor tutuyordum. Gerçekten denildiği kadar orospuydu.
Yüzü yüzüme yaklaşırken belinden itip kendimden uzaklaştırdım. " Ben çok açım. İlk önce bir şeyler yiyelim."
Yüzünü düşürdü ve elimden tuttu. " Pekala Jimin. İlk önce bir şeyler yiyelim."
Elimi ondan çekmeye çalışsam da daha sıkı tutup elimi çekmeme izin vermedi. Bende bozuntuya vermeden elinden tutup mutfağa götürdüm." Ne yemek istersin? "
" Seni. "
Küçük bir öksürük krizinden sonra kendimi toparlayıp buzdolabına doğru yöneldim." Elimi bırakır mısın? Yiyecek bir şeyler çıkaracağım."
" Beraber çıkartırız."
Seksi bir biçimde söylediğini zannettiği ama asla Seksi olmayan ses tonunu boşverip beraber yiyecek bir şeyler çıkarıp masaya bıraktık ve yemekleri yemeye başladık. ( Cümle ne kadar uzun oldu aq ddkkdkdkdkslapkld)
Yemeklerimiz bitince ortalığı toplamadan salona geçtik. Koltuğa oturduğumda elime kumandayı almak için koltuğun öbür tarafına uzanırken üstüme çıktı ve kucağıma oturdu. Kumandayı tutmak üzere olan elim havada kalmış gözlerimi yavaş yavaş Shin'e doğru çevirmiştim.
"Shin. N-ne yapıyorsun?"
"Seni istiyorum Jiminie..."
Omuzlarımdan ittirerek koltuğa yatırdı ve hangi ara yüzüme yaklaştığını anlamadan dudaklarımdan öptü. Kafasını biraz yana ittirip karşılık vermeye başladım ve ona çaktırmadan duvardaki saate baktım. Jungkook her an gelebilirdi.
Shin'i yana ittim ve altıma aldım. Şimdi üstte duran bendim. Dudaklarını esir altına alırken bir yandan da üstümdekini çıkarıyordum böylece daha gerçekçi olurdu. Üstümdekini çıkardıktan sonra tekrar dudaklarına yöneldim. Dudaklarını öpmek bile midemi bulandırırken daha ilerisine gitmeyi kesinlikle düşünmüyordum.
" Jimin-ah... Sen mükemmelsinğğ"
Kapı sesini duyduktan sonra kısa bir süre için ayrılan dudaklarımızı tekrar birleştirdim. Jungkook'un adım seslerini duyabiliyordum. İyice çıldırması için Shin'in blüzünden içine elimi sokup bel boşluğunu okşamaya başladım.
" Ahhm... Jimin... "
Öpmeye ve okşamaya devam ederken omuzlarımdan geriye itildim. İşte beklediğim kısma gelmiştik.
" Ne yapıyorsunuz siz lan!"
Korumacı gözükmek için cevap verdim. " Ne yapıyor gibi görünüyoruz? Beraber s-"
" Kapa çeneni. Shin, defol! "
" Ama oppa -"
" Defol dedim!"
Jungkook Shin'in kolundan tutup koltuktan kaldırdı ve kapıya doğru sürüklemeye başladı." Hiçbir yere gitmiyor!"
Yanlarına gidip Shin'in diğer kolundan da ben tuttum. Böyle davranmam Jungkook'u daha fazla sinir ediyordu.
" Jimin oppaaa. "Shin bana sokulurken belinden tuttum ve içeri götürmeye başladım.
" Shin, bu evden defolup gitmezsen zorla çıkartırım seni. "
" Onunla böyle konuşamazsın! "
Jungkook önüme geçti ve sinirle baktıktan sonra Shin'i kolumun arasından çekip evden zorla çıkardı. Kapıyı açmaya çalışırken kollarımdan tutup sürükleye sürükleye odama çıkardı.
Tamam. Kabul ediyorum, böyle davranmasını beklemiyordum. Ben daha çok... Ne bileyim aşk-ı ilan yapmasını ve nazikçe dudağımdan öpüp Tüm geceyi sohbet ederek geçireceğimiz falan düşünüyordum. Bu kadar kötü ve kaba davranması aklımın ucundan bile geçmemişti.
Odama girince sertçe içeri fırlattı ve kapıyı kapatıp kilitledi. Neden kilitlemişti ki?
" Beraber seks yapıyordunuz demek?"
Sesli bir şekilde yutkunduktan sonra yerden kalktım. " Sen gelene kadar, evet."
"Bizim eve misafir getirmemen gerektiğini defalarca söylediğimi hatırlıyorum. Sen misafiri geç, seks yapmak için eve kız atıyorsun!"
" Hepimizin ihtiyaç-"
" İhtiyacını siktirtme şimdi!"
" Bana karışamazsın!"
" Demek karışamam, öyle mi?"
" Annem misin babam mısın? Hiçbir şeyim değilken nasıl karışabileceğini düşündün? "
" Hiçbir şeyin... "
Bana doğru gelirken geri geri gidiyordum. Çok değişik bakıyordu. Bu bakışı daha önce kimsede görmemiştim.
" Sana hiçbir şeyi göstereceğim Jimin."
Daha sonra beni yatağa itekledi ve çok şaşıracağım bir şey yaptı...
Burda kestim. Kskdkdmskkxkskxkskkxkdkxldlddkskxkskxkdmdkkslxlslslcldllxldlx
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stupid Love | Jikook
FanfictionSize zorbalık yapan bir 'üvey' kardeş hayal edin... _ (1) #bxb 18/10/2020