Falling of Akame (Akame&Xavier) (Part 2)

524 25 13
                                    

"Hello Sweetie?"Dedi Seijun emin olmak için. Başımla onu onayladım.

"Mesaj işi son bakılması gereken yer." Dedim ve devam ettim

"Anlaşmalardan haberin var mı?"

"Hayır yok." Dedi kendinden emin bir şekilde.

"Sana itaat etmeyen iblisler mi var?" Dediğimde gülümsedi

"Bilmiyorum, onca yıl tek yaptığım sizinle konuşmaya çalışmaktı." İç geçirdim. Karşımdaki Seijun değildi. Bir terslik vardı. Yinede ona bu konuyu açmayacaktım. Gidip Rikou ile güzel bir konuşmam gerekiyordu. Anlattıkları bana yetmişti. Kendi sorunumu halledrbilirdim. Lakin bundan daha önemli sorunlar vardı. Seijun ondan şüphe ettiğimi anlamamalıydı. Tabi karşımda ki gerçekten oysa.

"Seijun benim çete üyeleriyle toplanmam gerek." Dedim ve yerimden kalkıp onun koltuğuna doğru yöneldim. Başıyla onayladı ve ayağa kalktı gözleri biraz hüzünlü gibiydi. Şu anda o gözleri yerinden söküp duvarıma tablo niyetine asmak istiyorum.

"G-gözlerini kapa." Dedi Seijun. Sırıttım, sonunda bir açık vermişti. Fark etmesin diye gözümü kapadım.

***

Gözümü açtığımda bu sefer olmak istediğim bir yerdeyim. Kendimle kavga edip ne kadar hata yaptığım konusunda söylenecek vaktim olmadığından hemen odadan çıkıp evin salonuna daldım. Daitana ve Rikou olmalarını istediğim yerdelerdi.

"Rikou!" Dedim sert bir sesle hemen ayaklandı

"Siz Rahiplerin hiç kütüphanesi var mıdır?" Diye sorunca Daitana hemen ortaya atladı

"Evet!" Rikou Daitana'ya bir şey söylemek için ağzını açacakken lafı ağzına tıkadım

"Beni oraya sok!" Dedim ve itiraz etmeye çalışırken gülümsedim

"Siyah yıldızını gördüm beni oraya sokabilirsin. Bu senden bir ricam değil Rikou. Bu bir emir ve asla benim emrime karşı gelemezsin!" Benim ne kadar sinirli olduğumu gören Rikou sus pus oldu

"Anlaşıldı efendim." Cevapla tatmin olup gülümsedim

"Pekala şimdi bizi Aozora ile yalnız bırak." Daitana soyadını duyunca bana garip garip bakmaya başladı. Rikou odadan çıkar çıkmaz konuşmaya başladım

"Şimdi beni dinle Aozora. Bu şans sadece bir kere eline geçecek türden bir şans. Sana ne olup bittiğini özet geçeceğim, sen ise bir yerde bana tokat atma şansına sahipsin." Daitana yavaşça beni onayladı.

"Seijun ile iletişime geçtim. Rikou'nun bize anlattığı gibi Kanmu'yu öyle kolayca yenememiş. Ters giden bir şeyler var Seijun kendisi değil."

"Demek o yüzden kütüphaneye gitmek istiyorsun." Dediğinde başımla onu onaylayıp devam ettim

"Beni kontrol etmeye çalıştığı zaman anladım bunu. Ve fark edip bir şeyler yapmasın diye onun kontrolündeymiş gibi davrandım ve onunla birlikte olmak zorunda kaldım." Dediğimde bana gülümsedi

"Eh, ne var bunda zoraki olmuş değil mi?" Dediğinde kalbime bir ağırlık çöktü

'Buna vicdan azabı diyorlar bok beyinli. ' Diyen iç sesime hayali bir göz devirdim

"Elbette asla ama asla onunla böyle bir münasebet kurmazdım ama zevk almadığımı söylesem sana yalan söylemiş olurum. Bir ara mantığımı kaybettim." Dediğim anda başımı sol tarafta buldum. Yanağım yanıyordu. Gülümsedim. Bu beni rahatlatmıştı.

"Vicdanın rahat mı artık?" Dedi Daitana bıkkınlıkla. Kocaman gözlerle ona bakıyordum. Bana gülümsedi

"Fark etmedin mi?" Diye sordu ve ben cevap veremeden devam etti

I Want Your BiteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin